Yaşlanma sürecini geciktirmek için kozmetiklere, estetik müdahalelerine başvururuz ancak bilinmesi gerekir ki kozmetikler ve cerrahi müdahaleler tek başına yeterli değil! Doğru beslenmek, sağlıklı yaşamak da yaşlanmaya karşı atabileceğiniz doğal adımlar arasında bulunuyor. Peki nedir bu anti aging ve neler yapılması gerekir? İşte yaşlanmayı geciktirmek için yapabilecekleriniz...
Op. Dr. Bülent Cihantimur anti aging hakkında merak ettiğimiz soruları yanıtladı.
Anti aging nedir?
Anti agingin kelime manasını yaşlanma karşıtı yani yaşlanmayı önleme olarak düşünebiliriz. Yaşlanma sürecindeki bilimsel araştırmalara baktığımızda, yaşlanma karşıtı ifadesi, yalnızca yaşlanmayı yavaşlatan, önleyen veya tersine çevirmeyi ifade eden yaklaşımlar içerir. Günümüzün teknolojisiyle artık son derece umut verici, insanlarda yaşlanmayı yavaşlatan veya tersine çeviren uygulamalar yapılabiliyor. Estetik cerrahi ve medikal uygulamalar doğru planlandığı ve yaşlanma sürecinin kendisiyle başa çıkmak için oldukça farklı, çok çeşitli stratejiler ve terapiler kullanıldığı sürece bu işi başarabiliyor. Aslına bakarsanız ben, anti aginge 'Güzellik Koruyuculuğu' diyorum. Bu, bu süreçte size eşlik edecek, gerekli müdahaleleri yapacak bir uzman demek.
Anti aging yöntemleri nelerdir?
Öncelikle yaşlanma süreciyle alakalı olarak neden yaşlandığımızı bilmek lazım. Yaş ilerledikçe kas, yağ ve kemik oranımızda azalma olur, yer çekimi, genetik faktörler ve çevresel olumsuz faktörler yaşlanma sürecinin oluşumunu sağlarlar. İşte tüm bu süreç bilinerek kontrol altına alınırsa, yaşlanma kontrolü de ele alınmış olur.
Kontrolü ele almak için yapabileceğiniz medikal adımlar:
1- Dolgu, botoks, örümcek ağı estetiği
Yukarıda saydığım eksilmelerin yerine geçecek 3 önemli kozumuz var elimizde. Dolgu hacim verir, hacim kaybı yaşayan bölgeye enjekte edilir. Botoks yer çekimine karşı, tekrarlayan mimik hareketlerine karşı çok güçlü bir uygulama, üst yüz bölgesinde son derece etkili. Ayrıca bir de bu ikiye eşlik edecek örümcek ağı estetiği ile kolajen artışını gerçekleştirirsek, son derece büyük fayda sağlarız. Kırışıklıklar, sarkma, hacim kaybı, bozulmuş cilt kalitesi gibi sorunları ameliyatsız bir şekilde çözümleriz.
2- Bir anti aging yöntemi olarak kök hücre
Kök hücre muazzam bir gençlik kaynağı. Kök hücreyi iki şekilde kullanabiliriz. Birincisi PRP yani kanınızdan elde edilen kök hücreler, bir de yağ transferi yani kendi bölgesel yağınızdan elde edilen kök hücreler. Kıyaslarsak yağ transferi çok daha makuldür zira daha fazla kök hücre içerir. Özellikle yüz bölgesi antiaging uygulamalarında yağ transferi muazzam sonuçlar veriyor.
3- Anti aging kremler
Eğer hiçbir şey yapamıyorsanız cildinize krem sürmenizi tavsiye ediyorum. Cildinizi nemden mahrum bırakmayın. Bol su için, sigaradan uzak durun, hem pasif hem aktif içici olarak. İster pahalı bir krem, ister en ucuzundan bir krem ama mutlaka sürün.
Yazı: Op. Dr. Bülent Cihantimur
Anti aging’in amaçları nelerdir?
Anti agingin temel amaçları arasında şunlar vardır:
- Cilt dokusunu ve bağlayıcı hücreleri yenilemek,
- Hormonal düzensizlikleri dengelemek,
- Cinsel gücü ve sağlığı artırmak,
- Yaşlanma sonucu oluşabilecek hastalıklara karşı erken tanı ve önlem almak.
Anti aging nasıl yapılır?
Anti agingde ilk adım öncelikle ciddi bir sağlık muayenesi yaptırmak. Kişi sağlıklıysa, bunun üstüne anti aging destekleri inşa edebilir. Yetersizlikler ya da hatalar tespit edilip, iyileştirme yoluna gidilebilir. Yaşlanmanın önüne geçmek mümkün değil belki fakat fiziksel çöküşün önüne geçilebilir. Genel sağlık muayenesinin yapılması işte bu açıdan çok önemlidir. Genellikle danışılan uzman tarafından kan ve hormon testleri yapılması istenir. Anti agingde en önemli unsurlardan biri de beslenme tarzıdır. Aslında yıllara meydan okumak için ilerleyen yaşları beklemeden amaç hep iyi beslenmek olursa zaten doğal anti aging de gerçekleşmiş olur. Kilo kontrolünü aktif yaşam ve egzersiz takip eder. Dengeli beslenme ile yaşlanmanın tüm belirtileri yavaşlatılabilir, hatta yeniden yapılandırılan bir beslenme tarzı ile kaliteli yaşam süresi uzatılabilir. Beslenmenin ve düzenli egzersizin hücreler üzerindeki müthiş etkisi, kısa bir sürede hissedilecektir.
Benimsenmesi gereken anti aging alışkanlıklar nelerdir?
Güneş
Güneş, cilt kırışıklıklarında en önemli faktörlerden biridir. Bu yüzden koruyucu kremlerinizi sürmeden dışarı çıkmamalısınız.
Yüz mimikleri
Yüzünüzde mimik yaparken yaptığınız her hareket, cildinizin daha da kırışmasına neden oluyor. Fakat cildimiz kendini yenilediği için, oluşan minik çizgiler de zamanla kaybolur. Tabii bu yenilenme yaş ilerledikçe azalacaktır.
Sigara
Sigara, cildin en büyük düşmanlarından biridir. Cildin yaşlanmasına, kırışmasına, renginin kararmasına, kısacası cildin sağlıklı görünümünü kaybetmesine neden olur.
Uyku
Hangi uyku pozisyonunda daha uzun süre yatarsanız, cildinizin üstüne yattığınız o bölgesi daha çok kırışır... Yüzüstü ya da cenin pozisyonunda uyumak yerine sırtüstü uyuyun.
Stres
Stres, tüm hastalıkların kaynağı olduğu gibi cildinizin kırışmasına, sağlığını kaybetmesine de neden oluyor. Stresi azaltacak yöntemleri deneyin. Meditasyon bu yöntemler arasında en iyi olanı.
Yaşlanmayı önlemek için nasıl beslenmeli?
- Posa yönünden zengin dengeli bir beslenme tarzı hedeflenmeli,
- Haftada bir gün detoks yapılmalı veya daha kontrollü beslenilmeli,
- Su tüketimine dikkat edilmeli,
- Öğün sayısı artırılıp, tüketilen miktarlar azaltılmalı,
- Yağ tüketimine dikkat edilmeli,
- Tuz ve şeker tüketimi azaltılmalı,
- Porsiyon ölçüleri kontrol edilmeli.
Bu alışkanlıkların yanı sıra hücrelere gençlik aşılayan, antioksidan kapasitesi yüksek besinler, beslenme programı içerisinde yoğun olarak yer alırsa daha çok fayda sağlanabilir ve çok daha fit hissedilir.
Hangi gıdalardan uzak durmalıyız?
- İşlenmiş hazır gıdalar,
- Şeker ve tuz içeriği yüksek besinler,
- Katı ve hayvansal yağlar,
- Asitli içecekler.
Dengeli beslenmeyle yaşlanmayı yavaşlatabilirsiniz!
Yaşlanmayı durdurmak mümkün değil fakat güzel yaşlanmak mümkün... Sağlıklı ve dengeli beslenerek vücudunuza içten dışa güzellik aktarabilirsiniz. Aynı zamanda düzenli egzersiz ile sağlıklı yaşlanmayı desteklemiş olursunuz. Peki nasıl beslenmek gerekiyor?
- Karbonhidrat türü olarak basit şekerler yerine, vücut çalışması için gerekli olan protein, vitamin, mineraller ve posa içeren kompleks karbonhidratlar (tahıllar, baklagiller, sebzeler) tüketilmeli.
- Diyetle alınan doymamış yağ asitleri (özellikle balık ve deniz ürünlerinde, yeşil yapraklı sebzelerde, yağlı tohumlarda bulunan Omega-3 yağ asitleri) kan yağlarının ve damarlarda plak birikiminin azalmasına yardımcı olur.Bu da çok daha dinç bir vücut demek...
- Ayrıca yaşam için en önemli olan şeyin, suyun yeterli miktarda tüketilmesi, sıcak havalarda, fazla fiziksel aktivite yapıldığında, fazla proteinli ve tuzlu besinler tüketildiğinde, ateşli hastalıklarda, ishalde vücuttan kaybedilen sıvının mutlaka yerine konulması gerekir.
Sağlıklı yaşlanmak için 10 anahtar kelime
Acıbadem Kadıköy Hastanesi Geriatri Uzmanı Doç. Dr. Berrin Karadağ, 10 anahtar kelimeyi anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Günümüzde yaşam süresinin uzamasıyla sağlıklı yaşlanmak, ileri yaşta kimseye bağımlı olmamak, fiziksel ve ruhsal açıdan zinde hissetmek kuşkusuz çok daha fazla önem taşıyor. 65 yaş ve üzeri yaşlılık sınırı olarak nitelendirilirken, ortalama yaşam süresinin 75’e yükselmesi ve 85 yaş üzerindeki nüfusun en süratle artan dilimi oluşturması, kaliteli yaşamın önemini çok açık şekilde ortaya koyuyor. Doç. Dr. Berrin Karadağ “Araştırıcılar bugün dahi insan organizmasının 120 yıl yaşama potansiyeline sahip olduğunu söyleyebilmektedirler. Bu potansiyelin gerçeğe dönüşmesi ve yaşlanmanın önüne geçilmesi için erken yaşlardan itibaren bazı önemli noktalara dikkat edilmeli ve önlemler alınmalıdır. Asla unutulmaması gereken nokta; yaşama yıllar katmak değil, yıllara yaşam katmaktır” diyor.
Hareket
Yaşınıza uygun fiziksel aktiviteyi her yaşta yapmanız çok önemli. Unutmayın ki atalarımızın dediği gibi "işleyen demir ışıldar". Bu da bedeniniz için egzersiz yapın anlamına geliyor. Egzersizin ne olacağını yaşınıza ve kapasitenize göre ayarlayın. En basit olarak, her gün düzenli yürüyüş yapabilirsiniz. Her gün yapamıyorsanız da haftada en az üç gün yarım saatlik tempolu yürüyüş her zaman faydalı. Temponuzu kalp ve akciğer kapasitenize göre ayarlayabilirsiniz.
Beslenme
Beslenmemize önem verin. Sağlığınızı ilaçlardan değil de öncelikle besinlerden sağlayın. Gerekli durumlarda doktor önerisiyle tabi ki ilaçlarınızı kullanın ancak ilaca muhtaç olmamanın bir yolunun doğru ve yeterli beslenme yani ne eksik ne fazla, tam ihtiyacınız olan kadar beslenme olduğunu unutmayın. Fazla kilodan kaçının, obezite yaşlanmayı da hızlandıran ciddi bir tehlike.
Su
Basit gibi görünen ve sıklıkla ihmal edilen su içme alışkanlığı, sağlıklı yaşlanmanın olmazsa olmazlarından. Günlük su ve sıvı tüketimi hem sindirimin düzenli olması hem de fizyolojik hatta ruhsal sağlığımız açısından çok önemli. İnsan vücudundaki birçok biyokimyasal reaksiyon su ile gerçekleşiyor. Böbreklerimiz bir duş başlığı gibi! Az su alırsak tıkanıyor, yeterli su tüketimi ile açılıyor. Bunu hiç unutmayın ve mutlaka günde 8 su bardağı su için. Yaşlanma ile vücut susuzluğunu hissedemediğinden, başta böbrek fonksiyonları olmak üzere, pek çok organı bozabiliyor.
İletişim
Özellikle yaşlanma döneminde sosyal iletişimin canlı tutulması kişilerin en çok zorlandığı konulardan biri. Oysa yalnızlık yaşlılık dönemindeki en büyük tehlikelerin başında geliyor. Çevrenizde yakın dostlarınızın ve yakınlarınızın olması depresyon için, zorluklarınız ve kayıplarınız için en büyük tampon. Akrabalar, komşular, arkadaşlar mutlu ve sağlıklı bir yaşam için vazgeçilmezlerden. Hatta mümkünse torunlar ve gençlerle birlikte olmak, hem zihinsel hem ruhsal yönde kişiyi dinç tutmakta son derece önemli. Ayrıca gençler de, yaşlılardaki tecrübe ve anılardan ders almalı.
Aşı
Geriatri Uzmanı Doç. Dr. Berrin Karadağ “Nasıl ki bebeklerimizi korkmadan aşı programına alıyorsak, ilerleyen yaşımızda hastalıklara yakalanma riskini en aza indirmek için gerekli aşılardan korkmamak ve düzenli olarak doktorumuzla bu konuda konuşmak ihmal edilmemesi gereken bir konudur. Her yıl grip aşısı ve 65 yaşın üzerinde sadece bir kez uygulanan zatürre ve zona aşısı yaptırılmalıdır. Ancak mutlaka doktor kontrolü ve önerisi gereklidir” diyor.
Hobi
Hobinin ve üretkenliğin gücünü küçümsemeyin. Mutlaka yeni bir hobi edinerek zinde kalın. Yeni şeyler öğrenin, üretin. Bu şekilde beyin egzersizi de yapmış olursunuz. Özellikle çalışma hayatınız bitmişse koroya katılma, resim, satranç, biçki dikiş kurslarına gitmek, sizi zinde tutar. Hayattan kopmamanız, sosyal ortamlarda kendi yaşıtlarınızla, size kendinizi iyi hissettiren arkadaşlarınızla vakit geçirmeniz çok önemli.
Uyku
Uyku düzeni ve kalitesi sanıldığından çok daha önemli. O nedenle vücudunuzun dinlenmesi ve tekrardan enerji toplaması için uykusuz kalmayın. İlerleyen yaşla birlikte uyku süresi ve kalitesinde azalma olabiliyor ama bunu değiştirmenin birçok yolu var. Mümkünse uyku ilaçlarına başvurmadan, birtakım doğal yollarla bu işi başarmaya çalışın. Bunun ilk yolu da, kafanızı boşaltmış olarak yatağa girmek.
Ritüel
Geceleri salgılanan melatonin hormonu uykuyu sağlarken, ışıklandırmanın fazla olması melatonin üretimini baskılıyor. Bu nedenle yatmadan bir saat önce TV ve bilgisayarı kapatın. Odanızdaki ışıklandırmayı minimum seviyeye indirin. Yatma saatinde ılık bir duş almak, hafif bir müzik dinlemek gibi kendinize özel ritüeller edinin.
Kontrol
Sağlık kontrollerinizi düzenli yaptırın. Bunun için doktorunuza sadece hasta olduğunuzda değil, düzenli olarak sağlıklı iken de gitmeyi ihmal etmeyin ve böylece hep hastalıktan önce davranabilin. Amaç hasta iken tedavi olmadan önce, hastalığı önlemek olmalı. Özellikle yaşlılıkla birlikte çok daha fazla ihmal edilebilen ağız ve diş bakımı son derece önemli. Ağızda başlayan hastalıklar, tüm vücudumuzu etkileyebiliyor. Bu yüzden diş hastalıkları konusunda titiz davranın, dişlerinizi her gün fırçalayın. Unutmayın, vücut bir bütün ve diş hastalıklarından korunmak için düzenli diş muayenesinden geçmek önemli.
Kaçının!
Yaşlanmanın önüne geçmek, sağlıklı yaşlanmak için son derece önemli unsurlardan biri; sigara ve alkol gibi zehirli maddelerden uzak kalmak. Anlık keyifler, vücutta kalıcı zararlara yol açabiliyor ve yaşlanmayı hızlandırabiliyor.
Kanmayın!
Geriatri Uzmanı Doç. Dr. Berrin Karadağ ”Moda olan veya komşunuza, arkadaşınıza iyi gelen ilaç illa ki size de iyi gelecek diye, hiç düşünmeden ve doktorunuza danışmadan kullanmayın. Özellikle sonsuz sağlık ve gençlik vadeden pek çok maddenin fazla kullanımı vücutta bir takım dengeleri, karaciğer, böbrek ve kalbi negatif etkileyebilir. İlaç kullanımı gerekli durumlarda reddedilmemeli, ancak boş yere de fazla ilaç kullanımından sakınılmalıdır” diyor.
Yazı: Doç. Dr. Berrin Karadağ
Cilt bakımı yaparken yaşlanmayı hızlandıran hatalar nelerdir?
Kadınlar ciltlerini iyi temizlemiyor ve cilt tiplerine uygun ürünleri kullanmıyor. Örneğin hassas cilt tipine sahip olmalarına rağmen bazı kadınlar daha çabuk sonuç almak için ağır ürünler kullanıyor. Bu da cildin hassasiyetini artırıyor ve daha çok hasar veriyor.
- Cildin farklı bölgelerine uygun ürünler kullanmamak,
- Yeterli uyumamak,
- Güneş koruyucu kullanmamak da cildin erken yaşlanmasına yol açıyor.
Hangi yaşta hangi krem kullanmalı?
20’li yaşlar: Yaşlanmanın ilk belirtileri 25 yaşından itibaren ortaya çıkmaya başlar. Özellikle göz çevresi yaşlanmanın belirtilerinin ilk belirgin hale geldiği bölge. Bu nedenle 20’li yaşlardan itibaren göz çevresi için ürünler kullanın.
30’lu yaşlar: Cildin enerjisi azalmaya başlar. Bu yüzden cilde kaybettiği enerjiyi verecek, antioksidan içeriğe sahip ürünleri tercih edin.
40’lı yaşlar: Yaşlanmanın en büyük sebebi glikoksidasyon yani şekerin ve serbest radikallerin hücrelere zarar vermesi. Hasara uğrayan hücrelerde ölüm meydana geldiği için kırışıklık ve esneklik kaybı başlar. Kadınlar bu yaşta ciltlerinin eskisi gibi ışıltılı görünmediğinden şikayet eder. Bu yüzden esneklik ve ışıltı kaybı karşıtı ürünler kullanılmalı.
50’li yaşlar: Morfolojik yaşlanma dediğimiz süreç ortaya çıkar yani cildin şekli değişmeye başlar. Yüz ovali belirginliğini kaybeder, derin kırışıklıklar ortaya çıkar. Cildi toparlayıcı ürünler kullanılmalı.
Kırışıklık önleyici doğal kür
Malzemeler
1 tatlı kaşığı yaş maya
1 tatlı kaşığı nar suyu
2 damla saf zeytinyağı
Hazırlanışı
1 tatlı kaşığı nar suyu ve 2 damla saf zeytinyağını karıştırın. Bu karışımı temizlenmiş yüzünüze özellikle göz çevrenize yumuşak haraketlerle yayın. 20 dakika kadar beklettikten sonra, yüzünüzü önce ıslak bir havluyla silerek yumuşatın. Ardından da yüzünüzü bol suyla yıkayın. Kısa zamanda sonuç almak için bu formülü haftada en az 3 kez uygulayın. Ayrıca yüzünüze her gün nar suyu sürmeyi de alışkanlık haline getirin. Çünkü nar suyu hücre zarlarına esneklik kazandırır ve cildi gerer.
Sporun cilde faydaları nelerdir?
Spor cilde gelen kan akımını arttırıyor ve böylece derinin beslenmesi artıyor, cildimiz canlanıyor. Spor ayrıca terleme yoluyla vücuttaki toksinlerin hızla atılmasına da yardımcı oluyor. Haftada en az 3 gün yapacağınız spor aktivasyonlarıyla cildiniz daha sıkı ve daha parlak görünecektir.
Dermokozmetik yöntemleriyle gençleşme yolları
Fibrojell nedir?
Dolgu maddesi kullanımında karşımıza çıkan yöntemlerden biri ise Fibrojell. Bu yöntemi diğer dolgu maddelerinden ayıran en önemli özellik; cildinizden (özellikle en az güneş alan bölge olması açısından kulak arkası tercih ediliyor) alınan birkaç milimlik bir parçanın laboratuar ortamında binlerce fibroblast hücresine dönüştürülebilmesi… Hücrelerimiz, uygulama kolaylığı açısından dolgu maddesiyle karıştırılarak kırışık bölgelere uygulanıyor. İki ay sonra fibroblast hücreler, kolajen sentezini artırmaya başlıyorlar. Böylelikle ciltte gittikçe artan bir iyileşme gözleniyor ve kırışıklıklar doluyor. Yeni oluşacak kırışıklıklar ise engelleniyor. Cilt gençleştirme de kullanılan Fibrojell, akne izlerinin tedavisinde de uygulanıyor.
Revolence Breeze yöntemi nedir?
Revolence Breeze ise dolgu yöntemlerindeki bir yenilik… İnce ve daha yüzeysel kırışıklıklar için önerilen bu dolgu maddesi, vücudun en yaygın maddelerinden biri olan doğal kolajenden oluşuyor. Kırışıklıkları ve çizgileri ortadan kaldırmak yerine bu işlemi gerçekleştirirken cilde yoğunluk da katıyor. En çok göz ve dudak çevresinde etkili olan bu dolgu maddesi, dudak dolgunlaştırmada, ameliyatsız burun ve çene şekillendirmede, yara izlerini düzeltmekte kullanılıyor.
Elektroperation yöntemi nedir?
Bazı kadınlar peeling ya da dolgu maddesiyle gençleştirme yöntemlerinden korkabiliyor, bu yöntemlerin istedikleri kesin sonuçları yaratamayacağına dair şüpheye düşebiliyorlar. Bu tarz durumlarda uzmanlar daha farklı lazer ya da özel terapi yöntemlerini öneriyorlar. Dolayısıyla; bu alanda da birçok yenilik karşımıza çıkıyor. Bunlardan biri Elektroperation. Üç ila beş haftada, on yaş daha genç görünmenize yardımcı olan bu yöntem, kırışıkları açarken, sarkmaları da topluyor. Uygulamanın ilk aşamasında cildin analizi yapılıp kişiye uygulanacak program tespit ediliyor. Ön bakım ve peeling uygulamasıyla cildin üst tabakası yenilenerek taze, sağlıklı, pürüzsüz bir doku elde ediliyor. İkinci aşamada, akımla kullanılan doğal etken maddeler yüzde 100 hedef noktaya iletiliyor. Elektroperation iğnesiz ve neştersiz, deri altını kaslarını güçlendirerek geriyor, üst derideki kırışıklıkları gideriyor. İlk seans sonunda ise gözle görülür bir etki sağlanıyor. Madonna, Jennifer Aniston, Courtney Cox gibi ünlülerin de genç görünümlerini borçlu oldukları Vital Bakım Oksiterapi’siyle de yine iğnesiz bir biçimde, daha genç bir cilde sahip olabiliyorsunuz.
Collagen Induction Therapy - Akupunktur iğneleriyle gençleşme nedir?
2008 yılının ikinci yarısında yapılan bu araştırmalarda dolgu ve botoks yöntemlerinin yanı sıra kolajen üretimini hızlandıracak ve vücudumuza kolajen enjekte edilebilecek yepyeni yöntemler keşfedildi. Collagen Induction Therapy ise aralarından en yenisi... Minik akupunktur iğneleri yüz ve boyun bölgesine uygulanarak özel bir serum cildin en derin noktasına enjekte ediliyor. Collagen Roller olarak da bilinen bu yöntem, yeni kolajen üretimi için cildi harekete geçiriyor, kırışıklıkları azaltıyor ve cildin dokusunu geliştiriyor. Biraz botoks ve dolguya benzese de aslında çok daha farklı bir yöntem.
Cildi gençleştirmek için Relaxed Expression
Cildi gençleştirmek için geliştirilen bir diğer alternatif ise Relaxed Expression... Medikal estetik alanında ‘No-Tox’ olarak bilinen bu yöntem Amerika’da FDA onayı almayı beklerken, botoksun en büyük rakibi olarak anılıyor. No-Tox; kırışıklıkları ortalama iki yıl süresince yumuşatıyor. Doktorlar bu yöntem ile ciltteki kırışıklıklara neden olan sinirleri belirleyip, radyo frekans ışıklarıyla iki aşama halinde etkisiz hale getiriyor. Cildin gençleşmesini sağlarken, dekolte ve boyun bölgesini de unutmamak lazım… Yoksa cildiniz ne kadar genç görünürse görüsün, bu bölgeler yüzünden gerçek yaşınızı ele verebilirsiniz. Fransız Plastik Cerrah Jean Claude Guimbertaeu’nun geliştirdiği Icoone, fraksiyonel lazerler gibi “fraksiyone ritmik masaj sistemi” prensibiyle çalışarak gevşemiş dokuyu toparlıyor. Icoone, dokunun alt katmanlarında mikroaktivite teknolojisi ile çalışan fraksiyonel ritmik masaj sistemi olarak da biliniyor. Deri altında bulunan ve ulaşılması zor bir katman olan yağ dokusuna ulaşır ve tedavi eder. Bağ dokusunu mekanik olarak uyarmada kullanılan bu yeni sistemin hedefi gevşemiş olan dokuyu toparlamaktır. Tıbbi kullanım ve estetik kullanım için iki farklı modeli bulunan Icoone’nun üzerinde 70 ayrı program bulunuyor. Her hastanın probleminin tipine göre farklı program seçiliyor ve doku farklı emiyor ve farklı uyarılıyor. Her bir seans 20-40 dakika arası sürüyor. İlk 10 ile 20 dakika herkese başlangıç programı uygulanıyor. Kalan sürede ise hastanın ihtiyacına göre bir program seçiliyor. Haftada iki seans uygulamak şartıyla ortalama 20 seansta istenen sonuca ulaşılabiliyor.
YORUMLAR