Yaşamın ağır yükünü omuzlarımda taşımıyorum. Onları ait oldukları yerlerde bensizlikle baş başa bırakma arifesindeyim. Kocaman bir bavulun içinde katlanmamış kazaklar gibi duruyor özgürlüğüm. Garip bir yolculuğun son durağı bekliyor gibi heyecanlıyım.
Öğreniyoruz işte kalabalık bir sessizliğin içinde ait olamadığımız duyguların karmaşasının içinde nefes bulmayı. Kocaman gökyüzünde birer bulutta bizmişiz gibi yaşıyoruz. Herkese Kaf Dağı'nın tepesinden bakmayı hiç ihmal etmiyoruz. Yaşadıklarımız, yaşayacaklarımız, dününü yarınlarından çalıyormuş gibi.
Öğreniyoruz işte güven veren en sağlam yapı taşının yine bizim içimizde olduğunu. Yağmurun yağdığı topraklara çoğu "çamur" der ama bazıları anlar ki bu sadece berekettir. Bereketin anlamı derindir. Aynı sevilmek gibi…
Öğreniyoruz işte yavaş yavaş kelimelerinin aynı duygular gibi boyutlarla sınırlandırılıp sınıflandırılmaması gerektiğini.
Şimdi bir izdüşümü alanın içinde gelecek kaygılarının geçmiş pişmanlıkların kuytusundaysan eğer, yeni başlangıçların, yeni umutların yani hayallerini gerçekleşeceği ilk duraktasın. Tedirginliğinin maksimum seviyelerde olduğu yerdesin. Memnuniyetsiz kaldığın her hak ediş biçiminin sana mutluluk olarak dönüş yapacağı eşsiz güzellik bahçesindesin.
Salkım saçak etrafa dağılmış korku ve endişelerini toparlamak yerine soluk soluğa kaçma evresindesin. Sevecen tavırlarının altında sinirli bir seni saklayacak olan sensin, sadakatli davranıp sabırsızlığı örtecek olan da sensin. Yeni bir seni keşfetmenin şaşkınlığında bir rüyadasın. Yenilmiş olmanın nostaljik bir tadını hatırlıyorsun. Yarının hep bir meçhul olduğunu anımsadığın günlerinin en sonun dasın.
Artık yarınlar hep hayallerin…
Semra Keskin
Yorumlar
bazen küçücük bir hayalimiz gerçekleşince hepsi gerçekleşecek sanıyoruz ama öyle olmuyor
duygularımızı duygusuzlukla davranışsal bir boyuta taşıyoruz
Yaşamın ağır yükünü omuzlarımda taşımıyorum ne yazıkki ben hala taşıyorum
Salkım saçak etrafa dağılmış korku ve endişelerimi halının altına süpürüyorum