Artık tabağıma yiyeceğim kadar yemek, pasta, kek, börek, çörek alıyorum. Sedat’a “al benimkini zaten bana çok” demiyorum. Ertan’ın son sözünü hep aklımda tutacağım. “Bunun sonu adamın sırtına terledi mi bez koymaya kadar gider.”
Tarçınlı-Zencefilli Kahve hesabının takipçileri katlanarak artıyor ve ben buna inanamıyorum. Üç günde iki yüz kişi.
“Sizin karışım zayıflatır mı?”
“Sizin kahveyle haftada kaç kilo veririm?
“Günde kaç fincan içmek lazım?”
“Türk kahvesine katmak şart mı? Yoksa filtre veya hazır kahve de olur mu?”
Bu soruların muhatabı olana kadar farkında değildim, tarçınla zencefil yağ yakmayı kolaylaştırıyormuş. Ben tadını sevmiştim, meğer kilo vermeyi de kolaylaştırıyormuş. Ama nasıl? Öğle üzeri birkaç kitap aldım, kahve ve baharatlar üzerine. Hemen masamda okumaya başladım. Derste sıranın altında dizlerine koyduğu kitabı okuyan çocuk gibi. Atila yanımdan geçerken görünce takıldı:
“Hayırdır. Baharat işine mi giriyorsun?”
“Bir nevi.”
“Nasıl yani?”
“Akşam anlatırım.”
Akşam yemeği için benim mahallede ev yemekleri yapan küçük lokantada buluştuk. Meksika lokantası kadar havalı değil ama lezzetli, hem evime de yakın. Burayı ona bir mesaj vermek için seçtim aslında: Arkadaşız, ötesi değil. Romantik ortamlarda gece boyu afrodizyak mönülerle beni baştan çıkarıyormuş gibi yapmana gerek yok. Nitekim Atila mesajımı aldı.
“Enteresan bir yer.”
“Yemekleri lezzetlidir.”
Madem yemek yiyelim istedin, al sana yemek! Kendime bir aydır bir erkeği reddettiğim için kahve ısmarlamadığımı düşünüp güldüm içimden. Kanıksamışım bu durumu. Artık sıradan bir şey.
Atila işten ayrılıp biraz dinlenmek istediğimi düşünüyormuş. Kahve projemi ve bu yolda ne kadar ilerlediğimi öğrenince şaşırdı.
“İki hafta önce ayrılma kararı aldın. Üç gün sonra yeni bir işe başlıyorsun, kendi işine.”
Ellerini hafifçe birbirine vurdu:
“Bravo!”
O arada Sedat arayıp “Bana gelir misin?” dedi. Mahallede iş arkadaşımla yemek yediğimi, sonra onun evine geçebileceğimi söyledim. Atila gülümsedi.
İyi ki Atila’ya takılıp kalmadım, onu beklemedim. Ben ayrıldıktan sonra benimle görüşmek istediğini söylüyor, ama sevgilimin olmasından da rahatsız değil.
Haliyle yemek kısa sürdü. Papyonlu garsonların gidip gelip masayı donatmadığı bir yerde saatlerce oturamazsın. Kalktık. Ben Sedat’a gittim.
Sedat kapıyı açtığında kocaman gülümsüyordu. Bir elinde telefon, diğer eli kapının kolunda ilk sözü şu oldu:
“İşte bu!”
“İşte ne?”
“Gel” deyip kapıyı kapattı.
Salona geçtik. Beni oturttu. O ayakta devam etti:
“Bugün toplantım vardı. Ajansa senin kahveyle gittim, yanında zencefilli kurabiye ile. Bir paketi beş kişi içtik. Müşteriler bayıldı. Ajansın sahibi arkadaşım, toplantıdan sonra “elli paket isterim” dedi. “Hafta başı elinde” dedim. Müşterilerine hediye edecekmiş.”
“Elli paket mi?”
“Evet. Beraber yaparız yarın. Ambalaj siparişi verelim yarın. İki güne gelir, sonra paketleri hazırlarız. Ben götürür veririm.”
Birbirimize sarıldık.
“Gör bak, her şey çok güzel olacak.”
“Sedat ya... Ben Tarçınlı-Zencefilli Kahve atölyesi yapmak istiyorum.”
“Nasıl yaptığını mı anlatacaksın?”
“Evet.”
“Ama o zaman formülünü verirsen kimse satın almaz ki.”
“Herkes yapmakla uğraşmaz ki. Hem bu daha çok hediyelik bir şey. İçecek, tadacak, beğenecek, hediye edecek. Zincir şeklinde yayılacağına inanıyorum.”
“Nasıl yapacaksın atölyeyi? Nerede?”
“Senin arkadaşının kafesinde!”
“Olur. Konuşayım arkadaşımla. Bu cuma ilk atölyeyi bizimle yap. Ben, Sedef ve Ertan’la. Bir-iki yakın arkadaşıma da söylerim. Hem kafe açısından da ilginç olur. Kişi başı bir fiyat belirlenir. Katılanlar hem kahvelerini içerler, hem de nasıl yapacaklarını öğrenirler. Giderken kendi yaptıkları kahveleri özel paketlerinde yanlarında götürürler.”
Yarın akşam ilk kahve siparişimi Sedat’la beraber benim mutfağımda hazırlıyoruz. Cuma işten ayrılıyorum ve aynı günün akşamı Tarçınlı-Zencefilli Kahve bir kafede görücüye çıkıyor.
Kahve hayatımı değiştiriyor.
Gelecek bölüm 19 Ocak 2018 Cuma hthayat.com’da
Diğer bölümler
İlginin, fedakarlığın fazlası erkeği bozar
İşte güzel kadının hiç olduğu an!
?
Garantici değilim, gayet insani bir durum
Mutluluktan eriyorum
Hesapsız sevgililik güzel şey
Yeni yıla ne istediğimi bilerek giriyorum
Acımakla âşık olmak arasında gidip gelmek
Teşekkürler hayat
“Müsait değilim Atila, teşekkürler. Sinem.”
Sevgili değil pansuman arıyor!
Bazen bir erkeğe haddini ânında bildirmek gerekir
Güçlü kadın, erkek gibi olan kadın değildir
Belki de o kadar üzülecek bir şey yoktur
“Atila Bey, eşiniz aradı, telefonunuzu bekliyor”
Bazen birkaç saniye ne çok şeyi değiştirir
Hayatın sürprizlerle dolu olduğu doğrudur
Bileğimdeki paket lastiğine güveniyorum!
Mutluluğa layık olduğuma nasıl ikna olacağım?
“O olmazsa ben bir hiçim” ya da muhtaçlık duygusu
İlk gelene gene yapışacak mıyım?
Her yalnız kadın arada bir salaklaşır
Ruh eşimi hayatıma nasıl çekerim?
Bekâr kadın bazı gerçekleri hemen kabul etmek istemez
Sahtekardan sevgili olmaz
Çapkın mı, yoksa çapkın olmaya mı çalışıyor?
Hilmi’ye misilleme
Erkeklerin kafası kadınlarınki gibi çalışmıyor
Bir erkeğin sol elinden önce gözlerine bakmak
Ben bekarsam kimse evlenmesin
Erkekler güçlü kadından korktuğu için yalnızım
Koca adamsın ne yapacaksın 1+1 daireyi
O kadar sıkı takipcinizimki bayılıyorum okumaya...yalnız merak ediyorum gerçek mi bunlar !!!