İnsanoğlunun doğasında vardır kendinde olmayana özenmek. Ve yine biz insanların tabiatındandır elindeki güzelliklerin farkına varamamak... Aslında doğru olan, başkasının hayatına özeneceğimize, kendi hayatımızı olduğu gibi kabul edip mutlu olmaktır. Bunun en basit kuralı da yaşadığımız her şeyden tatmin olmayı bilmek ve yaşayamadıklarımız için kendimizi kahretmemektir. Ve en önemlisi, mutluluğu dış etkenlerde değil, içimizde bulmaktır. Bunu aslında hepimiz biliriz bilmesine de uygulayamayız nedense...


Hayat çok güzel ancak doyumu yok. Lüksün, saltanatın, hep daha iyisini istemenin de sonu yok. Yaşam standardımızı yükselttikçe aslında sorumluluklarımızı, yükümüzü de artırıyoruz, farkında değiliz. Bazen, inanın, yaşamak sadece “nefes” almak. Şöyle doyasıya, sağlıkla, huzurla... "Mutlu olmak" dediğimiz nedir şu dünyada? Önce sağlık ve sonrasında özgürlük. Yeni bir güne sağlıkla uyanmak ve kimsenin boyunduruğu altında olmadan hareket etmek en büyük mutluluk değil midir?


Sınırsızca sevmeli, sevilmeli, egolarımızdan arınmalı, muhtaç olanlara yardım etmeli, yağmurda ıslanmalı, ince belli bardakta çay içmeli, arkadaşımıza kahve ısmarlamalı, yürümeli, kitap okumalı, hata yapmalı, özür dilemeli, çılgınca gülmeli, doya doya ağlamalı, koca bir dilim pasta yemeli, sarhoş olmalı, hediye vermeli, bazen yalnız kalmalı, bazen kalabalıklara karışmalı...


Söylesenize, bunların dışında mutluluk ne olabilir ki?


Ferah Uzundurukan

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.