Hemen hepimiz çikolatayı severiz. Tıpkı yaşamayı sever gibi, hayatın tadı gibi…


Kimimiz sütlü severiz, kimimiz fıstıklı ya da beyaz çikolata, kimimiz ise bitter severiz. Tabii herkesin ayrı bir damak tadı var, tıpkı farklı zamanlarda yaşadığımız, farklı duygular gibi. Bazen iyi, bazen kötü, çiçekli olur bazen, bazen de ateşin üstündeymişiz gibi yaşarız hayatı.


Peki hiç dikkatinizi çekti mi, kötü günlerin sonunda, güzel günlerin geldiğini?


Hayatı bir mutfak gibi düşünelim; yemeği yapıyorsun, malzemeleri pişiriyorsun ateşin üstünde, sonra karıştırıyorsun, gittikçe daha çok kaynamaya başlıyor ve en sonunda en muntazam bir biçimde o yemeği tabağa servis ediyorsun. Tıpkı sabrımızın, dayanma gücümüzün bittiğini düşündüğümüz an güzel günlerin gelmesi gibi.


İşte yaşadığımız hayat da tıpkı yemek gibidir. Ateşin üzerinde iyice pişmeyen bir yemeğin tadı ne kadar iyi olabilir ki! Bizim o kötü günler dediğimiz zamanlar aslında ateşin üzerinde pişmeye çalışan lezzetli bir yemek gibidir.


Herkesin yemeği faklıdır. Tadı da, rengi de. Siz yemeğinizi iyi pişirin, sonrasında güzel günler elbet gelir.


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.