Yaza veda…

Eylül’ü devirdik, Ekim’den gün aldık bile. Güçlü bir sonbahar güneşi var, yokluğunda serinlik çöküveriyor hemen ve bir kat daha giysiye ve çoraba meylediyor insan.


Aralıklı üç beş gün yağan yağmurların ardından her yer pek bir mutlu. Bir heves çıktıkları toprakta yaşamak istiyor tohumlar, yağmurların devamına duacılar…


Sonbaharda yapraklar sararır diye öğretmişler bize hep, doğrudur, dökülürler de hatta, üzerlerine şarkılar, kitaplar yazılmışlığı vardır da, kimse bize sonbaharın da can verdiğini öğretmemiş! Meğer o sonbahar yağmurları, yeni döngülerine hazırlanan tohumlar içinmiş de aynı zamanda.


Yaza vedaya yavaş yavaş hazırlanmak ne güzel! Her gün biraz daha yatan güneş bizi bu geçişe hazırlıyor. Doğada keskin çizgilerin, sınırların olmaması ne şahane! Her döngü yumuşak geçişlerle bir diğerine yol veriyor.


Yazın sıcağı topu topu iki ay zorluk yaşatıyor, en güzel zamanlar asıl şimdi başlıyor. Ancak efor harcarsak terlediğimiz, üşürsek de kolayca çare bulabildiğimiz bir zaman. Samanyolu hâlâ tepemizde, kış gecelerinin görkemli takımyıldızı Orion geç saatlere doğru gökteki yerini alıyor. Deniz ılık, su pırıl pırıl, sahil kalabalığı geçti, tepeli toygarlar kumun üzerinde kovalamaca oynuyorlar.


Bu yaz için “aşağı yukarı 20 yılda bir olur böyle kurak zamanlar” dedi köyden komşularımız. 93’te buralara göçtüğümüzden beri iki yıl üst üste kışların kurak geçişine şahit olmuşluğumuz var da böyle kurak bir yazı ilk kez görüyoruz.


Bitkiler çok sıcak havalarda -kendilerini korumak amacıyla- büyümelerini durdurup yaşamaya devam ediyorlar. Sıcak hava ve güneşli saatler azaldıkça tekrardan bir büyüme evresine giriyorlar. Bu yıl buna daha da bir yakından şahit olduk. İşin içine suyun azlığı da eklenince, kimisi yapraklarını sarartarak kimisi de ince dallarını kurutarak hayatta kalmayı başardı. Böylece kendilerini korudular, daha az yaprak için daha az su gerekiyordu ne de olsa.


Yumuşak havalara kavuşan bitkilerin suyla sevinmeleri gün be gün izlenebiliyor. Her gün minik minik canlanmalar eşliğinde görünür hale gelen büyümeleri sonucu biberlerimiz şahlandı, sabah kahvaltılarımızı süslüyorlar.




Bahçeden biberler…



Bu güzel havaları bahar sonu-yaz başının ılık havalarına benzetmiş olsalar gerek, arada zambaklar açtı, armut ağacı yeniden çiçeklendi, dutların üzerinde meyveler kızarmaya çalışıyor, onlar da şaşırdılar!


Hem bahçeyi hem de kendimizi kutluyorum. Şimdi artık sonbaharın keyfini çıkarmanın zamanı, yürüyüş güzergahları, yeni yollar bizi bekler…Yaşamın başka türlü bir uyanışını izler gibiyim, yine bir mevsim değişiyor, her yeni günle heyecanım ise hep aynı…


YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Bakuş açını seviyorum,her dem taze
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.