Sanki kalp çok katmanlı bir organ gibi. Onunla ilgili her şeyde ama özellikle de başını tam kalbimin üzerine koyduğunda ılık su tüm o katmanlardan geçip en içtekine ulaşıyor gibi. Devridaim devam ediyor da o ılık su gittikçe güzelleşiyor gibi.

Şimdilerde elleriyle sarmayı da öğrenmiş bir an zannediyorum ki o ılık su artık akamayacak; çünkü kalbim duracak. Saçlarının terini hissediyorum tam da kalbimin üzerinde, nasıl saklanır bilmem ki. Yolda yürürken bir an koşar adım gittiğimi fark ediyorum. Sanki eve kek kokusu sinmişken çay da demini alırken telefona beklenen haberin en iyi haliyle gelmesi gibi. Yüzümde gülümseme koşar adım yürüyorum, dünyanın en iyi haberi bende gibi. Yolda bazen insanlar onun halini kastederek ne kadar konforlu diyorlar. Bilmiyorlar ki asıl konfor kalbimde, gülümseyip geçiyorum.

Bir yere oturuyorum bacakları sandalye/koltuğa düşüyor çoğunlukla ellerimle koyuyorum kibarca. Elleri belimin biraz üzerinde, sarılır gibi. Kafası benim sağıma dönmüş, tam kalbimin üzerinde ağzı biraz açık uyuyor işte. O uyuyor benim kalbim en uyanık halinde. Öylesine huzurlu bir atak ki kalbimin hali. Çok hızlı çarpıyor ama aslında uykunun hemen öncesi gibi. Yormuyor beni, kendimi hissetmemi sağlıyor. Ben de kollarımla onu sarıyorum. Kafamı da kafasının üzerine koyuyorum. Sanki karnımın içindeki günlerde olduğu gibi. Aramızdaki ilişki biricik, bir kez daha anlıyorum. Kalbimden yayılanları nasıl rahat hissedebileceğini tahmin ediyorum çünkü mutlak değerimizin olmadığı noktadayız neredeyse. Bu yakınlıkta alacak tüm mesajlarımı ve erken çocukluğuna bir tik daha eklenecek. Benim de onun bebekliğine dair göz dolduran anılarımdan olacak yok yok ağlatan.

Uyanıyor bir süre sonra, tertemiz deniz kokusu burnunda, etrafta sayılı da olsa ağaçlarla. Bakınıyor, anlamak istiyor sonra yüzünün sol tarafı kalbime yapışınca biraz pembeleşmiş ve sıcak oluyor. Koklayarak öpüyorum hafifçe gülümsüyor. ‘Huzurunu aldım anneciğim, huzurdayım’ der gibi. Belki de direkt derken… Bir süre sonra kangurudan çıkmak istiyor yavaşça çıkarıyorum ve sıcak vücudunu kucaklayıp ardından etrafı keşfine bakakalıyorum.

Bunları kanguruda Uras uyurken yaşıyorum. Eksiği var fazlası yok. Bu öylesine güçlü bir etki ki, anlatmak gerçekten zor. Duyularım üzerinde dönen bir oyun sanki ama en güzel oyun. O koku o sarılma hissi… Anne karnındaki anlara en yakın olma hali. Etrafımdakiler bunu abarttığımı düşünüyor, kanguruyla taşıma işini. Bence bu anne-babaların kendilerine ve bebeklerine verebilecekleri en güzel anı biriktirme aracı. Öylesine yoğun duygulu bir şey oluyor ki benim için. Beni anlamayanlar olduğu gibi ben de bebeği pusete koyup mesafelerle gezdirenleri hiç anlamıyorum. Tabii ki yargılamıyorum ama. Beni yargılıyorlar tabii, mesela kendime bağımlı bir birey yetiştirmeye çalıştığımı söyleyenler oldu. Kanguru ile taşımanın güvenli bağlanmaya etkisini araştırmamış olacaklar ki…

Bebeğim için yaptığım en iyi alışveriş olarak anlatıyorum kanguruyu. Hamileler falan soracak olursa gözlerim dolarak anlatıyorum. Çünkü hep o anne karnındaki günlerini hatırlıyorum. Ne kadar iç içe ne muhteşem bir ilişki…

Tüm anneler kanguruyla taşıma hissinin verdiği huzuru tatsın çok isterim. Ortalama bir bebeğin ağırlığının çok yük olacağını iddia edenler olacaktır inanmayın. Pusetle girdiğiniz zorlukla boy ölçüşemez. Özellikle de harika kaldırımlarımızda (!) gezdirirken. Mobilite sağlama konusunda çok başarılı. Elleriniz boş, istediğiniz şeyi yapabilirsiniz. Mesela ufak bir hamleyle bebeğinizi koruyarak çay bile içebilirsiniz. Bu anlamda beni yoruyor çünkü Serkan pusette taşımaktan yana oluyor. Ben de koynumda uyusun istiyorum. Uyuttuktan bir süre sonra pusetle orta yolu buluyoruz ama orada uyuması kadar uyanması da bir başka güzel. O uyandığında sizinle göz göze gelmesi…

Ergonomiklik konusunda emin olduktan sonra uzun süre bu yolla taşıyabileceğinizden emin olabilirsiniz. Bu konuda artık ‘babywearing’ danışmanları da var ve iyi ki var. Çünkü onlardan biri olan Ceren (Bebek)’i tanımasam ben bu duyguları nasıl yaşardım. İyi ki bebek giyme diye bir şey var.

Bu duyguyu defalarca yaşama şansını isteyen herkese dilerim. Etraftaki çok konuşanları değil de kalbinizin sesini dinleyin lütfen, üzerinde uyuyacak mucizeniz için en iyisi bu.