Cinsiyet çekiminin şaşırtıcı kökleri
Ağırlıklı olarak erkekleri mi, kadınları, yoksa her iki cinsiyeti birden mi daha çekici buluyorsunuz? Yapılan etkileyici bir araştırma, aslında kimi çekici bulduğumuzu bilinçli olarak fark edemiyor olabileceğimizi gösterdi. Heteroseksüel ve eşcinsel erkeklerin cinsel çekimlerini doğru bir şekilde saptayabildikleri görülürken, heteroseksüel ve lezbiyen kadınların o kadar da başarılı olmadıkları anlaşıldı.
Araştırmacılar, heteroseksüel erkekleri ve kadınları, gayleri ve lezbiyenleri üç farklı erotik film ile temsil ettiler. Filmlerden biri iki kadını, bir diğeri bir erkek ve bir kadını, sonuncusu ise iki erkeği içeriyordu. Araştırmacılar, katılımcıların cinsel ve genital uyarılmalarını ölçtüler. Erkek katılımcıların sonuçları oldukça net çıktı: gay erkekler, iki erkeği içeren filmlere karşı daha sübjektif ve fizyolojik heyecan gösterirken, heteroseksüel erkekler, iki kadını içeren filmlerde daha fazla tahrik oldular. Çalışmanın kadınlar açısından sonuçları ise şaşırtıcıydı: lezbiyen kadınlar iki kadını içeren filmle, heteroseksüel kadınlar ise bir erkek ve bir kadını içeren filmle daha heyecanlandıklarını düşünseler de, her iki grup da üç filmde de fizyolojik olarak tahrik oldular – oyuncuların cinsiyetlerinden bağımsız olarak.
Araştırmacılar, kadın cinselliğinin erkeklere kıyasla daha esnek olduğunu düşünüyorlar. Kadınların tabiatları gereği biseksüel olduklarına inanmasalar da, kadınların cinsel çekimlerinin, erkeklere kıyasla daha kolay bir şekilde değiştiğini düşünüyorlar. Bu esneklik, evrimsel bir amaca hizmet etmiş olabilir: erkek eşleri çocuklarına yatırım yapmayan kadınlar, diğer kadınlarla partnerlik kurup bu durumdan faydalanmış olabilirler.
Bilinçsizce kendimize (ve ebeveynlerimize) çekiliyoruz
Kendinizi çekici buluyor musunuz? Cinsel açıdan kendimize ya da en azından bize benzeyen potansiyel partnerlere çekildiğimizi duyduğunuzda şaşırabilirsiniz. Yapılan deneyler, insanların, kompozit görsellere dönüştürülen kendi fotoğraflarına karşı daha fazla cinsel çekim yaşadıklarını gösteriyor. (kompozit görsellere dönüştürülen başka insanların fotoğraflarına kıyasla) Bu deney kapsamındaki katılımcılar, kompozitler içerisine kendi fotoğraflarının da dâhil edildiğini bilmiyorlardı ve kompozitlerin kendilerini anımsatacak şekilde tasarlandıklarını fark ettiklerinde, daha az çekici göründüklerini ifade ettiler.
Elde edilen sonuçlar, bilinçsiz bir şekilde bize benzeyen kişilere çekildiğimizi gösteriyor. Saç ve göz rengi bizimki ile eşleşen partnerlerle birlikte olma ihtimalimiz daha yüksek. Daha da tuhaf olan gerçek ise şu: partnerlerimiz, bizden çok karşı cins ebeveynlerimize daha çok benziyor genelde; yani bilinçsiz olarak ebeveynlerimize çekiliyor olma ihtimalimiz yüksek.
Neden kendimizi anımsatan insanları çekici buluyoruz?
Kendi görsellerimiz ya da ebeveynlerimizin görselleri gibi sıklıkla karşılaştığımız uyarıcıları işlemek daha kolay; yalnızca bu maruz kalma durumu bile çekim gücünü artırıyor olabilir. Ayrıca bilim insanlarına göre, kendimize benzettiğimiz insanlara çekiliyor oluşumuz, öz-sevginin göstergesi de olabilir.
Bugün çekici olan yarın çekici olmayabilir
Kadınların çekicilik algıları, regl dönemlerine göre farklılık gösterir. Örneğin heteroseksüel kadınlar, en doğurgan dönemlerinde daha maskülen görünümlü erkekleri tercih ederler. Kadınların kendi partnerlerine karşı olan tavırlarında da regl döngüsü boyunca değişimler görünür: doğurgan dönemlerindeki kadınlar, partnerlerini cinsel açıdan daha çekici olarak algıladıklarında, onlara daha olumlu bir şekilde değer biçiyorlar; partnerlerini cinsel açıdan daha az çekici olarak gören doğurgan kadınların yorumları ise daha olumsuz oluyor. Dahası, kadınlar, regl döngülerinin doğurgan döneminde olduklarında, partnerlerine kıyasla başka erkeklerle seks yapmaya daha ilgili oluyorlar. Fakat döngü sürecinde daha az doğurgan oldukları dönemde, partnerleri ile seks yapmayı daha çok tercih ediyorlar.
Kadınların erkeklerde çekiciliği algılarında zamanla neden değişimler yaşanıyor? İyi genlere sahip erkekler, kadınların gözünde daha çekici olmalı; ancak daha çekici olan erkekler, gelecekteki evlada yatırım yapmaya ya da onunla ilgilenmeye daha az eğilimli olabilir. Araştırmacılara göre, kadınlar, karışık bir çiftleşme stratejisi benimsemiş olabilirler: evladın bakımına yardımcı olacak yumuşak ve destekleyici bir erkekle uzun vadede eşleşirken, kısa süreli cinsel ilişkiler için iyi genlere sahip erkeklerin peşinden gitme stratejisi.
YORUMLAR