İdrar yolu enfeksiyonunda korunma yöntemleri

Kadınların yaklaşık olarak beşte biri hayatlarında bir defa bile olsa idrar yolu enfeksiyonu geçirir. Çoğu, ilerleyen zamanlarda tekrar eden enfeksiyonlarla da karşılaşabilir. Bunu engellemek adına yapabilecekleriniz nelerdir?

Tuvalete gitmeyi ihmal etmeyin

Gün içinde bol bol su içmek idrar yolu enfeksiyonu kapmanızı engelleme konusunda önemli bir etkendir. Su içtikten sonra tuvalete gitmeyi ihmal etmemeniz ise bir o kadar önemlidir. Unutmayın, tuvaletinizi tutmak bakteri üretmeye sebep olacağından idrar yolu enfeksiyonu riskini ikiye katlar.

Seksten sonra…

Kadınların seks sonrası idrar kesesini boşaltması önerilir. Ön sevişme veya seks sırasında idrar yolunda enfeksiyona sebep olabilecek bakteriler vücuda girebilir. Bu yüzden bu bakterilerin boşaltım yoluyla bir an önce vücuttan uzaklaşmasına yardımcı olunmalıdır.

Aldoz şekeri yiyin

Aldoz şekeri, idrar yolu enfeksiyonu esnasında kalın bağırsakta oluşan bir çeşit bakterinin oluşumunu engellemede etkili doğal bir şekerdir. Ayrıca yapılan araştırmalara göre ağız yoluyla aldoz şekeri almak antibiyotik almakla karşılaştırıldığında oldukça faydalı.

Doktora gitmekten çekinmeyin

İdrar yolu enfeksiyonu belirtileriniz varsa (tuvaletinizi yaparken yanma ya da sık sık idrara çıkma) bir doktora gitmeniz önerilir. Özellikle de sürekli idrar yolu enfeksiyonu oluyorsanız. Doktor, muhtemelen size antibiyotik verecek veya ultrason ile bunun sebebini araştıracaktır. Bu anatominizden kaynaklı bir anormallikten veya idrar yolunuzu tamamen boşaltamamanızdan kaynaklanıyor olabileceği gibi bağışıklık sistemi zayıflığından da kaynaklanıyor olabilir.

Temizliğinize önem verin

Tuvaletinizi yaptıktan sonra arkadan öne doğru temizlenmek idrar yolu enfeksiyonu riskini artırır. Bunun sebebi ise dışkı bakterilerini idrar yoluna taşımaktır. Aynı zamanda çok fazla temizleme ürünü kullanmak da doğru değildir.

Susuz kaldığınızın 11 işareti!

Susuz kaldığınızı anlamıyor olabilirsiniz ama susuz kalmamanız gerektiğinin önemini biliyor olmalısınız.

Baş ağrısı
Vücudunuz sürekli sıvı kaybeder ve bu aynı zamanda sodyum ve potasyuım gibi temel tuz kaybına da uğradığınız anlamına gelir. Sodyum ve potasyum kaybı da kanın kimyasını değiştirir. Beyniniz bu değişikliğe oldukça duyarlıdır ve bu hassasiyet baş ağrısını tetikler. Baş ağrınız ne kadar su kaybettiğinizle doğru orantıda artar. Ne kadar su kaybederseniz, kan basıncınız o kadar düşer ki bu da beyne daha az oksijen gitmesine sebep olur. Kan damarlarının genişlemesine sebep olan durum, baş ağrınızı çok daha kötü hale getirecektir.

İdrarınız ekstra sarı
Bu durumda nedeni, idrar atıklarının aşırı konsantre olmasıdır. Halbuki yeterince su içtiğinizde, bu atıkları da daha kolay ve verimli vücudunuzdan atarsınız. Ama vücudunuzda yeterince sıvı yoksa, artıkların vücutta kalma riski bile vardır.

Kabızlık
Sebebi benzerdir. Su kolonlarınızdan ve vücudunuzdan artıkları temizlemek için oldukça faydalı ve yardımcıdır. Ama eğer yeterince su tüketmezseniz, tükettiğiniz besinlerin vücudunuzdan atmanız gereken kısımlarını tahliye etmekte oldukça zorlanırsınız.

İdrara çıkma sıklığınız azaldı Çoğu insan, 24 saatlik periyot boyunca 6-7 kes idrar çıkarır. Yeterince su içmediğinizde, vücuttan çıkan sıvıların yerine konacak mevcut sıvı miktarı daha az olur. Böbrekler, sıvı kaybını önlemek adına, mümkün olduğunca çok miktarda sıvıyı korumaya çalışır. Günde 6 kereden daha az idrar çıkarıyorsanız, su tüketiminizi düşünün ve gerekirse artırın.

Susama ve ağız kuruluğu Su içme isteği ile dolmak, zaten hafifçe susuz kaldığınızın işaretidir. Susama, beraberinde kuru bir ağızı getirir genelde; bu durum, vücuttaki mukus zarlarının sıvıya ihtiyaç duyduklarının işaretidir. Susamayı ve ağız kuruluğunu çözmenin tek yolu, gün içerisinde su içmektir.

Cildiniz kuru ve kırışıklıklarınız çok belirgin Birçok kadın, vücutlarını yumuşak ve pürüzsüz tutabilmek için pahalı nemlendiricilere güvenir. Para harcamaya başlamadan önce, su tüketiminizi artırmayı deneyin. Sıvı kaybı, tahriş olmuş, iltihaplanmış, kaşıntılı ve hassas bir ciltle sonuçlanabilir. Ciddi vakalarda, cilt pul pul dökülebilir ya da kızarıp çatlayarak kanamaya başlayabilir. Cildinizi canlandırmanın en iyi yolu, onu su ile beslemektir.

Eklem ağrıları Su, eklemler hareket ettikçe, iki kemiğin birbiri üzerinde kaymasını sağlayan bir kayganlaştırıcı olarak görev yapar. Vücut, yeterli miktarda su almadığında, eklem, kıkırdak hücrelerinin hasarına bağlı olarak besin maddesi eksikliği çeker. Kronik bir şekilde sıvı kaybı yaşıyorsanız, hücreleriniz nihayetinde dibi görecek ve kıkırdaklar, onarılamayacak derecede hasar göreceklerdir. Eklem ağrılarınız varsa eğer, su tüketimi konusunda dikkatli olun ve gerekirse su tüketiminizi artırın.

Açlık ve kilo artışı Vücut, doğası itibari ile zekidir; ancak bir kusuru bulunur - açlık ile susama arasındaki farkı anlamaz. Beynin, açlığı ve susamayı düzenleme ile sorumlu olan bölgesi hipotalamus, zaman zaman kafa karışıklığı yaşar ve susamaya tepki olarak açlık spazmları yaratır. Bir bardak su yerine yiyecek bir şeylere uzanmak, aşırı kalori alımına ve kilo artışına sebep olur.

Baş ağrıları Yeterince su içmediğinizde, vücudunuz, sıvı yetersizliğini karşılamak adına, her tür dokudan su emmeye başlar. Sonuç olarak, beyin dokuları, neminin bir kısmını kaybeder ve küçülerek kafatasından çekilir. Acı reseptörleri uyarılarak baş ağrısının başlamasına sebep olurlar. Aynı anda, sıvı yetersizliği, kan hacminin düşmesine ve beyne taşınan oksijen miktarının azalmasına yol açar. Beyindeki kan damarları daralarak şişmeye ve iltihaba, sonuç olarak da baş ağrısına sebep olur.

Yorgunluk 2011 yılında yapılan bir araştırmaya göre, hafif dehidrasyon, yorgunluğa, bitkinliğe ve düşük enerjiye sebep oluyor. Susuz kaldığınızda ve kan hacminiz azaldığında, oksijeni ve besleyici maddeleri vücut boyunca iletmek için kalbin daha çok çalışması gerekir. Kendinizi yorgun hissettiğinizde, kahveyi atlayın ve yerine bir bardak su için. Kahve, çay, soda, enerji içecekleri vs. suyun yerine geçmez!