Sevgililer Günü'nün fazlasıyla şişirilmiş, tamamen ticarileştirilmiş bir gün olduğunu söyleyebilir; çiçek alacağım vakti süper markette alışverişe harcarım diyebilirsiniz. Ancak gerçek şu ki Sevgililer Günü umurunuzda. Yalnızca öyle değilmiş gibi yapıyorsunuz. Kız/erkek arkadaşınız boş verdiklerini söylediklerinde pembe bir yalan söylüyorlar. Bizden söylemesi...

Sevgililer Günü'ne özel bir şeyler yapmanın havalı olmadığını düşünüyorsunuz, karşı çıkıyor ve “Birine neler hissettiğimi göstermek için tasarlanmış bir güne ihtiyacım yok. Çok yanlış bir şey.” diyorsunuz. Restoranların sevgililer günü spesiyali yapmalarını iğrenç görüyor, çiftlerin oturup gökten tutku düşmesini beklemelerini mide bulandırıcı buluyorsunuz. Peki ya çiçekler? Yanıt belli: ayın 14'ünde milyon tane ıvır zıvırla çiçek yollayan adam olmak istemiyorsunuz.

Ya da iş yerinde bir demet çiçek alan kadın. Elbette hayır.

Peki o zaman alternatif nedir? Bir ilişki içerisindeyseniz eğer ve büyük günü görmezden gelmeyi seçiyorsanız, aksileşme ve cimrileşme ihtimaliniz yüksek. Duygular konusunda cimrileşme... Duygularınızı başka bir anda dile getireceğinizi mi söylüyorsunuz? Yapacak mısınız? Gerçekten mi?

Peki sevgililer gününü protesto etmeyi bırakıp kucaklamayı denesek? Sevdiğinize altından bir Ferrari ya da küçük bir ada almanıza gerek yok. Hislerinizi göstermek için bu fırsatı değerlendirebilirsiniz.

Sadece bir kart alın ve üzerine içinizden gelen hoş bir şeyler yazın. Ona yanınızda olduğu için, bu kadar tatlı, eğlenceli, akıllı ve havalı olduğu için teşekkür edin. Bu kadar. Hiçbir şey kaybetmezsiniz.

Kaynak: independent.co.uk