Zararlı alışkanlıklar hakkında bilgiler veren Op. Dr. Aslı Alay, "Doğadaki canlıların su, oksijen ve besine ihtiyacı olduğu gibi anne karnındaki bebeğinizin de vazgeçemediği şeylerden biri oksijendir. Bebeğinizin istediği şey renkli şekerler, güzel kıyafetler, doğumunda büyük törenler değil; sağlıklı, mutlu ve sigara kullanmayan annedir. Dünya Sağlık Örgütü, tütün kullanımını psikolojik, sosyolojik ve biyolojik zehirlenme, A grup karsinojen olarak tanımlamıştır. Tütün zehirli bir üründür ve nasıl işlenirse işlensin zehirinden kurtulamaz. Önlenebilir bir ölüm nedeni olan sigara, 10 saniyede bir insanın hayatını kaybetmesine sebep olmaktadır." dedi.



Dünyada gebelerin yaklaşık yüzde 10-15'inin sigara içtiğini belirten Op.Dr. Aslı Alay, "Bu oran 200 milyondan fazla kadına denk gelmektedir. Sigara kullanıcılarının yüzde 50-60'ı gebeliğinde sigaraya devam etmektedir. Ülkemizde yapılan çalışmalarda her dört kadından birinin sigara içtiği saptanmıştır. Bu oranlar gösteriyor ki kadınlar özellikle tütün satışının hedefinde, zararlarıyla ilgili çalışmalar ise yetersizdir. Aksine gelişmekte olan toplumlarda modern, özgür kadını çağrıştıran reklamlar tütün kullanımını özendirmektedir. Sigara sakinleştiren, rahatlatan basit bir antideprasan ve zayıflamaya yardımcı bir ürün olarak tanıtılmaktadır. Kadınlar arasında daha sık kullanılan hafif/light sigaranın güvenli olduğu bilgisi ise kesinlikle doğru değildir. Sigaranın anne adayında; ciğerlerine giren havanın azalmasına , damarların daralmasına, tansiyon yükselmesine ve efor kapasitenin azalmasına yol açar. Tat duyusu iyi çalışmadığından sigara içen gebelerde bulantı, kusma ve iştahsızlık daha çok görülür" diye konuştu.



"Sigaranın doz yanıt ilişkisiyle ilgili yapılan çalışmalarda; tütünden etkilenen bebeklerde doz artıkça yeni doğan ağırlığının azaldığıdır" diyen Op. Dr. Aslı Alay, şunları kaydetti: "Sigara içinde bulunan 4000 kimyasal ile bebeğe ve anneye belirgin zarar verir. Bu 4000 kimyasaldan özellikle nikotin ve karbonmonoksidin daha zararlı olduğu düşünülmektedir. Bu maddeler bebekte eritropoetin denilen hormonu artırmaktadır. Bu artan hormon oksijensizliğin bir göstergesidir. Nikotin vücutta cotinine dönüşür. Bebeğe giden kan akımı bu maddelerin etkisi ile azalır ve düşük doğum ağırlıklı bebeğe yol açar. Doğum sonrası kolik ağrılar, kulak ve akciğer enfeksiyonu daha sık görülür. Bu bebeklerin plesantası incelendiğinde fetusun anne karnında maruz kaldığı sigara dozu ile ilgili bilgi edinilebilir. Sigaraya maruz kalmış yeni doğanlarda ani bebek ölümünün 2,5 kat arttığı, düşük, erken doğum, erken membran rüptürü, plesanta yerleşim sorunları ve buna bağlı kanama daha sık görülür. Unutmayın ki içtiğiniz bir sigara bile bebeğinizi etkiler. Bebeğinizin tercih şansı olsaydı oksijensiz kalmayı istemezdi. Ona zarar vermeyin, bebeğinizi 4000 adet toksik maddeden koruyun. Bırakmak yani tedavi için doktorunuzdan yardım alın. Çünkü sigara içmek bir hastalıktır. Sağlıklı kadın, sağlıklı bebek, sağlıklı gelecek. Gelecek kadınların elinde.... Sigarayı bırakmanız ona yaşam şansı vermenizdir."


YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.