Doğayı ve hayvanları çok severim. Bu nedenle doğa ve hayvanlar ile ilgili yazılar yazarım. Geçen haftalarda yazdığım "Sanırım Size Ait " yazım, CarettaKitap'ın dikkatini çekmiş. Beni ofislerine davet ettiler. Orada Gizem Abla ile tanıştım. Gizem Abla, editör ve kitapları düzenleyip çeşitli dillerden Türkçe'ye çeviriyor. İlk kez bir yayınevine gittim. Çok güzel bir duyguydu. Kitapların şu ana kadar hep sayfalarını inceledim, ama gördüm ki kitaplar bize çoook uğraştan sonra geliyor. Her yer çeşitli kitaplarla ve orada çalışan güler yüzlü insanlarla doluydu. Her iş için ayrı bir çalışma ortamı vardı. En çok hoşuma giden bölüm ise kitap içindeki resimlerin bilgisayardan çizildiği bölüm oldu.

Soldan sağa: Ömer Cihangir (Tasarim ekibinden) Ayşegül Bakkalcioğlu (Halkla İlişkiler), Serdar Cenan (Grafik) ve ayakta, Gizem Çiçek (Editör)

Gizem Abla bana "Atıklar" adında bir kitap hediye etti. Jean-François Noblet yazmış, Laurent Audouin resimlemiş ve bence çok güzel çizmiş!

O kitabı şu şekilde anlatmak istiyorum:

Bir etrafınıza bakın. Gerçekten atıkların dünyamızı ele geçirdiğini göreceksiniz. Bir çimenlik alana oturduğunuz zaman etrafınızda atıkların olduğunu fark edeceksiniz.

Teknoloji arttıkça atıklar da artıyor. Mesela bir Avrupa ülkesinde kişi başına çöp üretimi miktarı 520 kg civarında. Bir Amerikalı ise bir yılda toplam 900 kg çöp üretiyor. Bu oran gerçekten çok fazla! Bu arada bir ürünü satın alırken verdiğiniz paranın onda birini aldığınız ambalaja verdiğinizi biliyor muydunuz? Aslında ben de bilmiyordum ama öğrenmiş oldum :)

Doğaya atılmış olan atıklar da çok tehlikeli. Özellikle de ormana atılmış bir cam kırığı kocaman bir yangına yol açabiliyor. Aynı zamanda attığımız çöplerin sadece ağırlığı değil hacimleri de vardır.

Çöplerin hacmi olması demek de her çöpün dünya üzerinde kapladığı bir yerin olması demektir.

Bence dünyamız çöplük değildir. Bu dünya üzerinde yaşayan bizlerin bilinçli olması ve çevre konulu kitapların daha çok yazılıp basılması gerektiğini düşünüyorum. Atıklar kitabının ikinci sayfasından öğrendiğime göre, Anayasamızın 56'ncı maddesi şöyleymiş:

"Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir."

İdil Defne Ağcabay

(5'inci sınıf öğrencisi)