Ormanın çağrısı…

Eskiler “armağan edilmiş şey başkasına armağan edilmez” derlerdi. Biz şimdi bir grup arkadaş, bize armağan olmuşları da armağan ediyoruz. Bunu öyle bir mutlulukla ve bereket hissiyle yapıyoruz ki hem de!..Sevdiğimiz şeyleri armağan ediyoruz.

*****

13 yıl önce, şu an içinde yaşadığımız bahçenin alanını satın alma işlemleri sonrası burayı ilk ziyaretimizde şöyle hissetmiştik: “Eee ne oldu şimdi? Burası bizim mi? Burası kaplumbağaların, karınca kolonilerinin binlerce yıldır yuvası, hem yerleşik hem göçmen kuşların uğrak yeri. Biz sahibi olamayız, olsa olsa bu mekân bir süreliğine emanet edilmiştir bize. Toprak gerçekten de alınıp satılası bir şey değilmiş. Kızılderililer çok haklıymış! Bu gezegen tüm canlıların ortak yaşam alanı.”

*****

Bize adımızın da armağan olmasıyla başlayan bir “armağanlar” süreci bu yaşadığımız… Pek çok müzik aleti de geldi... Kitaplar da kasetler de CD’ler de... Şimdi bu armağanlar Selahattin’le benim mi oluyor? Onlar herkese armağan. Bize gelen paylaşıldıkça, müziğin, bilginin keyfi de yayılıyor, çoğalıyor.

Evren bize armağanlarıyla gelmiş. Biz de o armağanları dağıtmaya, paylaşmaya devam ediyoruz.

Flora’nın armağanları neler?

*****

Arıcılığa mı meraklısınız?

Buyurun. Kovanlara uygun bir köşe mutlaka vardır.

“Şeftaliyi çok severim” mi diyorsunuz?

Buyurun. Bahçede ağaç dikmek için çok yer var.

Permakültür uygulamak mı istiyorsunuz, Fukuoka tarımı mı yapmak istiyorsunuz? Buyurun. İşte tasarımlarınızı uygulamak için alanlar.

Topluluk deneyimi mi yaşamak istiyorsunuz? Koca bir orman sizi desteklemek için bekliyor. Ormandan öğrenecek çok şey var. Kuşlar ayrı topluluk, çiçekler,mantarlar ayrı ama hepsi de birbiriyle ilişkili. Aralarında büyük bir ağ var.

*****

Her şeyde güncelleme iyi oluyor ya bu aralar, biz de hayalimizi güncelliyoruz.

Yakında, yurdun başka yerlerinde yaşayan canlarla tanışmak üzere yeni bir yolculuğa çıkmaya niyet ediyoruz. Sadece ne zaman olacağını bilmiyoruz. Evrene güveniyoruz bu konuda da. Hayat sürprizlerle, mucizelerle dolu.

Yollarımız açık olsun. Flora’nın da “gezici” hayatı başlasın artık. Biz de katılmak isteyen arkadaşlarla gezilere çıkalım. Yoldan öğrenelim biraz da... Biriktirdiğimiz armağanlarımızı aktaralım, paylaşalım hem yolda hem dönüşte. Köklenmek arzusu olan varsa gelsin, burada kalsın, isteyen ekip biçsin, isteyen kaktüs-çiçek yetiştirsin, isteyen yazsın çizsin, kafa dinlesin, isteyen atölyeler düzenlesin, isteyen kooperatif kursun. Hepimiz bir ucundan tutalım. Öğrenelim hep birlikte.

Burası hepimizin yeri, yeryüzü de hepimizin.

Var mısınız?

Göç yolda düzülürmüş.

Bu mekan ve içinde barındırdığı olasılıklar armağan.

Güzel işlere vesile olsun.

Siz ne yapmak istiyorsunuz peki?