İnternette karşıma şöyle bir söz çıktı: “Çok düşünmek, salıncakta sallanmaya benzer, sürekli meşgulsün ama ilerlemiyorsun.” Haklı bir bakış açısı, tabii ki. Ancak salıncakta sallanmanın çok eğlenceli, insana neşe veren bir tarafı vardır en azından. Çok düşünmek, kara delik gibi, sonu yok ve gitgide daha iç bunaltıcı bir hal alıyor. Bazılarımız her şey için endişelenerek çok fazla zaman harcıyor. Mesela, tatildeyken çalışmayı, bizi bekleyen işleri düşünüyoruz, hayallerimizi yaşayamayacağımızı düşünüp strese giriyoruz, birisiyle tartışma yaşadıysak asla o anda bitirmiyoruz ve zihnimizde farklı senaryolarla tekrar oynatıyoruz. Araba kullanırken bile bazen yapmamız gereken şeylerin listesini gözden geçiriyoruz.


Gereğinden fazla düşünmek endişeye yol açar ve sorunlarımızı da gittiğimiz her yere taşımak bizi bir süre sonra zihinsel olarak yorgun bırakmaya başlar. Eğer kendi sorunlarımız, düşüncelerimiz içinde hapsolmamıza izin verirsek, hayatın bize sunduğu ve sunacağı birçok şeyi kaçırmış oluruz. Enerjimizin çoğunu gereksiz şeylere harcamak yerine, daha fazla rahatlamaya çalışmalı ve bu düşünceler arasında biraz nefes almayı denemeliyiz.


Çünkü bir şeyler üzerine çok düşünmek, aslında gerçekte var olmayan sorunları yaratmaya başladığımız bir an. Olası senaryolar, komplo teorileri oluşturup kaygı seviyemizi yükseltmiş oluyoruz.


  • İlk yapılacak iş, “Şöyle olmalıydı, böyle olsaydı, öyle olabilirdi”leri bir kenara bırakmak. Evet, belki yıllar önce başka bir şirkette olmanız gerekirdi. Üniversiteden sonra kendi kendinize kalıp ne istediğinize karar vermeliydiniz. Evet, ailenizi dinlemeseydiniz ya da dinleseydiniz hayatınız kesinlikle farklı olurdu. Daha fazla çaba harcamış olsaydınız terfi alırdınız. Ancak yapmanız ya da yapmamanız gereken, düşündüğünüz her neyse, onların artık zihninizden gitmesine izin vermelisiniz çünkü geçmişi değiştirmek için yapabileceğiniz hiçbir şey yok.

  • İkinci olarak ise sorunlar üzerinde durmak yerine, çözüm aramaya odaklı olmalıyız. İşimizden nefret edebiliriz, ilişkimiz de kötü gidebilir, herkesin hayatında bu sorunlar var; güllük gülistanlık bir hayat sadece masallarda yaşanıyor. Sorunlarımız hakkında çok düşünmeye devam ettiğimiz sürece başka şeyler için daha az zaman bırakmış oluruz. Bunun yerine hoşumuza gitmeyen şeyleri değiştirmek için neler yapabileceğimizi düşünmeliyiz. Bu şekilde hem kendimizi motive etmiş oluruz hem de bir amacımız olduğunu hissederiz.

  • Çok düşünmeye başladığımızı fark ettiğimiz zaman bize iyi gelen şeylerle, hobilerimizle dikkatimizi dağıtabiliriz. Sosyal medya, bunun için her zaman iyi bir seçim olmayabilir. Bunun yerine, yüzmeye gidin, yürüyüş yapın ya da spor, yoga yapın. Zihninizi temizlemeye ve olumsuz düşüncelerin yerini pozitifliğe bırakmaya çalışın. Sağlıklı seçimler yaparak dikkatinizi dağıtırken kendinizi daha enerjik ve sakin hissedebilirsiniz.

Gelecek hakkında çok fazla endişelenmek bugününüzden çalar. Hiç kimse geleceği tahmin edemez (edebilseydi hayat çok sıkıcı olurdu), bu yüzden şu anı yaşamımızın merkezine almalıyız. Bilinmeyeni de kucaklayıp önümüze gelenleri kabul edebilmeliyiz. Yarın, gelecek ay, gelecek yıl ne olacağı konusunda şimdiden endişelenmek yerine, şimdi yapabileceklerimize odaklanmalıyız. Geleceğin belirsizliğinin, anın tadını çıkarmanıza engel olmasına izin vermeyin. Çünkü işlerin her zaman yolunda gitmesi ya da tam istediğiniz gibi mükemmel olması gerekmez. Bazen esnek olmayı öğrenmek zorundayız. Her şeyi kontrol etme dürtüsünü yenince zihnimiz de huzur içinde olacaktır.


Jüpiter

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Niye onay ne yazdımki
    CEVAPLA
  • Misafir Valla ben basaramıyorum
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.