Kış aylarında sıklıkla görülen soğuk algınlığı ve grip, şu sıralar salgın olarak etkisini sürdürüyor. Çoğunlukla üstüne düşülmeyen ve göz ardı edilen bu hastalıklar, en fazla bebek ve çocukları etkiliyor. Özellikle bebek ve çocuklarda önemsenmesi gereken grip ve nezle, ihmal edildiğinde bilhassa akciğer ve kulaklar için ciddi riskler taşıyor.


Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Gonca Özmen, çocukları enfeksiyonel hastalıklardan korumanın yollarını anlatıyor.


Nezle ve grip salgını tüm hızıyla sürüyor. Birçok çocuk, bu enfeksiyon hastalıkları nedeniyle sıkıntılı zamanlar yaşıyor. Grip ve nezle dendiğinde de akla ilk olarak burun akıntısı ve öksürme gibi belirtiler geliyor. Kişiden kişiye kolaylıkla geçiş yapabilen bu hastalıklar, hastalığı taşıyan kişilerin öksürmesi ve bu sırada havaya dağılan mikroplu su damlacıklarını diğer kişilerin solumasıyla yayılıyor. Daha ağır tablolar ise virüslerin akciğerlere yerleşmesiyle oluşuyor. Oldukça ciddiye alınması gereken grip, 65 yaşı geçen kişilerde, kalp hastalarında, çocuklarda ve bebeklerde önemli sağlık problemlerine yol açabiliyor.


Griple nezlenin bulguları birbirine benzese de farklı hastalıklardır

Çoğunlukla burun akıntısı ile başlayan ve genellikle griple karıştırılan nezle, çocuklar ve bebeklerde en sık rastlanan hastalıklardandır. Her ne kadar griple nezlenin bulguları birbirine benzese de, iki hastalığa da neden olan etkenler değişiklik gösterir. Burun, boğaz ve soluk borusunda oluşan ve viral bir hastalık olan nezle; akciğerleri ve kulakları olumsuz etkileyebiliyor. Bu nedenle bebek ve çocuklarda görülen nezleler önemsenmelidir.


Bebeklerde nezle belirtileri nelerdir?

Nezlesi olduğundan emin olunan bebeklere yapılabilecek en uygun uygulama, bebeğin varsa ateşinin düşürülmesi ve salgısının sulandırılmasıdır. Tüm viral hastalıklarda görüldüğü gibi nezlede de ilk 48 saatte yüksek ateş oluşabilir. Yüksek ateş problemiyle karşılaşıldığında ise bebeğe ılık bir banyo yaptırılmalı, ardından da ince giydirilmelidir. Eğer bebeğin ateşi 38°C’yi geçtiyse ve bebek iyice huzursuzlandıysa, ateş düşürücü ilaç verilebilir. Fakat bu durum 2 aydan küçük bebeklerde değişiklik gösterir. Çünkü 2 aydan küçük bebeklerde yaşanan ateş problemi ciddi hastalıkların habercisi olabilir.


Nezle olan çocuklara istirahat ve sıvı desteği şart

Çocuklarda yaşanan nezlede, bebeklerinkinin aksine nadiren ateş yükselmesi görülür. Daha çok burun akıntısı, boğaz ağrısı ve öksürükle ortaya çıkar. Çocukların burun tıkanıklığı ve akıntısına serum fizyolojik içeren burun damlaları ve burun pompası ile müdahale edilebilir. Çocukların eski direncini yakalayabilmesi için ortam ısısının ayarlanması, istirahat etmesi, uygun beslenmesi ve sıvı desteği alması gerekir.




İnfluenza virüsünün özellikleri nelerdir?

Nezleyle benzer gibi görünen grip de çok yaygın olan viral bir hastalıktır. Fakat grip, nezlenin aksine influenza virüsü sebebiyle oluşur. Bilhassa kış aylarında oldukça yoğun şekilde görülen grip, bebek ve çocuklar için ciddi riskler oluşturur. Gribin belirtileri arasında ise, burun akıntısı, ateş, öksürük, baş ağrısı ve eklem - kas ağrıları gibi semptomlar görülür. Tedavisinin ve ilaç kullanımının doktor gözetiminde olması önerilir. Yatak istirahati, parasetamol içeren ağrı kesicilerin kullanımı yine gerekli ise burun temizliğinin yapılması, düzgün beslenme ve bol sıvı tüketimi tedavisinde önemlidir.


İnfluenza virüsüne yakalananlar neler yapmalıdır?

Anne sütü alan bebekler diğer bebeklere ve çocuklara nazaran daha şanslıdır. Çünkü anne sütü, oluşabilecek hastalıklara karşı antikor üretme özelliği taşır. Bebeklerde burun akıntısı ve öksürükle karşılaşan anneler bebeklerinin bol sıvı tüketmesini sağlamalı ve daha sık emzirmelidir. Ek gıdaya geçen bebeklere ise sulandırılmış elma suyu ve bitki çayları içirilmelidir.


1 yaşından küçük bebeklerde damla kullanımından kaçınılmalı

Hastalığın seyri, ilaç kullanımını gerektiren boyuta ulaştığında, alınacak ilaçlar için mutlaka bir uzmanla görüşülmelidir. Henüz yaş almamış bebeklerde damla kullanımı önerilmez. Ayrıca bebekte hırıltılı nefes alımı veya nefes alımında zorluk, renginde solma, ateş ve sıvı almayı reddetme gibi belirtiler görülüyorsa hiç vakit kaybetmeden bir doktora başvurulmalıdır. Bebekleri olası hastalıklardan koruyabilmek için de; oda sıcaklığını sabit tutmalı, ani hava değişimi yaşamalarını önlemeli ve terlemelere karşı uyurken ince giydirilmelidir.


Çocuklarda grip virüsü aldıktan birkaç gün sonra görülür

Grip, bebekler kadar okul çağındaki çocukları da sıkça etkisi altına alır. Çocuklarda görülen gribin en belirgin özellikleri ise; burun akıntısı, yüksek ateş, üşüme ve tireme, öksürük, kusma, ishal, halsizlik ve baş-vücut ağrısıdır. Grip virüsü alındıktan sonra birkaç gün içinde ortaya çıkar ve ilk olarak üşüme belirtileri görülür. Devamında diğer belirtiler ortaya çıkar.


Çocuğun bulunduğu ortamda sigara içilmemeli

Grip tedavisinde çocuğa bol sıvı tüketmesi sağlanmalı, yüksek ateş için ise ateş düşürücü verilmelidir. Vitamin ve mineral yönünden zengin sebze ve meyve verilmesi çocuğun iyileşmesine oldukça fayda sağlayacaktır. Ayrıca çocuk iyice dinlendirilmeli ve yorucu aktivitelerden mümkün olduğunca uzak tutulmalıdır. Hasta olan çocuk, tedavi sonrası 3-4 gün içerisinde iyileşir.


Çocuklar kapalı ortamlardan uzak tutulmalı

Kış mevsiminde bebeklerin ve çocukların vücudu soğuk havaya uyum sağlamak için daha fazla enerji harcar ve güçsüz düşer. Vücut bu nedenle enfeksiyonlara yatkın hale gelir. Ayrıca yine bu mevsimde mikroorganizmaların havadaki yoğunlukları da artar. Bebeklerin ve çocukların hem kapalı hem de kalabalık ortamlarda sıklıkla bulunması da hastalıkların artmasına neden olur.


Çocuklar, ne üşütecek ne de terletecek şekilde giydirilmemeli

Ailelerin çocuklarını giydirirken de belli durumları göz önünde bulundurmalarında fayda vardır. Örneğin; çocuğu aşırı üşütmek veya aşırı terletmekten kaçınılmalıdır. Çocukların soğukta kalarak hassaslaşan vücutlarının enfeksiyon kapma riski artar. Ancak sırf bu nedenle terlemelerine neden olacak kalın kıyafetlerden de kaçınılması gerekmektedir. Çocuklar yorgun ve uykusuz olduklarında vücut dirençleri de düşer ve daha kolay hastalanabilirler. Bu nedenle çocuklarda uyku düzeni özellikle kış aylarında daha da önem kazanmaktadır.




İnfluenza'ya karşı ilaç kullanımı ve aşı hakkında bilmeniz gerekenler...


Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Sezen Özkök, influenza hastalığına karşı aşı ile ilgili şu bilgileri verdi: "İnfluenza virüsü, yapısını değiştirebilen bir virüstür. Her yıl Dünya Sağlık Örgütü’nün salgına sebep olabilecek yüksek olasılıklı virüslere uygun aşı planlaması sonucunda aşıların içeriği her yıl değişiyor. Bu nedenle her yıl aşılanmak gerekiyor."


Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayşe Sokullu ise "İnfluenza virüs Tip A ve B’nin bir önceki yıl en sık görülen tiplerinden hazırlanan aşılar Eylül-Ocak ayları arasında uygulanabilirse o dönemki grip salgınından koruyucu olma olasılığı yüksek olur. Grip ülkemizde çoğunlukla Aralık başından Mart sonuna kadar salgın olarak görülebilen bir enfeksiyondur. Özellikle 6 ay-5 yaş çocukları, kronik hastalığı olanlar, alerjik ve astımlı olanlar aşılanmalıdır. Aşı 6 aydan sonra her yaş grubuna uygundur" dedi ve influenzaya karşı antibiyotik kullanımına ilişkin şunları söyledi: "Gripte antibiyotik kullanımı tartışma konusu olmaktadır. Grip bir virüse bağlı ortaya çıktığından (örneğin domuz gribi H1N1 İnfluenza virüsü, pandemik grip), antibiyotikler doğrudan virüse etki göstermezler. Ancak grip ilerlediğinde, solunum yolunu harap etmesi nedeniyle o bölgede bağışıklık direnci kaybolmakta ve üzerine çok kolaylıkla bakteriler yerleşerek çok ciddi zatürreye neden olabilmektedir. Ancak hiç kimse doktor önerisi ve gözetimi olmadan antibiyotik kullanmamalıdır."


Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Musa Bostancıoğlu'nun konu hakkındaki görüşleri...


İnfluenza virüsü sadece insanları değil, kuşları ve memeli hayvanları da hastalandırır. İnsandan insana bulaştığı gibi hayvandan insana da bulaşabilir. En son ortaya çıkan influenza virüsü türleri kuş gribi ve domuz gribi diye isimlendirilen salgınlara yol açmıştır. Daha önce bazı griplerde bu tip isimlendirmeler kullanıldı ama bunun bir dayanağı vardı. Örneğin; kuş gribi denildi, çünkü kuşlardan bulaşıyordu ya da domuz gribi denildi çünkü domuzlardan bulaşıyordu ama şu anki salgına gergedan virüsü diyemeyiz, çünkü gergedandan bulaşan bir virüs yoktur.


Bu yıl herhangi bir yeni virüs söz konusu değilken, insanları hasta eden ise mevsimsel griptir. Mevsimler gribin virüsleri, kişilerin öksürüp hapşırmasıyla hava yoluyla insandan-insana geçer. Hastalığın kuluçka dönemi 1 ila 4 gün arasındadır. Virüsü kapanlar belirtilerin ortaya çıkmasından önceki 2 gün içinde, belirtiler ortaya çıktıktan sonrada en az 5 gün süreyle etrafa virüs saçarlar. Virüsü kaptığından haberi bile olmayan, henüz belirtilerin başlamadığı, sağlıklı görünen bir kişide etrafa her an virüs yayabilir! Bu yüzden gribin yaygın olduğu bu aylarda kalabalık kapalı ortamlardan kaçınmak gerekir. Hastalık belirtileri başlayan çocuklar evde daha iyi bakım için ve arkadaşlarına da hastalık bulaştırmaması amacıyla 1 hafta süreyle okula da gönderilmemelidir. Grip en çok solunan havadan geçer. Bu nedenle havalandırması yetersiz ve çok kalabalık ortamlardan çocukları uzak tutmamız gripten koruyacaktır.


El hijyeni olmazsa olmaz!

Gribin bulaşmasının bir diğer yolu da ellerdir. Çocuğa dışarıda dolaşırken; asansör düğmesi, merdiven tutacakları, kapı kolları, duraklarda bulunan direkler gibi yerlere dokunmaması veya dokunacaksa da eline bir peçete alarak onunla dokunmasını sonrasında da bu peçetenin hemen çöpe atılması öğretilmelidir. Çocuğa elleri sabunlu suyla sık sık yıkatılmalıdır. Çocuklar büyüklerle veya hasta çocuklarla asla öpüşmemelidirler. Zira hastalık bulguları başlamadan bulaştırıcılık başlamaktadır.


İnfluenzadan korunmada aşının rolü büyük!

İnfluenza virüsünün çocukları hasta etmesini önlemenin en iyi yolu; eğer hekim uygun görmekte ise, her sonbahar döneminde çocuğu aşılatmaktır. Aşı yapılması sadece gribe karşı koruma yapmayacak aynı zamanda grip sonrası gelişebilecek diğer hastalıkların (bronşit ve zatürre gibi) gelişmesi de önlenmiş olacaktır. Grip virüsü, her yıl tip değiştirdiği için hastalığı geçiren kişi, sonraki yıllarda tekrar hastalığa yakalanabilir. Aynı durum aşı için de geçerlidir. Hastalığın komplikasyon riski olduğu için doktor tarafından aşı olması söylenen kişi, her yıl yeniden aşı yaptırmalıdır. Kış aylarında giyim tarzı da, vücut direncinin düşmesine neden olabilir. Bu nedenle çocuklara da; erişkinlerle aynı kalınlıkta kıyafetler giydirilerek vücutlarının lüzumsuz yere terlemesine veya soğukta kalınmasına izin verilmemelidir.


Bağışıklık sistemini doğal yollardan güçlendirin

En iyi ikinci koruma yöntemi, sağlıklı beslenmektir. Özellikle; kış aylarında bağışıklık sistemini güçlendirmek için, hem bitkisel hem de hayvansal proteinlerle C vitamini ve özellikle çinko yönünden zengin gıdalar ile beslenmek gerekir. Limonlu ve zeytinyağlı salatalar, özellikle de taze portakal ve mandalina mükemmel bir C vitamini kaynağıdır. Çinko için ise; ıspanak, kuzu eti, badem, kuru fasulye, bezelye, kabak, hindi eti ve tavuk göğüs eti tüketilmelidir. Tavuk suyu çorba ve dut pekmezi iyi birer balgam söktürücüdür. Ihlamur + bal + zencefil + limon karışımı vücut direncini artırmaya çok yardımcı olur. Ihlamur gibi kuşburnu çayı veya marmelatı da solunum yolunu yumuşatıp salgıların ve balgamın atılmasını kolaylaştırır. Çocuklara 1 yaşından önce bal verilmeyeceği gerçeği de unutulmamalıdır. Ihlamur ve dut pekmezi ise 6 aydan sonra verilebilir.




İnfluenza ile baş etmek için 8 öneri


Çocuk Nefrolojisi Uzmanı Prof. Dr. Mahmut Çivilibal, influenza ve korunma yolları hakkında bilgi verdi.


Son günlerde çevremizdeki pek çok insan yüksek ateş, halsizlik, boğaz ağrısı ve öksürük şikayetleri yaşıyor. Özellikle çocuklarda yatağa düşüren ve hastanede kalma nedenleri arasında ilk sıralara yükselen bu tablo, influenza A adı verilen bir virüsten kaynaklanıyor. Kış aylarında salgınlara sebep olan influenza enfeksiyonu, genel olarak solunum yoluyla bulaşıyor. Ancak özellikle çocuklar için günlük yaşamda temas edilen yüzeylerin ortak kullanımı risk taşıyor. İnfluenza enfeksiyonu sağlıklı çocuklarda hafif şekilde atlatılabilirken nadiren de olsa ölümcül tablolara yol açabiliyor.


Kuluçka süresi 1- 4 gün arasında değişiyor

İnfluenza enfeksiyonu, kişiden kişiye genellikle solunum yoluyla bulaşır; ancak bulaşmada günlük yaşamda temas edilen masa, kapı kulpu, oyuncak gibi yüzeylerin rolü büyüktür. Bu yol, özellikle çocukların enfekte olması açısından önemlidir. Kuluçka süresi 1-4 gündür; nadiren 7 güne kadar uzayabilir. Virüsün yayılması hastalığın başlamasından 24-48 saat sonra doruğa çıkar, sonra yavaş yavaş azalır.


Çocuğun yaşı ne kadar küçükse belirtiler o kadar ağır seyrediyor

İnfluenzanın klasik şekli ateş, baş ağrısı, kas ağrıları (miyalji) ve halsizlikle başlar. Bu ilk belirtileri boğaz ağrısı, öksürük ve burun akıntısı izler. Klinik tablo çocuğun yaşına göre değişir, küçük çocuklarda ateş daha yüksek; iştahsızlık, bulantı-kusma gibi mide-bağırsak yakınmaları daha sık ve ateşli havale geçirme eğilimi daha fazla olabilir. Küçük çocuklarda öksürük haftalarca devam edebilir. Büyük çocuklarda ise hastalık sırasındaki bitkinliğin ve çabuk yorulmanın uzunca bir süre devam ettiği görülmektedir. Kış aylarında çocuklarda odağı belirsiz ateş veya hipotermi ile birlikte ağır hasta görünümü, ateşle birlikte akut solunum yolu enfeksiyonu belirtileri, ateş ve altta yatan kronik akciğer hastalığının alevlenmesi varsa influenzadan şüphelenilmelidir.


Küçük çocukların yarısı her yıl influenza enfeksiyonu geçiriyor

Her yıl okul öncesi ve okul çağındaki çocukların yaklaşık yarısı influenza enfeksiyonu geçirmektedir. Büyük bölümü evinde tedavi edilir, az bir kısmının hastaneye yatırılması gerekir. Yaş ne kadar küçükse hastaneye yatma olasılığı o kadar yüksektir. İki yaşın altındaki çocuklar, kronik hastalığı olanlar (astım, diyabet, böbrek yetmezliği, karaciğer yetmezliği, kan hastalıkları vs.), bağışıklığı baskılanmışlar, aşırı obezler ve bakımevlerinde yaşayanlar; komplikasyonlu (yaşamı tehdit eden) influenza geçirme ihtimali yüksek olan çocuklardır. Günümüzde influenza için kullanılan antiviral ilaçlar etkilidir. Semptomların süresini ortalama bir gün kısalttıkları, influenzaya yakalanma olasılığını yüzde 70-90 oranında azalttıkları belirlenmiştir. Antiviral ilaçların kullanılmasının yanında; ateş düşürücü ve ağrı kesici ilaçlar, burun akıntısını ve tıkanıklığını giderici ilaçlar, yatak istirahati, bol sıvı alınması, hasta odasının sık sık havalandırılması grip tedavisinin temel taşlarıdır. İlaç ağız yoluyla kullanılmakta, kapsül ve süspansiyon şeklinde pazarlanmaktadır.


Kimlere influenza aşısı yapılmalıdır?

Dünya Sağlık Örgütü’nün yıllık aşılanmayı önerdiği gruplar şöyle sıralanmaktadır:

  • Gebeliğin herhangi bir aşamasındaki hamileler
  • 6 ay – 5 yaş arası çocuklar
  • 65 yaş ve üzeri yetişkinler
  • Kronik sağlık sorunları olanlar
  • Sağlık çalışanları

İnfluenza ve diğer griplerden korunmak için bu önerilere kulak verin

  • İnfluenzadan korunmada en etkin yol aşılanmadır.

  • Bulaşmayı önlemek için öksürme, aksırma sırasında ağız ve burun mendille kapatılmalı, kâğıt mendil çöpe atılmalıdır.

  • Grip olan kişiler başkaları ile yakın temastan kaçınmalı, hastalığın bulaşıcı olduğu dönemde işe ve okula gitmemelidir.

  • Grip olanların maske takması (cerrahi maske, standart maske) diğer insanlara bulaşmanın önlenmesine yardımcı olacaktır.

  • Hasta kişilerle tokalaştıktan veya solunum salgıları bulaşmış yüzeylerle temastan sonra göz, burun veya ağza dokunmak bulaşmaya neden olabilir. Çevremizdeki sık dokunulan kapı kolları, telefon ahizeleri gibi yüzeylerin sık sık temizlenmesi önerilir.

  • Ellerin sık sık su ve sabunla yıkanması hastalıktan korunmaya yardımcı olur.

  • Antiviral ilaçlar hastanın şikâyetleri başladıktan sonraki 48 saat içinde hatta ilk 24 saat içinde kullanılırsa etkili olabilmektedir. İlk 48 saatten sonra bu ilaçları kullanmanın hastalığı iyileştirdiğine dair herhangi bir bilimsel kanıt bulunmamaktadır.

  • Yatak istirahati, bol sıvı alınması, hastanın odasının sık sık havalandırılması da tedavinin kısa sürede başarıya ulaşmasında etkilidir.



YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.