Meme estetiği operasyonu olan kadın sayısı her yıl katlanarak artıyor. Doğum ve emzirme dönemi tamamlandıktan sonra kadınların en çok talep ettiği operasyonlar arasında yer alan meme estetiği operasyonları hakkında doğru olduğu düşünülen yanlışlar o kadar çok ki... Acıbadem Fulya Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Çiğdem Ünal meme estetiği operasyonu hakkında doğru sanılan yanlışları sıraladı ve bunun gerçeklerini anlattı.


1- Yanlış: Silikon protezlerin 10 yılda bir değiştirilmeleri gerekiyor

Doğrusu: Meme büyütme operasyonlarında 5. jenerasyon protezler kullanılıyor. Bu son jenerasyon protezlerin özelliği, içindeki jel tabakanın protezin şeklini koruması. Şeklini muhafaza eden protezlerde memede protezin deformasyonuna bağlı şekil bozukluğu ve silikon sızması gibi sorunlara çok daha az rastlandığını belirten Doç. Dr. Çiğdem Ünal, “Son jenerasyon implantların kullanıldığı operasyonlarda protezin ‘ömrünü tüketmesine’ bağlı bir son kullanım tarihi söz konusu olmuyor” diyor.


2- Yanlış: Meme estetiği operasyonundan sonra emziremem

Doğrusu: Meme büyütme operasyonunda implantlar, memenin süt kanallarını içeren meme bezinin altına, bazılarında da bu bezin altındaki pektoral kasın veya kası örten zarın altına yerleştiriliyor. Dolayısıyla emzirmeyi engelleyen bir durum olmuyor. Meme dikleştirme, yeterli meme büyüklüğü olan kadınlarda meme dokusu kullanılarak yapılıyor. Küçük memelerde meme protezi konuyor ve bunun üzerinden dikleştirme uygulanıyor. Her iki durum da süt vermeye engel teşkil etmiyor. Çoğu kadında meme küçültme ameliyatı sırasında süt bezleri korunuyor, meme küçültme tekniği süt bezlerini koruyacak şekilde seçiliyor. Kadınların büyük kısmı süt verebiliyor. Ancak, eğer meme çok büyükse, çok az oranda kadında meme başı ile süt bezlerinin bağlantısı korunamıyor. Bu kadınlar emziremiyor.


3- Yanlış: Meme küçültme ameliyatlarından sonra çok iz kalıyor

Doğrusu: Meme küçültme operasyonunda hedeflenen en önemli şey, kadının vücuduyla uyumlu bir meme büyüklüğüne kavuşması. Küçültme operasyonundan sonra kalan iz ise çeşitli kremler, silikon jellerle minimuma indirilebiliyor. Meme başı çevresinde ve meme altı oluğuna doğru inen düz bir çizgi şeklinde iz kalıyor. Bu iz zamanla belli belirsiz bir görünüme kavuşabiliyor. Estetik operasyonlar içinde en mutlu ayrılan gruptan biri, meme küçültme talep eden hastalar oluyor.



4- Yanlış: Meme estetiği olmadan önce meme kanseri açısından mamografi çektirmeme gerek yok

Doğrusu: “Toplumdaki yaygın inanışın aksine meme estetiği yaptırmak isteyen tüm kadınların ailelerinde meme kanseri öyküsü olup olmadığının sorgulanması gerekiyor.” uyarısında bulunan Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Çiğdem Ünal sözlerine şöyle devam ediyor: “35 yaş üstü olan kadınlarda operasyon öncesi mamografi isteniyor. Bunu istemenin avantajı; ilerde çektirecekleri mamografileri ameliyat öncesi çektirdikleri mamografi bulgularıyla kıyaslama olanağı vermesi. Ayrıca ameliyat öncesi çekilen mamografi sayesinde tesadüfen yakalanabilecek bir kanser olgusunun atlanmasının önüne geçilmiş oluyor. Özellikle anne, kız kardeş ve teyze gibi birinci derece akrabalarında meme kanseri öyküsü varsa yaşı 35'ten küçük olsa bile, meme hastalıklarıyla ilgilenen bir genel cerrahın kontrolünden geçmesini istiyoruz. 35 yaş üstü kadınlarda ise mamografi sonucuna göre hareket ediyoruz. Meme protezleri kanser teşhisinin konulmasını geciktirmiyor ve engellemiyor. Bu operasyonu geçiren kadınlar mamografi ve USG çektirebiliyor. "


5- Yanlış: Protezler eskiyince sızıntı yapar

Doğrusu: 10- 15 yıl önce kullanımı hemen hemen kalkan salin solüsyonla dolu protezlerde sızma, günümüzde kullanılan silikon protezlere göre daha sık görülüyordu. İçi sıvı dolu olduğu için sızma sonrası asimetriler daha belirgin olarak anlaşılabiliyordu. Hala bu eski implantları olan kadınlara uygulanan operasyonla mevcut protezler son jenerasyon silikon jel implantlarıyla değiştirilebiliyor. Günümüzde kullanılan beşinci jenerasyon implantlarda ise sızma eski protezlere nazaran çok daha az olsa da görülebiliyor. Ancak implantın kapsülü daha sağlam olduğu için görüldüğü zaman bile “sessiz ruptur” denilen ve silikon protezin dış kapsülü içinde kalan bir sızma tespit ediliyor. Nadiren bu kapsülü aşıp meme içine sızıyor.


6- Yanlış: Silikon protezimin şeklini (yuvarlak veya damla) hasta olarak ben seçebilirim

Doğrusu: Protezin şeklinin; meme büyüklüğü ve şekli, göğüs kafesinin yapısı, hayat tarzı, kadının profesyonel sporcu olup olmamasına göre plastik cerrah tarafından tayin edilmesi gerekiyor. Emzirme sonrası memesinde sarkma olmuş bir kadınla, emzirmemiş, meme yapısı daha farklı bir kadına yerleştirilecek implantın şekli ve büyüklüğünün birbirinden farklı olması gerekiyor.


7- Yanlış: Dergide gördüğüm kadınınki gibi bir meme yaptırabilirim

Doğrusu: “Estetik ameliyatlar veya girişimler her kadının yüzüne veya vücuduna uygun şekilde planlanmalı” diyen Doç. Dr. Çiğdem Ünal şu bilgileri veriyor: “Boyu 1.45 cm olan bir kadın ile boyu 1.80 cm olan bir kadına yerleştirilecek olan protezin büyüklüğü aynı olamaz. Cerrahi müdahale; meme şekli, kadının ailesinde meme hastalığı olup olmadığı, vücut yapısı, doğum yapıp yapmadığına dikkat edilerek planlanıyor.”


8- Yanlış: Meme büyütme ameliyatı oldum, onun için ilerde memem sarkmaz

Doğrusu: Meme “cup” ölçüsü B cup ve üzeri kadınlarda belli bir oranda meme dokusu olduğu için yaşla beraber protezin yeri değişmese de meme dokusu implantın üzerinden sarkabiliyor. Çok küçük memelerde sarkma görülmeyebiliyor. Sarkma durumunda dikleştirme yapmak gerekiyor.


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.