Bazı filmlerin etkisi uzun süre geçmez. Bazılarını ise izler ve anında unutursunuz. Ve bazı filmler vardır ki kadınlar çok sever, inanmayacaksınız belki ama bu filmlerin hepsi aşk temalı değildir. Tıpkı kadınların kendileri gibi farklı farklı pek çok konudadır ve sonları sürprizlidir.
İşte size bu filmlerden birkaçı...
Mustang
İnebolu'da geçen bir hikayeyi ele alan Mustang, beş kız kardeşin özgürlükleri için verdikleri mücadeleye odaklanıyor. Lale ve kardeşleri oynadıkları bir oyunun çevreleri tarafından beklenmedik bir skandala dönüştürülmesi sonucu adeta ev hapsine mahkum olurlar. Bu durum öyle bir noktaya sürüklenir ki evde evlilik planları dahi yapılmaya başlanır. Ancak beş kardeş üzerlerinde kurulan bu baskıları yenip özgürlüklerine kavuşmak için yeni yollar arayacaktır.
-------------------------------------------------------------------------------------------
Uçurtmayı Vurmasınlar
Beş yaşındaki bir çocuğun gözüyle kadınlar hapishanesinin ve sevginin öyküsüdür anlatılan. Küçük Barış'ın bu dört duvar arasında ne suçu vardır ki? Oysa esrardan tutuklanan annesi değil midir? Barış henüz algılayamadığı bir garip dünyanın içinde, her yanı soğuk ve sağır duvarlarla çevrili bir hapishane avlusunda gökyüzünü ve özgürlük uçurtmalarını gözlemektedir. İnci Abla’sı özgürlüğüne kavuştuktan sonra bir gün uçurtma olup geri döneceğine söz vermemiş midir?
-------------------------------------------------------------------------------------------
Antonia'nın Yazgısı
Bilinen adı Antonia's Line olan 1995 yapımı film Marleen Gorris tarafından yazılmış ve yönetilmiştir. Yönetmen feminist görüşünü en net olarak bu filmde yansıtmıştır. 1996'da Yabancı Dilde En İyi Film Oscar'ı dahil pek çok ödül kazanan bu feminist sinema klasiği, doğup büyüdüğü Hollanda'daki topraklara yıllar sonra geri dönen ve birçok sorunla karşı karşıya kalan Antonia adlı genç kadının yaşadıklarını ele alır. 40 yaşındaki Antonia, kocası olmadan, ergenlik yaşında olan kızı ile burada yeni bir hayat kurmayı planlar. Köyün katı geleneklerine meydan okumasına rağmen başarılı bir çiftçi olur ve birçok köylü tarafından sevilir.
-------------------------------------------------------------------------------------------
Kaldırım Serçesi (La Vie en Rose)
Yaşama, şarkı söyleme ve sevme hakkı için zor bir mücadele veren Fransız diva Edith Piaf’ın içe işleyen ve etkili biyografisi. Piaf’ın zamanındaki Paris’i inanılmaz bir şekilde betimleyen, gerçek bir başyapıt.
-------------------------------------------------------------------------------------------
Jane’in Zaferi (G.I. Jane)
Karmaşık ters köşeleri ya da şaşaalı savaş sahneleri olmayan bir film. Yine de muhtemelen insan ruhunun gücünü gerçekten gösterebilen nadir filmlerden biri – bu filmde, özellikle de kadınlar açısından. Jane’in Zaferi, unutulmaz sahneleri ve mükemmel şekilde işleyen senaryosu ile klasik bir film.
-------------------------------------------------------------------------------------------
Selvi Boylum Al Yazmalım
Kamyon şoförü İlyas, İstanbul'dan Asya'nın kaldığı köye gelir. Birbirlerine aşık olup evlenirler. Çocuklarının adını Samet koyarlar. İlyas, kamyoncu olduğu için sık sık yollara çıkar ve Asya, Samet'le yalnız kalır. Bir gün yine yola çıkan İlyas, eve dönmez ve Asya'yı bir sekreter ile aldatır. Asya bunu pencerede görür ve İlyas'tan kaçar. İşleri bozulan İlyas, Asya’nın karşısına öyle çıkmak istemez ve bunalıma girerek Asya’yı terk eder. Asya, bu acıya dayanamaz ve oğluyla birlikte yollara düşer. Yolda Cemşit adında bir adamla karşılaşır. Cemşit onlara kol kanat gerer. Birlikte yaşamaya başlarlar. Bir gün İlyas karşılarına çıkar. Asya şimdi büyük aşkı ve kendisine zor gününde kucak açan Cemşit arasında bir tercih yapmak zorunda kalır. Ve "sevgi emektir" diyerek kendisine ve çocuğuna emek veren Cemşit'i seçer.
-------------------------------------------------------------------------------------------
Mona Lisa Gülüşü (Mona Lisa Smile)
Mona Lisa Gülüşü, sinemanın en derin hallerindendir. Bu film, size onurun, cesaretin ve amaç sahibi olmanın değerini öğretecek. Ama asıl önemli olan bu değil; film, kişinin aslen kendinin ne kadar önemli olduğunu anlatıyor.
-------------------------------------------------------------------------------------------
Milyon Dolarlık Bebek (Million Dollar Baby)
Milyon Dolarlık Bebek, tavizsiz gerçeklik çıkarımı ile baştan sona büyüleyici bir film. Hayatın gerçek şiddetini ve zalimliğini açıkça gözler önüne seriyor. Hayat bazen yalnızca kararlı, korkusuz, azimli kişilerin baş edebileceği mücadeleler getirebiliyor.
-------------------------------------------------------------------------------------------
Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak
Biri karpuzcunun, diğeri berberin yanında çırak olarak çalışan iki çocuğun köylerinde film oynatmak için verdiği mücadeleyi anlatıyor. Naif, hüzünlü ama umut dolu, sıcak bir işlenişe sahip: Recep ve Mehmet sinemaya delicesine tutkundur. Gündüzleri kasabada çalışıp, geceleri köydeki evlerinin ahırında bir yandan derme - çatma bir film projeksiyon makinası yapmaya çalışırken, diğer yandan da hayatlarını tümden değiştirecek olan rejisörlük hayalleri kurmaktadırlar. İşin içine Recep'in kendisinden yaşça büyük olan Nihal'e aşkı da karışınca, hayatlarında derin izler bırakan unutulmaz bir yaz mevsimi yaşarlar.
-------------------------------------------------------------------------------------------
Şeytan Marka Giyer (The Devil Wears Prada)
Moda dünyası, tartışmasız güzel. Ama aynı derecede de acımasız. En küçük hata bile, tepeden düşüşün habercisi olabilir. Filmin yapımcıları, didaktik bir film iddiasında değiller elbette. Diğer komedi-dram filmleri ile benzerlikler gösteriyor. Yine de müthiş bir yapım – hafif, eğlenceli ve özgün bir film.
-------------------------------------------------------------------------------------------
Hayallerin Peşinde (Revolutionary Road)
İki çocuklu bir çiftin kişisel krizlerine odaklanan bir filmin izleyiciye ilham kaynağı olamayacağını düşünüyorsanız eğer, yanılıyorsunuz. Hayallerin Peşinde’nin sonunda, az önce kendinizi izlemişçesine, oturduğunuz yerden kalkmakta zorlanacaksınız.
-------------------------------------------------------------------------------------------
Kraliçe (The Queen)
Kraliçe, İngiliz Kraliyet ailesinin Prenses Diana’nın ölümü ile birlikte girdiği güç dönemi, son derce doğru bir şekilde betimliyor. Yerici eleştirilerin havalarda uçuştuğu bir ortamda, kraliçelik nasıl yapılır? Ulusun beklentileri karşısında, duygulara yenik düşmemek ya da baskıya boyun eğmemek mümkün mü?
-------------------------------------------------------------------------------------------
Tatlı Bela (Erin Brockovich)
Erin Brockovich’in güçlü, ama bir yandan da hassas bir kadının hikayesi. İçinde bulunduğu şartlarda, sıradan kadınsal zayıflıklar, müsaade gösterilemez lüksler. Erin, deha olmayabilir; ancak azmi ve insanlar için duyduğu endişeler, imkansızı başarmasını sağlıyor: Büyük bir şirkete karşı kazanılan bir zafer.
-------------------------------------------------------------------------------------------
Frida
Unutulmaz bir kadın, insan doğasındaki kalıtsal asilik, bastırılamayan arzular ve yoğun enerji hakkında çarpıcı bir film. Frida, yalnızca harika bir sanatçının hikayesini değil; aynı zamanda da sevgisi ve ailesi her şeyden önce gelen bir kadını anlatıyor. Filmin müziklerinden de bahsetmeden geçmemek gerek.
-------------------------------------------------------------------------------------------
Mutluluk
Film, Meryem’in perişan ve baygın halde, bir göl kenarında bulunmasıyla başlar. Ailesi kızlarının bir namussuzluk yaptığını düşünerek töre gereği öldürülmesine karar verir. Öldürme görevi ise yakın akrabası Cemal’e verilir. Çıktıkları ölüm yolculuğunda, Meryem ve Cemal’in yolları, Profesör İrfan Kurudal’la kesişir. Bu karşılaşma üçünün de kaderlerini değiştirecek mutluluğa doğru bir yolculuğun başlangıcı olur.
-------------------------------------------------------------------------------------------
Ye, Dua Et, Sev (Eat Pray Love)
Bu filmi listeye eklememenin imkanı yoktu. Film, bunalımın üstesinden gelmeye basit bir metot öneriyor: İ harfiyle başlayan ülkelerden birini seç, hemen oraya git ve kendini keşfet.
-------------------------------------------------------------------------------------------
Elizabeth: Altın Çağ (Elizabeth: The Golden Age)
Bir kraliçenin zor hayatını anlatan başka bir muhteşem film daha. Ancak bu, tarih ya da kraliyeti irdelemekten çok, bir bireyin hayatını betimlemeyi tercih ediyor. Rakipsiz senaryosu, lüks kostümleri ve karakterler arasındaki şahane etkileşimleri ile epik bir film.
-------------------------------------------------------------------------------------------
Where the Heart Is (Kalbin Olduğu Yer)
Aşk, bağışlama ve arkadaşlık hakkında yapılmış en çarpıcı filmlerden biri. Yüzeyde, onlarca kez anlatılmış, sıradan bir senaryo gibi dursa da mutluluğa giden yol bu denli güzel anlatılamazdı.
-------------------------------------------------------------------------------------------
Jeanne D'Arc (The Messenger: The Story of Joan of Arc)
Nefis bir tarihi film. Jeanne D’Arc’ın yaratıcıları, güçlü inancını ve adalet anlayışını gerçekçilikle yansıtarak harika bir iş çıkarmışlar.
-------------------------------------------------------------------------------------------
Teyzem
Babası siyasi görüşü nedeniyle polis tarafından arandığı için, Umur bir süre anneannesinde gizlenmesi gerekmektedir. Evde Umur'un teyzesi Üftade de yaşamaktadır. Anneannesi ile dedesinden göremediği sıcaklığı teyzesinden gören Umur, bu süre içinde teyzesine çok bağlanır. Ancak teyzesinin hayatı onun tahmin edemeyeceği kadar trajiktir. Yıllar sonra Umur, İzmir'den geldiğinde teyzesine ait olan çantadaki yazılardan kendince geçmişi sorgular.
-------------------------------------------------------------------------------------------
Bulutların Üzerinde (Head in the Clouds)
Bulutların Üzerinde, film için rastgele seçilmiş bir isim değil; karakterlerin, kendilerini içinde buldukları ruh halini tanımlıyor – deliliği ve yoğun duygusal deneyimleri içeren bir ruh halini, aynı anda hem yükselten hem de ne yazık ki gerçeklikle olan bağlantıyı koparan bir ruh halini…
-------------------------------------------------------------------------------------------
Aşkın Peşinde (Elegy)
Bazı filmler, izleyiciyi derinden sarsmayı başarırlar. Bu film de onlardan birisi. Bu, üniversite hocası ile deneyimsiz genç bir öğrenci arasındaki ilişkinin hikâyesi, kesinlikle içinizde bir yerlerde iz bırakacak.
-------------------------------------------------------------------------------------------
Amélie
Amélie, hayal gücü geniş, genç bir Fransız kadın, banyosunda gizlenmiş eski oyuncaklar bulur. Aklına, bu ‘hazine’yi gerçek sahibine geri verme fikri doluşmaya başlar. Bu küçük jest, hayatını değiştirir ve başkalarının hayatlarına da en beklenmedik yollarla müdahale etmeye başlar.
-------------------------------------------------------------------------------------------
Duvara Karşı
Cahit Tomruk, 40 yaşlarında Almanya'da yaşayan, hayattan vazgeçmiş bir Türk'tür. Üstelik duymakta olduğu acıyı dindirmek için kendisini kokain ve alkole vermiştir. Bir gece, bilinçli olarak arabasıyla duvara çarpar ve kıl payı hayatta kalır. Psikiyatri kliniğinde Sibel Güner ile tanışır. O da intihar girişiminde bulunmuş olan bir Türk'tür. Sibel, Cahit'ten onunla evlenmesini ister, böylece tutucu ailesinin onu bunaltan kurallarından kurtulabilecektir. Cahit başta bu teklifi reddeder ama ardından plana uymayı kabul eder. Plana göre sadece ev arkadaşı hayatı yaşayacak, tamamen bağımsız özel hayatlara ve cinsel yaşamlara sahip olacaklardır. Fakat birbirlerine aşık olmalarıyla durum karmaşık bir hal alır ve Cahit'in Sibel'in sevgililerinden birini kıskanarak öldürmesi ile sonuçlanır. Cahit hapishaneye düşerken, Sibel İstanbul'a gider. Cahit hapisten çıkacak ve onu bulacaktır.
-------------------------------------------------------------------------------------------
Marilyn ile Bir Hafta (My Week with Marilyn)
Marilyn Monroe rolünü kabul etmek, daima biraz cesaret gerektiren bir iş olacaktır. Ama bu filmde, Michelle Williams, rolün hakkını müthiş bir şekilde vererek, hem kendinden emin ve nazlı hem de içinde yaşadığı dünyadan korkan küçük bir kız olan 20. yüzyılı ikonunu mükemmel bir şekilde hayata geçiriyor.
-------------------------------------------------------------------------------------------
Evita
Arjantin’in sevilen first lady’si María Eva Duarte de Perón hayat hikayesini ele alan inanılmaz bir müzikal. Madonna, Evita’nın hem yumuşak hem de karanlık taraflarını, korkularını ve hırslarını otantik bir biçimde resmediyor.
-------------------------------------------------------------------------------------------
Gia
Bu filmi tek kelime ile anlatmak isteseydik, seçeceğimiz kelime mükemmel olur. Filmde, mankenlik sektörü hakkındaki acımasız gerçeklerle yüzleşiyorsunuz. Moda çekimlerinden, toplantılardan ve podyumda geçirilen anlardan oluşan müthiş bir hayat gibi görünüyor olabilir; ancak derinlerde, bu kapalı dünyanın dinamikleri çok başka.
-------------------------------------------------------------------------------------------
Aaahh Belinda
Serap, modern ve başarılı bir tiyatro oyuncusudur. Pişirmek, temizlik ve çocuk doğurmaktan ibaret olan kadına biçilmiş geleneksel rolü hor görmekte, dönemin şartlarına nazaran Avrupai bir yaşam sürmektedir. İlk defa bir reklam filminde oynamayı kabul eder. Piyasaya yeni sürülen Belinda isimli şampuanın reklamında Naciye isimli, iki çocuklu, tipik bir ev kadınını canlandıracaktır. Çekimler esnasında boyut değiştirerek birden kendini Belinda reklamındaki Naciye olarak bulur. Erkek arkadaşı Suat dahil kimseyi Serap olduğuna inandıramaz. Israrlı açıklamaları fayda etmez ve kendini akıl hastanesinde bulur. Tam yeni hayatını kabullenmeye başlamışken önceki hayatına geri döner.
-------------------------------------------------------------------------------------------
Coco Chanel’den Önce (Coco Before Chanel)
Yetimhanede başlayıp, kabare şarkıcılığına uzanan daha sonra da dünyanın en önemli modacısı olma yolunda ilerleyen, masal gibi bir hayat. Gerçek adı Gabriella Chanel olan Coco Chanel'in Paris'e taşınmadan ve ünlü olmadan önceki yaşamından kesitleri sergileniyor.
-------------------------------------------------------------------------------------------
Geriye Kalan
Sevda'nın mutlu dünyası kocası Cezmi'nin onu aynı hastanede çalışan Zühal'le aldattığını öğrenmesiyle alt üst olur. Sevda Cezmi'ye sezdirmeden evindeki titizlikle sürdürdüğü düzeni devam ettirir ama bunun yanında Zühal'in de peşine düşer. Zühal'in eski kocası Mustafa'nın eski karısını geri kazanmak için dönmesiyle dengeler değişecektir.
----------------------------------------------------------------------------------------------
Tereddüt
İstanbullu genç bir kadın psikiyatrist, tayinle geldiği ama şehre çok da uzak olmayan bir taşra kasabasında mecburi göreve başlar. Hafta içi görevine kasabada devam ederken, hafta sonları da İstanbul'daki evine gitmektedir. Kocası Cem ile dışardan kusursuz gibi görünen bir evlilik sürdürüür fakat içten içe ters giden bir şeylerin olduğunu anlamaya başlar. Öte yandan bir gün hastaneye getirilen küçük yaşta bir kadın hasta olan Elmas ile ilişkisi Şehnaz'a bambaşka bir kapı açarken, akli dengesini yitirmek üzere olan Elmas da Şehnaz'ın yardımıyla ruhundaki düğümleri bir bir çözecektir. Yönetmen Yeşim Ustaoğlu'nun imzasını taşıyan film Altın Portakal Film Festivalin'nde en iyi yönetmen ve en iyi film ödülünü kazanmıştır.
------------------------------------------------------------------------------------------------
Yaratık (Alien)
Ridley Scott'ın yönetmenliğinde 1979 yılında çekilen bu bilim-kurgu filmiyle, hala günümüzün en güçlü kadın kahramanlarından biri olarak anılan Ellen Ripley karakteri ortaya çıktı. Sigourney Weaver'ın canlandırdığı Ripley, ekip arkadaşlarını teker teker öldüren, bilinmeyen bir canlıya karşı, kaçacak yeri olmayan ve hayatta kalmak için canını dişine takan bir danışmanı canlandırıyor.
YORUMLAR