Herkesin ilk seferi bir adamla olacak değil ya! Benimki de bir kadınla. Gerçi kadın diyemem o yaşlarda. İkimiz de kız çocuklarıydık. Cinselliği keşfetme yaşları. Alt komşumuz Gülay Teyze’nin kızı Ömür en yakın arkadaşımdı. Okuldan çıktığımız gibi apartmanda buluşur oyun oynardık. İlkokulun başlarıydı. Ömür kadınların kanadığını söyledi bir gün. Nasıl kanadıklarını anlamadım ben de. Tüm bilgiyi yanlış almış. Popolarından her ay kan geliyor dedi sonra. Buna güldük ve sonra korktuk. Düşünün işte popodan kan geldiğini düşünecek yaştaydık. Cinselliğe dair tüm bildiklerimiz hayal ürünü şeylerdi. Aradan zaman geçti. Ömür’lerin evinde evcilik oynuyorduk. Ben baba olmuştum, Ömür de anne. Oyuncak tavşansa çocuğumuz. Oyuna göre yatağa girdik. Anne baba beraber uyuyor mantığında. Ömür sırtını döndü bana. Ben de ona sarıldım. Sonra “öpüşmemiz lazım” dedi. Anlamadım haliyle. “Anneler ve babalar öpüşür” dedi. Yanağından öptüm.” Öyle değil, dudağımdan öpmen lazım” dedi. Annesini ve babasını öpüşürken görmüştü demek ki. Ben de onu dudağından öptüm. Ama uzun bir öpücük olmalıydı. Dudaklarımı dudaklarına yaslayıp durdum öylece. Sonra erkek sesi ile “iyi geceler karıcım” dedim.


Şimdi bu anıyı hatırladığımda tuhaf etkiler hissediyorum. Çocukken her şey o kadar masum ve yalın ki… Şimdi kadının öpüşmesi halinde bin bir yafta ve kimlik arayışı içine giriyor insanlar. Oysa öpüşmek sadece öpüşmektir…


Rumuz: Rose

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.