Ağaç kovuğunda kız çocukları
Arama motoruna “kadınların miras hakları” yazdığınızda neye rastlamayı beklersiniz? Ben açıkçası Medeni Kanun atfına, tarihsel gelişimine dair sayfalara denk geleceğimi düşünmüştüm. Oysa ard arda “Kur’an’a göre kadının miras hakkı”, “İslam’a göre miras hakkı nedir?”, “Diyanet’e soralım: Miras paylaşımı nasıl olmalı?” içeriklerine maruz kaldım. Baştan söyleyeyim, miras hukuku, hukuk fakültelerinde zorunlu olarak okutulan tek dönemlik bir derstir. Sorularınızın muhatabı da ancak hukukçular olabilir. Malum hukuk devletinde hukuk kurallarıyla çelişen alternatif bir uygulamaya izin verilemez.
Diyanet’in sayfasında yer alan bilgiye göre “Vefat eden kimsenin kızı olarak kadın: Erkek kardeşleri ile beraber bulunduğunda kardeşinin aldığı payın yarısını, erkek kardeşi yoksa ve kız tek ise mirasın yarısını alır. Kızlar birden fazla olduklarında ise mirasın üçte ikisini alırlar (Nisa, 4/11). Üçte ikisini aralarında eşit olarak paylaşırlar.” Kalan tereke ne oluyor belirsiz.
Öte yandan Medeni Kanun’a göre ölen kişiden kalan varlığın dörtte biri eşine, dörtte üçü de çocuklarına kalır, eşit olarak. Çocuğun cinsiyetinin paylaşımda bir önemi yoktur. Kız çocuğun miras payı da oğlan çocuğun miras payı da eşittir.
Ölen kişi vasiyet bırakmadıysa veya ölüme bağlı tasarrufta bulunmadıysa Medeni Kanun’daki hükümler uygulanır. Bu durumda bir kişinin vasiyet yoluyla yine Kanunu dolanabileceği fikri ortaya çıkar. Oysa Kanun buna da bir ölçüde engel olmak ve hak gaspını önlemek için “saklı pay” müessesini düzenlemiştir. Miras bırakanın çocuğu için yasal miras payının yarısı (1/2’si) saklı pay olarak kabul edilir. Saklı pay sahibi mirasçının saklı pay üzerindeki miras hakkı hiçbir şekilde ortadan kaldırılamaz. Miras bırakanın bu malvarlığı üzerindeki tasarrufları ancak saklı payı aşan kısımlar için geçerli olabilir.
Özetle oğlan çocukları gibi kız çocukları da ailenin eşit evlatlarıdır. Kadının ekonomik olarak kendi geçimini sağlamakla yükümlü olmadığı, kadının ekonomik sorumluluğunun evlenmeden önce babasına veya erkek kardeşlerine, evlendikten sonra ise kocasına ait olduğu fikri ile kadınlar zaten bir asırdır savaş veriyor. Kadınlar elbette ki kendi geçimlerinden sorumlu ve elbette ki ev içi emek de bir çalışma biçimidir.
Kadınların eğitime erişimi, iş hayatında varlık göstermeleri, ebeveynlik sorumluluğun paylaşılması, hepsi birbirine bağlantılı. Miras hakkı da öyle. Kadınların miras hakkı konusunda kafası karışmış olanlar Medeni Kanun’a bakabilir. Herkes elbette ki günlük yaşantısını inançları doğrultusunda şekillendirmekte serbest. Ama ne öğrenmiştik ortaokul vatandaşlık derslerinde? Birinin özgürlüğünün sınırı bir başkasının özgürlüğünü tehdit ettiği noktada çizilir.
Av.Aslı Karataş
YORUMLAR