Neye niyet ettiğinize dikkat edin.


Niyetinizin aldığı şeklin farkında olmanız, onun içindeyken bile zor olabilir. Yine de, içinde olduğunuz koşullara şöyle bir bakın.


Kendi payınız yokmuş gibi görünen birçok şey, aslında geçmişte koyduğunuz niyetlerin bir tezahürü olabilir mi? veya dahil olmaktan, içine niyetinizi katmaktan kaçındığınız şeylerin?


Mağdur gibi göründüğünüz birçok şeyde, görünmez ipleri elinizde tuttuğunuzu fark etmek başlarda güç olabilir.


Görmek zor ise, "Seçiyorum" demeye başlayın. Sondan başlayan bir egzersiz olsa da bazen alışık olunmayan yerden başlamak, konfor alanından çıkmak büyük fayda kaynağı…


Neyi seçiyorsunuz?

Git gide geriye gitmeye başlayın.

Önceki seçimlerinizi hatırlayın. Sizi bugüne getiren seçimlerinizi... Zamanda geriye bir yolculuk... Neyi seçtiniz ki şimdi buradasınız? Neyi seçtiniz ki şimdi böyle hissediyorsunuz? Seçmediğiniz koşulların içinde olduğunuzu fark ettikten sonra, neyi seçerek koşulların içinde devam ettiniz? Ne kadarını seçtiniz?

Bu, derin bir kazı... Derin bir dalış. Ama yerin altı bambaşka bir dünya. Yerin altı için ise toprağın üzeri gökyüzü... Dalmaktan korkmayın, orası da dünya, orası da yaşam…

...

Seçim, mutlaka aktif görünen bir şey olmayabilir. Bir eylem olmayabilir. Eylemsizlik de bir çeşit eylem olmuş olabilir. Bir bakın.

"Hayır" dememeyi seçmiş olabilirsiniz. Cılız bir "Evet" demek veya olan bitene seyirci kalmak da dolaylı olarak "Hayır" dememek olabilir. Buna bir bakın.

Bu sizi, bulunduğunuz noktaya getiren kararlarda neye "Evet" ve neye "Hayır" demiş olduğunuz konusunda önemli bir farkındalığa taşıyabilir.

Geldiğiniz noktadan memnun olmayabilirsiniz. Kendi kararlarınızın sonuçları içinde yaşarken, bunların size dair kısımlarıyla yüzleşmek ağır gelebilir.


Neyse ki iyi haber; şu anki bilinciniz 1 gün önce bile yoktu. 1 saat önce bile. Sürekli yaratımın bir parçasıyız. Şimdi fark ettiyseniz artık elinizde harika bir araç var. Şimdi sahip olduğunuz bilinçle her şeye yeniden başlıyorsunuz. Sorumluluk sizin. Sorumluluk bizim. Sorumluluk hepimizin.


Dolayısıyla, şu anda başlangıç noktasındasınız. Bugün, yeni kararları hayata geçirmek için ilk gününüz. Hatta ilk dakikalarınızı yaşıyorsunuz.


Bulutların üzerine çıkaracak büyük kararlar almanız, Pazartesi’yi veya bir sonraki mevsimi beklemeniz, “Şu da bir geçsin” demeniz şart değil. Ayaklara yani araçlara sahipseniz, yolun adım adım yüründüğünü hatırlamak gerekir. O halde bir nefes alın ve yavaşlayın.


O kahveyi gerçekten canınız istiyor mu? Mideniz de onu istiyor mu? Sadece bir dürtüyle mi eliniz uzanıyor?


Yoksa gerçekten de "Çok gerginim, kafamı toplayamıyorum, bir şey yapamıyorum. Bir 'Oh' demeye ihtiyacım var" derken size arkadaşlık mı edecek? O zaman uzatın elinizi ve o anı birlikte kutlayın. Seçimleriniz size eşlik etsin, yol açsın, yolu kolaylaştırsın...

.

Kendi aklınızı kullanın. Sellere kapılıp sürüklenmeyin, çamurların içinde debelenmeyin.

İradenizle egzersizler yapın. Ne olduğunu düşünün, fark edin, gözlemleyin. Nefesinizle buluşun. Çok şey keşfedeceksiniz.

"Seçiyorum" deyin...


Senem Tahmaz

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.