Bir BM raporu diyor ki: “Kadınlar, erkeklere göre daha güvenilirdir. Bu nedenle hükümetlerde daha fazla rol almaları gerekir. Mecliste kadın temsili yüksek olan ülkelerde daha az yolsuzluğa rastlanması da bu hipotezi desteklemektedir...” Acaba?


Yeni Zelanda’da 9 yıl iktidarda kalan eski Başbakan Helen Clark aynı fikirde değil. Halen BM Kalkınma Programı’nın başında olan Clark, “Kadının daha az yolsuz olduğunu gösteren spesifik bir kanıt yok” diyor. Ona göre kadınların daha az rüşvetçi, zimmetçi görünmesi, siyasi ve sosyal pozisyonlarda yeterince yer almamalarından kaynaklanıyor.


Helen Clark, BM’nin 3 numaralı koltuğunu Kemal Derviş’ten devralmıştı. Bu görevdeki ilk kadın. Ama hemcinslerine kuşkucu yaklaşıyor.


Haklı olabilir. Daha geçen gün, Marbella’nın eski Belediye Başkanı Marisol Yague, İspanya’nın gelmiş geçmiş en büyük yolsuzluk davasında 6 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 53 kişi daha ceza aldı ama kadın olduğu için Yague’nin adı öne çıktı.


Daha da önemlisi Ukrayna’nın eski başbakanı Yulia Timoşenko. Rusya ile gaz anlaşmasında yolsuzluk yaparak memleketi on milyonlarca dolar zarara soktuğu gerekçesiyle 7 yıla mahkûm oldu. Örgütten cinayete, zimmetten vergi kaçakçılığına, başka suçlamalar da var. Ancak Timoşenko davasından siyasi hesaplaşma kokuları yükseliyor. Turuncu Devrim’in prensesi olduğu için Batı arkasında. Özellikle Avrupa Birliği serbest bırakılması için yoğun baskı uyguluyor Kiev’e. Siyasi rakibi Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç ise “Önce suçunu kabul etsin, sonra affederim” diyor. Kasım ayındaki AB-Ukrayna zirvesinden önce netleşmesi gerekiyor durumun.


Şişman ve kısa polisler

Bilimsel araştırmalara bakınca yolsuzluk-cinsiyet ilişkisi hayli karmaşık görünüyor. Rice Üniversitesi’nin çalışmasına göre ikisi arasında bir ilişki yok. Kadın daha pirüpak görünüyor, çünkü daha çok açık ve demokratik siyasi sistemlerde iktidar katlarına yükselebiliyor. Bu toplumlar görevi suiistimal ve kamu malını hortumlama konusunda toleranslı olmadığı için kadın siyasetçiler risk almak istemiyor.


Kadınlar ihtiyatlı davranıyor, çünkü onlara karşı hoşgörü eşiği de daha düşük. Erkek siyasetçi yolsuzluk yapınca, “Ondan beklenirdi”; kadın yapınca “Ondan beklemezdik. Onu daha dürüst sanmıştık” deniliyor.


Erkek hiyerarşisinin hâkim olduğu otokratik sistemlerde ise rüşvet, adam kayırma, biat usulü siyaset iktidarın doğası sayıldığı için yolsuzlukla cinsiyet arasında hiçbir ilişki bulunmuyor. Erkek patronajıyla siyasete giren kadınlar da var olabilmek için çarka ayak uyduruyor. Mesela Hint siyasetinde kadın temsili yüksek ama yolsuzluk da öyle.


Dünya Bankası bir raporunda, “Kamuda kadın çalışan sayısındaki artışla yolsuzluktaki azalma doğru orantılı” diyor. Kadın istihdamını artırmaya teşvik ediyor bir nevi.


Nitekim Meksika da, bu teşvikten hareketle en büyük eyalette bütün trafik polislerini kadın yapıveriyor. Amaç, rüşvetle mücadele. 15 milyonluk eyalette sürücülerin yüzde 93’ü “Trafik polisleri bizi soyup soğana çeviriyor” dediği için alınıyor bu önlem. Ekipler hazır ama daha aktif göreve başlamadılar. Kadınlar işbaşına geçinceye kadar bütün trafik cezaları askıya alındı. İleride de sadece onlar kesecek cezaları.


Emniyet Müdürü Carlos Ortega Carpinteyro, “Kadınlar daha güvenilir ve saygındır, trafik görevinde daha başarılı olurlar. Erkekler baskın cinsiyet olmakla birlikte kadın polisin sözünü dinler” diyor. Ama kendisi pek o kadar saygılı konuşmuyor; “İyi bir imaj veren kadın polis bulmakta zorlanıyoruz. Hep şişman ve kısalar başvuruyor” diyerek.


Skandala vakit yok

Peki siyasetteki seks skandalları? Ta Profumo’dan Clinton’a bütün uçkur skandallarının başrolünde erkek siyasetçiler var. Acaba siyasette daha az kadın olduğu için mi, yoksa başka nedenleri de var mı? Bu konuda ABD’de öne çıkan iki görüşü aktarayım. Erkekler “önemli biri olmak için”; kadınlar ise “önemli işler yapmak için” siyasete atılır. Bu nedenle kadınların evle siyaset arasında hem fazla vakti yoktur, hem de salakça aşk maceralarıyla riske girmek istemezler. Diğer görüşe göre ise erkeğin iktidarı kadını cezbeder, kadının iktidarı ise erkekleri iter. Yani kadınların kovaladığı iktidar sahibi erkeklerin tuzağa düşmesi daha olasıdır.


Üçüncü görüş: Kadınların seks skandallarına karışmaması belki de yakalanmayacak kadar akıllı olduklarındandır.


Haber: Ayşe Özek Karasu

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.