Onca çeyiz, konut, doğum yardımlarına rağmen Türk insanı, hızla boşanıyormuş. Üstelik evlilik programlarıyla TV'den evlenmesine rağmen...






Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2014 raporlarına göre Türkiye'de evlenme oranlarında önemli bir değişim gözlenmezken, boşanma oranı yüzde 4,5 artmış. Geçen yıl 599 bin 704 çift evlenmiş, 130 bin 913 çift boşanmış. Boşanma oranlarında da batıdan doğuya gittikçe düşme görülüyormuş.





Ne bekliyordunuz ki?.. Televizyonlardaki evlilik programlarıyla nikah masasına oturan bir milletiz biz... "Eğer Müslüman bir kadın börek yapmasını bilmiyorsa o aile dağılmaya mahkumdur" diyen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız bile vardı. Bir de çocuk yaşta evlendirilen kız sayısında üçüncülüğümüz...





Şimdi... Bu rakamların üzerine; bugün öğrendiğim bir olayı anlatmam gerek...





Kahramanları; 13 yaşında bir kız çocuğu, bir sapık, anne-baba ve amcaoğlu. Anne-baba, "kirletilmeye çalışılan" kızı, en yakınlarındaki erkeğe -amcaoğluna- teslim ederek rahata ermiş, kız çocuk bundan böyle kocasıyla da olsa sokağa çıkma özgürlüğüne kavuşmuş, ama kendi hayatını feda ederek. Olay şöyle yaşanmış:




Özgürlüğe kaçış



13 yaşındaki Cemile, okuldan eve gelirken apartman dairesinde sapkın bir erkek tarafından tacize uğrar. Ama öyle böyle değil... Küçücük çocuk, erkeğin azgın şehvetine maruz kalır. Gözü dönmüş adam oracıkta tecavüze yeltenir ve kızın üzerine boşalır. Henüz çocuk yaştaki Cemile, ağlayarak evine çıkar. Olanı biteni annesine anlatır, fakat anne çocuğa inanmaz. Onu suçlamakla kalmaz, babasına şikayet eder. Kız, bu başına gelenden sanki kendisi sorumluymuş gibi; kesinlikle dışarıya çıkmama cezası alır. Hapis günleri başlar. Ayrıca amcasının oğluyla da evlenmesi için baskılar iyice artar. Çocuk, hem suçsuz yere suçlanmaktan hem de hapis hayatından öylesine sıkılmıştır ki, amca oğlu da olsa bu evliliği bir kaçış gibi görür. Evlenmeyi kabul eder.


Bu olay, 2015 yılında İstanbul Kadıköy'deki Fikirtepe'de yaşanmış gerçek bir hikaye. Göç, töre, çarpık kentleşme, çocuk-kadın-insan haklarının yok sayılması, cahillik, bilgisizlik, aile kurumuna çarpık bakış gibi pekçok sosyolojik gerçeği bünyesinde barındırıyor. Ve tamamen yanlış ebeveyn tutumunun en kötü sonuçlarından biri. Sevgisiz ve anlayışsız bir anne-baba, bir çocuk için en büyük ceza olmalı... Oysa ki, ergenlerin eş seçiminde anne-babanın çok büyük etkisi var. Ebeveyn olarak anlattıklarını dinleyip hak verseler, onu bağırlarına bassalar, henüz 13 yaşındaki çocuğu kazanacaklar. Ama onlar, kızları evden çıksın da nasıl çıkarsa çıksın derdindeler...




3 evlilikten biri çocuk evliliği



Kendini tanımadan, farkına varmadan, çocukluğunu, gençliğini yaşayamadan, sadece gerektiği için evlenmek zorunda kalan kız çocukları, genç kızlar, kadınlar... Türkiye ne yazık ki; çocuk yaşta evlendirilen kız sayısında dünya üçüncüsü.


Bu konudaki veriler ise çok sıcak. Çünkü Gediz Üniversitesi Hukuk Fakültesi ile Gediz Üniversitesi Kadın ve Aile Araştırmaları Merkezi, geçen haftasonu 'Zorla Evlendirme' konulu bir konferans düzenledi. İzmir Barosu Kadın Hakları Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Nuriye Kadan'ın anlattıklara göre; her 3 evlikten birinin çocuk evliliği olduğu Türkiye'de 181 bin 36 çocuk gelin bulunuyor.Bu evlilikler imam nikahına dayandığından sayının çok daha fazla olduğu düşünülüyor.


2012'de 20 bine yakın aile, 16 yaşından küçük kızlarını evlendirebilmek için dava açmış. Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre erken evlilik ve nişanlılık nedeniyle eğitime devam edemeyenlerin yüzde 97.4'ü kız öğrenciler. 15- 19 yaş arası genç kızlarda birinci sırada ölüm nedeni, hamilelik ve doğumun yol açtığı sorunlar. Kadan, "Kızlarımızı oyun çağındayken anne olmaya zorlayan bu acı durum, ataerkil ve geleneksel toplum yapısı yüzünden normalleştirilip meşrulaştırılıyor. 18 yaş altında evlenenlerin yarısının okuma- yazma bilmediği, yüzde 31.7'sinin de okuma- yazma bilmesine rağmen hiç okula gitmediği gerçeği eğitimsizliğin etkisini gözler önüne seriyor" diyor.


Tabii ki buraya kadar anlattıklarım, erken yaş evliliklerinin ne kadar sağlıksız olduğuyla ilgili ancak, yetişkin evliliklerindeki iletişim ve algı problemleri, ekonomik nedenler, çiftler arasındaki saygı, sevgi eksikliği, sadakatsizlik gibi nedenlerden dolayı boşanmalar gerçekleşiyor.




Çeyiz, konut, doğum yardımları



Ak Parti, yeni yasama döneminde boşanmaların nedenini araştırmak ve önüne geçmek için bir komisyon kurmayı planlanıyormuş. Komisyon, önlemleri araştıracakmış. Oysa ki; yine Ak Parti iktidari döneminde çeyiz, konut ve doğum yardımlarıyla ile aile kurumunun güçlendirilmesi hedeflenmişti. Ancak, kaba evlenme hızı binde 7.8 olarak gerçekleşti. Boşanan çiftlerin sayısı bir önceki yıla göre yüzde 4.5 artarak 130 bin 913’e yükseldi. Boşanmaların 2014 yılında yüzde 39.6’sı evliliğin ilk 5 yılı, yüzde 2.8’i ise evliliğin 6-10 yılı içinde gerçekleşti.




Demek ki bu iş para, pul ya da börekle değil; bilgi, sevgi ve aşkla ilgili...






Hayriye Mengüç

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Gerçekliği olmayan bir beyanatı kullanarak başlık atmak, gri propaganda değil de nedir?
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.