Ben sizin bildiğiniz kızlardan değilim. Bunu söylerken de öyle küçümseyici ve aşağılayıcı bir tavır içerisinde değilim, gururdan şişmiş de değilim. Tam tersine biraz boynum bükük.


Ben sizin bildiğiniz kızlardan değilim çünkü en kaba tabirle kıllıyım. (Ve onlardan kurtulmak konusunda da rezil bir durumdayım!)


Daha çok küçüklükten beri, bu efsanevi özelliğim sahip olduğum her şeyin önüne geçti. Aynaya baktığımda bile parıl parıl parlayan bir genç kız, umutla geleceğe bakan gözler göremedim.


Benim aynaya bakışlarım daha çok elimle cımbızla kendimi zorlaya zorlaya iki kaşımın arasını almaya çalışmalarımla sürmekteydi. Gözlerimin etrafına kadar uzanan favorilerim vardı, ne diyeyim. Ensemden ayak parmağıma kadar abartılı şekilde kıllıydım işte.


Durum böyle olabilir elbet ama kendimle gurur duyduğum hep de duyacağım şey, bu durumu ve vücudumuzun olabilecek her halini kabul edişim. Sorun şu ki vücuttaki tüylerden kurtulmak kadınlar için her daim ciddi bir problem. 12 yaşında bir kız çocuğu olarak kaşlarımı aldıracağım, kollarımdaki ve bacaklarımdaki kıllardan kurtulacağım günü iple çekmekteydim. Çünkü ben de “normal” olmak istiyordum.


Ve üzücü ki, yıllar geçse de çok fazla şey değişmedi. Bugün hala bu konuda ciddi çaba sarf ediyorum. Her ay lazerle tüylerden arınma işlemi için yüzlerce lira para harcıyorum, niye? Yüzüm kıllı olmasın diye. Kılsız kollar ve bacaklar için inanılmaz acılara katlanıyorum. Ensem, kolum, bacağım derken… Hiç bir zaman yeterince arınmış hissedemiyorum kendimi.


Her ne kadar pürüzsüz cilt taraftarı olsam da, şuna kesinlikle inanıyorum ki kadınlar vücut tüylerinden sadece isterlerse arınmalı, “çirkin” “kadınsılıktan uzak” ya da “iğrenç” diye değil. Vücut tüyleri normal. Hatta o kadar normal ki, dişinizin olması ne kadar normalse, onlar da o kadar normal. Dişlerle birini ısırırsanız canını yakarsınız, tüyler bu konuda pek bir işinize yaramaz, bu durum haricinde dişten çok da bir farkı yok.


Elbette ki çoğu insan kıllarla ilgili bu görüşü ekstrem bulup “toplumsal bir intihar” olarak değerlendirme eğiliminde olacaktır. Ama, doğal olmakla ilgili olarak öncelikle kadınların bir yerden başlaması, topluma yönelip konuşması, insanlara sebeplerin neler olduğunu anlatması gerektiğini düşünüyorum.


Vücudumla ilgili sıkıntılarım ve arkasından bu durumu kabul ediş sürecim bana çok şey ifade ediyor, ancak bununla ilgili düşüncelerimin sonucunda hep aynı yere varıyorum. Ne yazık ki toplumun içinde, bize yani kadınlara doğal gelen her şey, toplum tarafından istenmeyen, “kadınsı” olmadığı için reddedilen şeyler. Sanırım kıl da, bunlardan bir tanesi.


Melis Kaftan

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.