Tecavüzü sıradan cinsellik sanıyor olabilir misiniz?

Önce en temel bilgiyle başlayalım. Onay olmaksızın yaşanan cinsel birleşme tecavüzdür. Öte yandan hangi hallerde gerçek bir onaydan söz edildiği konusunda kafalar çoğu zaman karışıyor. Oysa konu oldukça net. Tekrar etmek gerekir ki sıradan bir cinsel ilişkiyi ile tecavüzü ayıran yegane konu onay olup olmamasıdır. “İlişkimiz vardı”, “zaten nikahlı karım”, “daha önce de yapmıştık” gibi savunmaların hiçbir geçerliliği olmaz.


Bu onay meselesinde kafaların bu kadar karışmasının çeşitli sebepleri var. Hikayeler, Yeşilçam filmleri hep “hayır” diyen kadının yine de peşinden giden, ısrar eden ve sonunda “başarıya ulaşan” jönlerle doludur. Alev’i omzuna attığı gibi alıp götüren Ferit karşısında ayaklarını çırpan Alev’in aslında “istemem yan cebime koy” tutumunda olduğuna ikna edilmişizdir seyirciler olarak. Gerçek hayatta da Alevlerden ziyade Feritlerin yanında tutum takınmaya meyyal oluşumuz bu yüzden.


Kız dediğin ağır olur. Bakalım atasözlerimize “taş yerinde ağırdır”. Hemen evet dememeli, istekli görünmemelidir kadın kısmı. Yeni gelinlerin kına gecesinde ve hatta düğünde ağlaması, üzgün olması beklenir. Yine özlü sözlerimize dönüyoruz, “hem ağlarım hem giderim”. İstediğini belli etmemesi beklenir. İşte bu nazlılık müessesesi esasen tecavüz kültürüne zemin oluşturur. Çünkü geçerli bir onaydan söz edilebilmesi ancak bu onayın imayla, sessiz kalmayla, nazlanmayla değil açıkça verilmiş olması gerekir.


Buradan onay inşasına bağlanalım. Bu nazlı gelinler, gururlu Alevler, çeşitli ısrarlarla ikna edilir. Kapıdan kovulur, bacadan girer. Aslında burada taciz seviyesinde bir ısrar görürüz ama ana akım bunu bize tutkulu ve kararlı aşık olarak sunmayı seçer.


Onay tek seferliktir.

Bir kere onay verilmiş olması toptan şekilde sonraki tüm eylemleri kapsamaz. Oysa faillerden sıklıkla “bizim ilişkimiz var(dı)” savunmasını duyarız. Evlilik içi tecavüzün 2005 yılına kadar suç sayılmadığı bir ortamda çok şaşırtıcı bir savunma değil. Kadınlar tıpkı sevgililerine olmadığı gibi nikahlı kocalarına da seks borçlu değildirler. Sevişmek için evlendiğiniz karınız sizinle sevişmek istemiyorsa, ona tecavüz etmek yerine medeni bir insan olmayı seçip boşanma yoluna gidebilirsiniz. Bir kadının bir erkekle daha önce kendi rızasıyla birlikte olmuş olması sonraki seferler için otomatik bir rıza anlamına gelmez. Rıza tek seferliktir. Toptan verilmez.


“Hayır”dan sonraki her hamle tecavüzdür/tecavüz girişimidir.

Onaydan her an dönülebilir. Diyelim ki öpüşmeye başladınız ve hatta ön sevişmeye geçtiniz. Ama bir noktada fikriniz değişti ve devam etmek istemediğinize karar verdiniz. Geri çekildiniz. Hayır dediniz. Devam etmekte ısrar eden bir tecavüz failidir. “Hayır”dan sonraki her hamle tecavüzdür/tecavüz girişimidir. Bu sebeple ilişki sırasında onayın devam edip etmediğini gözlemek esastır. Ne yaptığının farkında olmayan kişinin verdiği onay, onay değildir.


Alkol, uyuşturucu vesair sebeplere bilinci yerinde olmayan kişinin gösterdiği onay, hukuki ve fiili anlamda onay sayılmaz. Bu ülkede Ceza Reformu esnasında evlilik içi tecavüzün doğrudan soruşturulması gereken (şikayete bağlı olmak yerine) bir suç olarak tanımlanması için mücadele eden kadın hareketine karşı Türk Ceza Kanunu (TCK) tasarısını hazırlayan ekipte yer alan Ord. Prof. Sulhi Dönmezer’in verdiği yanıtı hatırlayalım: "Bu sorunlar aile içinde halledilmeli. Özgürlükçüyüz diye evlilik içinde zorla ırza geçmeyi suç sayarsanız iftiraların önü alınamaz. Bu suç sayılırsa karısı uyurken, cinsel şehvetini karısının üzerinde gideren bir erkek de tecavüzcü sayılır. Kadın kalktığında, 'benim rızamı almamıştı' diye mahkemeye koşabilir." Kanunu yazanların bile farkında olmadığı bu noktayı vurgulamakta fayda var: uyurken onay verilemez. Onayın verildiği anda bilincin yerinde olması gerekir.


Bu yazıyı okuyan herkesin bir durup düşünmesini isterim: “hiç cinsel şiddete uğradım mı?” Bu yazıyı okuyan herkesin aynı zamanda şunu da düşünmesini isterim: “ben de bir cinsel şiddet faili olabilir miyim?” Cinsel şiddetten hayatta kalanlara sarılıyorum. Failler ise kadın hareketinden korksun, çünkü enselerindeyiz.


YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.