Cleveland Clinic Kalp-Damar Hastalıkları Bölüm Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Murat Tuzcu, bu konudaki sorularımızı yanıtladı.
Bu haftaki yazınızda “damar sertliğinin gerilemesi” derken ne kastediyorsunuz? Örneğin, kalbi besleyen damarlardan biri yüzde 90 oranında daralmışsa, yoğun bir tedaviyle bu darlığın yüzde 50 ya da daha aşağıya düşmesi mümkün müdür?
Sözünü ettiğim araştırmada, damar sertliği plaklarında gözlenen gerileme çok küçük miktarda. İleri derecede tıkalı bir damarın bu yolla az tıkalı hale gelmesi söz konusu değil. Lakin, damar sertliğine bağlı kalp hastalıklarının oluşumunda dikkatimizin tek odağı ileri derecedeki darlıklar değil. Anjiyoda hafif bir daralma yapmış olan plakları da çok önemsiyoruz. Çünkü birçok kalp krizi, bu tip plakların azması ve üstüne pıhtı oturup damarı tıkamasıyla oluşuyor. Hastalığın gerilemesi, boyutların küçülmesinden çok daha fazla önem taşıyor.
Plak ve kolesterol
Küçülmenin yanında başka neler oluyor?
Bir damarın duvarını dolduran plakların iki yıl içinde ilerlemesi yerine, yüzde 1-2 oranında küçülmesi çok önemli bir iyiye gidişin işareti. Burada plağın boyunun küçülmesinden daha önemlisi, ona eşlik eden içerik değişikliği. Kalp krizinden ölen bir kişinin damarlarına bakan patologlar, duvarlara yerleşmiş, “plak” adı verilen yumrunun içinde, oksijenle daha da zararlı hale gelmiş kötü kolesterol, ölmüş hücreler ve bunları temizlemeye çalışan başka hücrelerde oluşmuş bir birikinti görürler. Bu birikintinin üstü ince bir örtü ile kaplıdır. Bazı plakların üstündeki örtü yırtılmıştır. Kalp krizi ve sonucunda ölüme yol açan plağın yırtılmış örtüsünün üstünde damarı tıkayan kocaman bir pıhtı bulunur. Damar sertliğinin gerilemesi sırasında plak içindeki kötü kolesterol miktarı azalır ve kızgınlığa yol açan iltihap hücreleri ortadan kaybolur. Üstünü kaplayan örtü incelmez, aksine kalınlaşır ve yırtılma olasılığı azalır. Böylece, sonunda kalp krizine yol açacak olaylar zincirinin önü alınmış olur.
Sözünü ettiğiniz araştırmada yüksek doz kolesterol düşürücü ilaç kullanılmış. Plakları tehlikeli hale getirip kalp krizini kolaylaştıran sadece kolesterol yüksekliği mi?
Kesinlikle değil. Risk faktörleri dediğimiz sigara, şeker hastalığı ve yüksek tansiyon da en az yüksek kolesterol kadar katkıda bulunuyor bu soruna. Genetik zeminin de önemi var. Kaldı ki şeker hastalığı olan veya gizli şeker dediğimiz, ensülin ve kan şekeri dengesinin bozulduğu, fazla kilolu ve yüksek tansiyonlu hastalarda kalp krizi yükselmiş olsa da birçoğunun kan kolesterol değerleri çok yüksek değildir.
İlaçtan daha etkili
O halde niye sadece kolesterol ilaçlarından söz ediliyor?
Tam aksine, ilaçtan çok önce, kalp için sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve bu yolla ideal kiloyu korumaktan söz ediyoruz. Şimdiye kadar bulunan ilaçların hiçbiri sözünü ettiğim bu 3 nokta kadar yararlı değil. Üstelik çok ileri kalp hastası olup da beslenmelerinde çok köklü değişiklik yapanların damar sertliklerinin gerilediğini gösteren araştırmalar da var. Keza yüksek tansiyonunu ilaç ve hayat tarzı değişiklikleriyle tam anlamıyla kontrol altına alanlarda da plakların küçüldüğü gösterildi. Bunun yanında gerektiğinde kullanılması halinde kolesterol düşürücü ilaçların çok etkili olduğunu unutmamalıyız. Eldeki güçlü statin ilaçlarının kalp krizi geçirenlerde, inme hastalarında, bacak damarları dar olanlarda yeni dertleri ve erken ölümleri önlediğini de öyle. Sözünü ettiğim son araştırma da bu zincirin bir parçası.
Ceyda Erenoğlu
YORUMLAR