Altay, dört yıl aradan sonra Berduş adlı albümü çıkardı. Ben de albümü dinlerken kısa sürede sözlere eşlik ederken buldum kendimi. Ben en çok Canım ve Rabbim Korur şarkılarını sevdim ama herkes albümün içinde kendisine bir şarkı seçebilir. Çünkü sözler özlediğimiz duyguları hatırlatıyor, müziklerse içimizi kıpır kıpır yapıyor. Altay’la buluşup Berduş’un hikâyesini sordum, o da samimiyetle anlattı.

Berduş albümünde eşine "Canım" diye şarkı yazan romantik bir adamsın. Kadınların aşk istiyoruz diye bağırdığı, adamların da aşk bulamıyoruz deyip ıssız adama dönüştükleri bir dönemdeyiz. Ama albümdeki şarkılar sanki kadınlar için seçilmiş....

Aslında her iki taraf için de o boşluğu doldurabilecek şarkılar var. Bizim dönemimizdeki sokak çocukluğu devri yerini ev çocukluğuna bıraktı. İnsanların klavye üzerinden birbiriyle haberleştiği bir dönemde maneviyat arka plana atıldığı için duyguların yok olması normal. İnsanlar bu duyguları tatmak istiyorsa şarkılarımı dinlesinler. Mesela aşk acısı çekenler için hareketli bir damar parçası olan Berduş şarkısı onlar için...


Canım şarkısını eşine yaptın ama bu şarkı nasıl doğdu?

Eşimle birlikte sokakta yürüyorduk ve ilk nakarat cümlesi aklıma geldi. Sonra da müziği yaptım. Eşime doğum gününde bu şarkıyı hediye ettim. Çok özel bir hediyeydi. Dinlediğinde ağladı ve çok mutlu oldu.


Amacım şöhret değil



Eskiden gece kulüplerinde sanatçı dinleme modası vardı. Ne oldu da bundan vazgeçtik?

Eskiden bölgesel bir gece hayatı vardı ve Etiler’e gidilirdi. Şimdi her bölgenin kendi eğlencesi var. İstanbul büyüdükçe insanlar kendilerine yakın yerlere gitmeye başladılar. Hâlâ canlı müzik dinliyorlar ama Etiler’de değil...


24 yıldır sektördesin. Geçmişe dönüp baktığında ne görüyorsunuz?

Öncelikle müziğe başladığın zamanlarda hiçbir şeyin farkına varamıyorsun. Bizim zamanımızda iş biraz daha maneviyatla yürüyordu. Ama popüler olma yolunda herşey yapılırdı. Benim kitabımda o hiçbir zaman olmadı. Popüler olmak yerine işimi iyi yapmayı istedim. Ben çok ufak adımlarla yürüyorum. Her yürüdüğüm yerden de bir adım daha geriye gitmiyorum. Müzik hayatı içinde bu çok önemli. Şarkı yaparken, repertuvar hazırlarken, gec sahneye çıkarken işine gerekli ilgiyi göstermiyorsan, zaten iş sana geri dönmüyor. Popüler olma yolunda bir şeyler yapmak çok saçma. Ünlü olmak istiyorsan çık Taksim’in orta yerine soyun, akşama bütün ana haberlerde sen olursun. Sabun köpüğü reklamlarının bana hiçbir faydası olmaz. İşimin haricindeki zamanı evimde eşimle geçiririm. Eşim bile “Çık artık dışarı, göster kendini” der.


Neden çıkmıyorsunuz, gece hayatından mı bıktınız?

Asosyallik değil bu aslında. Yaz döneminde haftanın 7 günü, kış sezonunda 3 gün çalışıyorum. Onun dışındaki zamanlarda da albüm işleriyle uğraşıyorum. Ben hayata yaşamak için geldim ve kendime vakit ayırabilmem gerek. Eşimle, dostumla, çocuğumla çıkıp bir yerde yemek yiyip eğlenemedikten sonra, bu kadar çalışmanın da bir anlamı yok. Çünkü amacım şöhret olmak değil.


Berduş’un özeti senin için ne?

Aşkı, dostluğu, arkadaşlığı ve her türlü sevgiyi barındıran bir berduşluk hali var. Albümde sevginin her hali var. Berduş tamamen maneviyat içeren bir albüm oldu.


Röportaj: Oya Doğan

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.