Uzun zamanlık bir süreç içinde ara ara kaleme aldığım öyküleri yaklaşık 3 ay önce toparlamaya başlamıştım. Nihayet geçtiğimiz hafta Gece Kitaplığı etiketiyle satışa çıktı.

Bu sevinci paylaşmak gerek. Ve bunun sağladığı motivasyonu size tarif edemem. İkinci kitap için kolları sıvadım bile. Yeni bir öykü kitabı çok uzak olmayan bir gelecekte hazır olacak.

Bu noktada bu işe yeni girişmiş olan insanların sıkıntılarından bahsetmekte de fayda var. Elbette ki çok fazla kitap çıkıyor. Yerli ve yabancı olmak üzere çok fazla yeni kitap haberi duyuyoruz. Bunların içinde çiçeği burnunda, hatta bir parça acemi yazarın bir yeri olabilir mi?

İlk sefer için her şey çok zor. Görünür olmak çok zor. Kitabın geniş okur kitlelerine ulaşması çok zor. Okumaya çok fazla değer verilmeyen bir toplumda ise iş ekstradan zor. Ancak yazma eylemi, insanın içinde yanan bir ateşin sonucudur. İşte o ateş daim olduğu müddetçe ve yazmaktan vazgeçmeyince, bir bakmışsın ki ilk yazdığın ve kimsenin yüzüne bakmadığı kitabın herkesin dilinde.

Bu boş bir hayal değil. Hatta kurduğunuz hiç bir hayal boş değil. Hayal kurmak bir projenin en büyük adımıdır. Ben hiçbir hayalimin, rüyamın boşuna olmadığına inanırım. Çalışmanın ve odaklanmanın neleri başarmanızı sağlayacağına inanamazsınız.

Örneğin, hiç hesapta yokken, hiç yapamayacağımı düşündüğüm bir işi yaklaşık 6 yıldır yapmaktayım. Ne mi? Altyazı ve dublaj çevirmenliği... Başladığımda lise seviyesinde bir İngilizce’ye sahiptim. Şimdiyse televizyon dizisinden belgesele kadar çok farklı segmentlerde ve ağırlıklarda işler çeviriyorum. Güzel yorumlar, referanslar aldıkça, çalışmanın, inanmanın ve hayal kurmanın ne güzel bir derya olduğuna kanaat getiriyorum.

Evet... İlk kitabım Ayarsız'a dönelim. Bahsettiğim gibi bir öykü kitabı... Her türlü acemiliğiyle benim gözümde eşi benzeri olmayan bir kitap. Çünkü benim… Kitapta çok sayıda farklı hayatı işliyorum. Kimisi sizi korkutabilir. Kimi güldürecektir. Kimisi de üzecek. Hayatın ta kendisi de bu işte. Tüm duyguların uyumlu bileşimi. Ve Ayarsız'daki hayatlar da işte bu ayarsız ahengin ürünü.

Bu blogdaki ilk yazım da işte böyle bir sevinç paylaşımı olsun.

Sevgiyle,

Doğan Özcan