Haftanın günlerini hepiniz biliyorsunuz. Peki, donlarınız bunu biliyor mu? Evet, yanlış okumadınız. Şimdi size tercihlerinizi irdelediğimiz bir liste sunacağız. Ve göreceksiniz ki, donlarınızı haftanın günlerine göre seçiyorsunuz. İnanmayanlar listeyi okusun da bize haksızlık ettikleri için gözyaşları içinde nedamet getirsin.

1. Pazartesi donu hızlı ve öfkelidir.

İpekli, pamuklu, saten, pazen ya da kaput bezi hiç fark etmez. Çünkü çekmeceden bir hışımla alınır pazartesi donu. Ne lastiğinin önemi vardır, ne dantelinin ne de giysiniz üzerinden görünüp görünmediğinin. Dünyanın en rahat, en güzel ve en seksi donu da olsa, o don, o gün bir tarafınıza kaçacaktır. Siz de bunu bildiğiniz için, elinize gelen ilk donu giyip bir koşu evden çıkarsınız. Zira bir kişi üzerinde yaptığım araştırmaya göre, işe en çok geç kalınan gün pazartesidir.

2. Ne içindesinizdir salı donunun, ne de büsbütün dışında.

Dünyanın en munis donudur salı günü giyilen. Hiçbir iddiası yoktur. O da, tıpkı pazartesi donu gibi ele gelmiş ve giyilmiştir. Ama bir farkla: Hani Gerard Butler bir salı gelip bütün şehvetiyle, “İçinde nasıl bir don var?” diye sorsa, “A-aa, don mu giymişim ben!” diye şaşırmanız işten bile değildir.

3. Çarşamba donu hoş bir sedadır.

Çarşamba günü don seçiminde bir hareketlenme görülür. Eller, sanki gönlün istediği dona yönelmek ister gibidir. Hatta birkaç tanesi şöyle usulca bir elden geçirilir. İçe sinenlerden biri alıp giyilir. Bir de o güne kadar hiç düşünülmeyen kombin ihtimali çıkar ortaya. Amerika’yı yeniden keşfetmek gibi de olsa hoş bir ihtimaldir aklınızda beliren. Ama aslında bilinçsiz bir tercihtir bu. Neticede cumartesiye daha çok vardır.

4. Perşembe donu bir sanrıdır.

Perşembe günü, aslında o gün cuma diye uyanılır. Çünkü deli gönül öyle ister. O yüzden don seçiminde bir kafa karışıklığı yaşanabilir. Uzun uzun bir seçim yapılabileceği gibi, haftanın en hızlı don seçimine de tanık olunabilir. Bu sebepledir ki, genelde kişiliksiz bir dondur perşembe günü giyilen. Dolayısıyla naçizane tavsiyemiz, kimsenin sizi perşembe donunuz üzerinden tanımasına izin vermeyin.

5. Cuma donu candır.

Daha sabah gözünüzü açtığınız ilk anda, çekmeceden bir ışık yayılır. Bilirsiniz ki o ışık, birazdan giyeceğiniz dondan gelmektedir. Ama siz keyifle her birini elinize alıp “Aaa bu da gitmiş, aaa bu da gitmiş,” oyunu oynayarak ışığa doğru yol alırsınız. Maksat, keyfi biraz daha uzatmak olsun. Cuma günü istediğiniz kadar usturuplu oturun, zerre frikik vermeyin, o ışık, o dondan gün boyu yayılır. Kısacası, bütün kadınlar cuma günü birer ateş böceğidir.

6. Cumartesi donu donların şahıdır.

Hani cumartesi donunun çekmecesi bile ayrıdır, desek yeridir. Her şeyden önce klasmanı farklıdır. Törenle ambalajından çıkarılanına bile rastlanır. Bir kere, kendinden tahriklidir. Bırakın giymeyi, elinize almak bile başlı başına cesaret ister. Ha bir de giydiniz mi…

Cuma donu ateş böceğiyse, cumartesi donu ateş ve baruttur. Toz ve dumandır. Mercimek ve fırındır. Onunla yapılabilecek kombinlere girmiyorum bile. Naçizane tavsiyem, birileri tarafından illa tanınmak istiyorsanız, cumartesi donu biçilmiş kaftandır. O ilişki uzun sürer, ben size söyleyeyim.

7. Pazar donu tabula rasa’dır.

Ha olmuş, ha olmamıştır pazar donu. Diğer günlerde donlara yüklediğiniz bütün anlamlardan azadedir o. Hatta bir don bile değildir. Belki bir doncuk. O yüzden giyseniz de olur, giymeseniz de. Evde yaymış yatarken kim görecek altınızdakini? Ya da kim merak edecek, içinde ne var, diye. Lastiği gevşekse, çekiştirirsiniz, durmadan araya kaçıyorsa çıkartırsınız, bir tarafı delinmişse, oynayarak deliği daha da büyütürsünüz. Sonuçta, bir pazar günü donudur o. Sözü edilmeye bile değmez.

Yazı: Erkut Özal