Dünya çapında 10 milyon satış rakamına ulaşan Lois Lowry’nin bilim kurgu kitabından esinlenerek beyazperdeye aktarılan “The Giver – Seçilmiş” 10 Ekim’de vizyonda yerini alacak.

Film için söylenecek birçok şey… Oyuncu kadrosunda Meryl Streep, Jeff Bridges, Katie Holmes, Alexander Skarsgard gibi ünlü isimlerin yer aldığı film, hayal edilen bir dünyayı önümüze seriyor.

Fakat ütopyanın gerçek olması halinde karşılaşabileceğimiz her şeyin net olarak anlatıldığı filmde güçler dengesi, doğa ve insan ilişkisi ve insani duygu ve duyusalların sorgulandığını görüyorsunuz.

Anılarınız olmasa ne yapardınız? Düzenin hakim olduğu, günlük konuşma dilinde bile kuralların esas alındığı bir dünya hayal edin. Renklerden, aşktan, acıdan ve anılardan uzak. Ve bir o kadar huzurlu… Huzurun anılardan uzaklaşmak ve insanlığa ait hemen tüm öğrenilmişleri silme üzerine kurgulanmış bir dünyan bahsediyoruz. Gençlerin belirli bir yaşa geldiklerinde şehrin büyükleri tarafından şehir içindeki çeşitli görevlere atandığı bir düzenden bahsediyoruz. İnsani olan birçok özelliğin silindiği bu komün hayatında, rahatsız edici düzeni kıracak birisi çıkıyor. İnsan olmanın tüm inceliklerinin ve en kötü yanlarının anlatıldığı filmde görebildiğiniz çoğu sahne hissiyatlarla alakalı.

Filmin konusu; İdeal dünya için evrensel her şeyden vazgeçen bir topluluk için ideal olmayan anıları biriktirmek herkesin yapabileceği bir şey değildir. Bu nedenle toplum içinde anı biriktirici seçerler. Renksiz bir dünyadan anılarla dolu gerçek bir dünyanın hayaliyle tanışan Jonas (Brenton Thwaites) yaşadıkları hayatın gerçekliğini sorulamaya başlar. Ve tek kaçış yolunun gerçek dünyaya adım atmak olduğunun bilincine varır. İdeal dünya ve gerçeklik arasındaki ince çizgide izleyiciye sorgulama şansı veren film, bilim kurgu- dram arasında gidip geliyor.

Philip Noyce’un yönettiği filmin için söylenmesi gereken en önemli şeylerden birisi Jeff Bridges’in oyunculuğu. Sevgili Jeff Bridges’i kült filmler arasına girmiş “Big Lebowski” filmiyle tanıyanlar oyuncuyu böylesi ciddi rollere hemen oturtamayabilirler. Nam-ı diyar “Dude”un üzerine yapışmış bir rol kimliği var sanıyorum. Bu nedenle rol içine hemen adapte ettiğimi söyleyemem.

Tüm bunlar haricinde izlenilesi ve üzerine düşünülesi filmlerden biri olan “The Giver” geleceğin simülasyonunu görmek için yardımcı olabilir.

Yazı: Pınar Aksu