“Yeterli olsalardı kadınlar da iyi pozisyona gelirlerdi”

“Siyasi partilere kadın kotası koymak pozitif bile olsa ayrımcılık. Sırf kadın olduğu için o kadını müdür yapmaları düpedüz erkeklere haksızlık. Kadınsız panel olmasın diye onu da çağırmışlar ama bir konudan anladığı yok, uzman erkeklerin hakkı yenmiş.”


Çevrenizde bu sözleri sanki çok normal tespitlermiş gibi yapan entellektüeller (!) mi var? Şoka giriyor ama ne cevap vereceğinizi bilemiyor musunuz? Merak etmeyin, yalnız değilsiniz. Aramıza hoş geldiniz.


Bakın çok temelden başlayalım. Böyle sözüm ona ayrımcı muameleye neden ihtiyaç duyuyoruz? Neden kadınlar için ayrı kota koyun, kadınsız panel yapmayın diye bas bas bağırıyoruz? Neden erkekler için böyle bir çağrı yok? Çünkü önceden kadınların kamusal alanlara dahili yasaktı. Önceden dediğim bizim neslin doğduğu tarihlerde, öyle taş devrinde filan değil. Daha çok yeni. Bazı örneklerle ilerleyelim.


Övünerek Türkiye’de birçok ülkeden önce kadına seçme ve seçilme hakkı tanınmış olmasından bahsediyoruz mesela. Ki 1934’tür onun tarihi. Fransa'da 4 Ekim 1944'te yapılan yasa değişikliğiyle kadınlara seçme ve seçilme hakkı verildi. 29 Nisan 1945'te ilk defa belediye seçimlerine katılan kadınlar 21 Ekim 1945'te de ilk defa parlamento seçimlerinde oy kullandılar. Bakın hep 20. yüzyıl. Hatta hatırlarsanız Suudi Arabistan’da kadınların oy kullandığı ilk seçimin tarihi 2015, neredeyse dün yani. Oysa İlk Çağ’daki Yunan demokrasisine kadar geri gidebiliriz erkeklerin oy kullanma hakkından bahsedebilmek için. Ama kadınlara yasak. Kadınlara ve kölelere. Yüzyıllarca da yasak kalmış. Yüzyıllarca kadınların hangi düzenlemelere maruz kalacaklarına erkekler karar vermiş. Erkeklerin koyduğu kanunlar uygulanmış.


Eğitime erişimleri yasak kadınların. Mesela medeniyetin beşiği Avrupa’da tıp fakültesindeki öğrencilerin maksimum %20’sinin kadın olmasına izin verilirmiş ve bu uygulama 1970’lere kadar devam etmiş. 1970. Kadınları kadın oldukları için tıp fakültesine almamışlar. Kadınları tıp fakültesine almayıp kadınların bitkilerle şifa uyguladıkları kadim bilgileri de itibarsızlaştırmışlar. Muazzam di mi? Taliban, Afganistan'da iktidarda bulunduğu 1996'dan 2001'e kadar kadınların eğitim almalarını ve herhangi bir işte istihdam edilmelerini yasaklamıştı hatırlarsanız. 2001 diyorum. 21. yüzyılda hangi erkeğin gündemi eğitim hakkı Allah aşkına?


Yürürlükteki İş Kanunumuza göre evlenme sebebiyle işten ayrılan kadın işçi kıdem tazminatına hak kazanır. Erkek işçi için böyle bir hak yok. Neden biliyor musunuz? Çünkü 1990 yılında Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edilene kadar evli kadının çalışması kocasının iznine bağlı. Düşünün yasa ile koyulmuş bir mecburiyet var. Kanunun değişmesini tarihi 1990. Bu düzenlemelerin taş devrinden kalmadığını söylemiştim. Kaldı ki kanunu değiştirince zihinler de bir anda büyülü şekilde değişmiyor malum.


Kadınların okula gitmesini yasakla. Kadınların işte çalışmasını yasakla. Kadınların oy kullanmasını yasakla. Sonra yüzyıllar süren bu ayrımcı düzenlemeler çok yakın bir tarihte kaldırıldı diye bir anda "Çat!" diye eşitlenmeyi bekle. Aynı kulvarda aynı koşullarda yarışmıyoruz. Toplumsal algı öyle bir çırpıda değişmediği gibi birikim de öyle bir günde oluşamaz. Senelerce, nesillerce köle edilmiş bir Afrikalı kölelik yasaklanınca bir anda toprak sahibinin ayrıcalıklarını kazanmış olur mu?


Yüzyılların hak ihlallerinin telafisi ve daha fazla hak ihlaline sebebiyet vermemek maksadıyla kadınların önceliklendirilmesini konuşuyoruz. Az düşününe biri kalkmış bunun ayrımcılık olduğunu söylüyor. Bunu ayrımcı bir tavır olarak adlandırabilmek gerçekten ancak sırça köşkten edilebilecek bir cümle. Ayrımcılık konusu çok yanlış anlaşılmış.


Pozitif ayrımcılık diye bir şey olmaz. Olsa olsa geçmişin telafisi, bir denkleştirme gayretidir o.

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.