Kadınların da erkeklerin de ortak sorunu, saçları... Erkekler erken kaybetmekten kadınlarsa dökülmeden mustarip. Mevsimsel dökülmelerin de arttığı bu dönemde trichologist yani saç bakım danışmanı Evrim Bayraktar ile dökülmeyi, saçlarımızı nasıl geri kazanacağımızı ve bakım yollarını konuştuk...


Erkeklerle başlayalım. Yok mu kelliğin çaresi?

Saç dökülmesi erkeklerde genelde genetik faktöre dayanıyor ki genetik saç dökülmesinin dünyada çaresi yok. Ancak dökülmeyi beslenme ve destekleyici ürünlerle geciktirmek mümkün...


Ne zaman başlıyor dökülme, ne zaman müdahale etmek gerek?

Erkeklerin saç kaybettiği dönem, ergenlik dönemi. Herkes askerlik döneminden bahseder ya da “Jöle sürdüm o yüzden” der ama aslında ergenlikte başlıyor. Genlerde varsa dökülme, ergenlik döneminde testosteron hormonu açığa çıktığı anda yani tüyler sertleşip kalınlaşırken saçlarda azalma başlıyor. Stres, kötü beslenme, uykusuzluk ve sınav stresi gibi faktörler de azalmayı hızlandırıyor.


Kadınlarda genetik miras ne kadar etkili?

Kadında genetik etkiler var ama erkekteki kadar baskın değil çünkü kadındaki östrojen hormonu saçları koruyor. Hormonsal problemler, tiroit gibi sağlık sorunları yaşı erkene alabilir. Ayrıca stres, kilo verme ve travmatik süreçler de saç dökülmesini artırabilir. Ancak her dökülme kayıp yaratmıyor. Saç kanla besleniyor. Kadınlar hormonsal değişim nedeniyle ergenlik, hamilelik ve menopoz sonrası saç kaybı yaşayabilir ama saç tekrar kendini toparlar. Beslenme bozukluğu ve demir eksikliği gibi eksikler olduğundaysa her üç dönemde kayıpların geri dönüşü olmayabilir.


"Sadece ürünle olmaz"


Ne kullanılmalı?

Sadece dışarıdan kullanılacak ürünle düzelmez. Ürün iyileşmek adına önemli ama alttaki eksikleri de bilmek lazım.


Saçlar nasıl desteklenmeli peki?

Çok hızlı ve ani kilo vermekten kaçmak gerek. Etkisi 3 ay sonra ortaya çıkıyor ve saç dökülmesi başlıyor. Doğum kontrol ilaçlarına başlandığında ve bırakıldığında hafif dökülmeler yapabiliyor. Kişinin bünyesi zayıfsa ateşli bir rahatsızlığın ardından da saç dökülmesi görülebilir. Böyle durumlarda vücut saçı hatırlamıyor. “Hayati bir organ değil, lüks benim için” diyor ve o dönemde saç uykuda kalıyor.


Saçın ömrü kaç yıl?

Saç telinin ortalama ömrü 3-4 yıl. Bazılarını saçı 5-6 yıl uzayabiliyor. Ömrünü tamamlayan saç hemen dökülmüyor, yerine gelecek saçı bekliyor. Bazılarında senkronize olmuyor. Bünye zayıfsa, beslenmede sorun varsa, hormonsal düzensizlik yaşanıyorsa arkadan saç gelmiyor. Uyandırmak lazım, o zaman destekleyici ürünler gerekiyor. Eğer güç verilmezse yerine saç gelse bile zayıf çıkıyor. Yıllar içinde zayıflama yaşanabilir ama genç birinde yaşanıyorsa sıkıntı var demektir. Saç ürünlerinin içinde hücre bölünmesini destekleyen etken maddeler var. Ancak ömür boyu bu ürünlerle olmaz, aşağıdan da desteklemek gerek.

"Kırmızı et yenmeli"

Beslenme önemli diyorsunuz ama özellikle ne yemeliyiz?

Protein, vitamin, mineral ve karbonhidrat yönünden dengeli beslenme saç için önemli. Sabahları mutlaka kahvaltı yapmak iyi bir adım. Özellikle kırmızı et tüketimini atlamamak gerek. Zira saçın yapısında protein var ve aminoasitler açısından en zengin kaynak kırmızı et. Kansızlık varsa, beslenerek yerine konmayabilir. Medikal yöntem kullanmak gerekebilir.


"Kök hücreyle saç yeniden çıkıyor"

Fön, maşa ve boya gibi yöntemlerin etkisi Boyatmanın zararı yok. Ancak sık boya istemiyoruz. Boya ve her gün fön makinesiyle kurutmak saçın nemini alıyor. Her seferinde tam boya yaptırmak yerine dip boya yaptırmak saçı korur. 5 ayda bir tam boya yeterli. Düzleştiriciler saçı yakıyor. Kalıcı düzleştirme yöntemleri de saçın bağlarını kırıyor. Isıya karşı koruyucu spreyleri fönden önce kullanmak yıpranmayı azaltıyor.


Fön mü maşa mı?

Fönde havayla temas var, direkt yapışma olmadığı için saça daha az zarar veriyor. Haftada 1 kez fön yaptırılabilir ancak maskelerle, bakımlarla nemi kazandırmak lazım. Bakımları yapmadan, koruyucu kullanmadan sürekli fön ciddi zarar veriyor.


Geleneksel uygulamalar...

Zeytinyağı saçı yumuşatır ve parlatır ama saç dökülmesine etkisi yok. Çünkü saçın içine nüfuz etmesi çok zor. Firmalar milyonlar yatırıp saça nasıl gireceğiz diye düşünüyor. O kadar zor ki saçın içine girmek, ürünlerin geçirgenlikleri artsın diye moleküler yapıyla uğraşıyorlar. Etken maddelerin kök hücreyle bütünleşmesi, önemli bütünleşemeyen sistemlerin bir katkısı yok maalesef.

Ürünlerdeki son gelişmeler neler?

Kansere çare bulunsa, saç dökülmesi için daha geniş bütçeler ayrılacak. Ancak ciddi yatırımlar var. Saçtaki en hayati hücreler kök hücreler, bilim adamları da bunun üzerine eğiliyor ağırlıkla. Kök hücreler her seferinde kapanan saç yuvasını aktive ediyor ve sıfırdan saç üretimini destekliyor. Hücrenin ihtiyacı olan ortamı da sağlıyor. Bakım ürünlerini en az 3-4 ay düzenli kullanmak etkinliği için önemli.


"2 günde bir yıkamalı, krem kullanılmalı"



Temizliğe gelelim...

Saç derisinin sağlığı çok önemli. Yıkanması ve arınması gerek. Ürünler bu noktada da katkı sağlıyor. Saç kökünün kir, toz ve bakterilerle tıkanması dökülme sebebi. Derinin asidik yapısı onu bakterilerden korur ama çok yağlanırsa bakteri ürer. Çok yağlanan saçlar için günlük yıkama yeter ama kolay yağlanmıyorsa 2 gün de bir. Her gün yıkanan saçlar yıpranır ve mutlaka saç kremi gerekir. Krem, saçın kapaklarını kapatır ve nemi tutmasını sağlar.


Röportaj: Aysun Öz


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.