“Ya büyükanneme, büyükbabama bir şey olursa!”, “Bana bir şey olmasa da ama ya anneme, babama taşıyıp da benden onlara bulaşırsa!”… Koronavirüsün çocuk dünyasında yarattığı korku bambaşka! Koronavirüse yönelik bilgi kirliliğinin yol açtığı kaygı, virüsün kendisi gibi çok hızlı yayılım gösterirken, çocuklar da panik ortamından fazlasıyla olumsuz etkileniyor. Peki, çocukları bir yandan Koronavirüse karşı gerekli önlemleri almaları için doğru bilgilendirirken, aynı zamanda aşırı korkuya kapılmalarını önlemek için nasıl yaklaşmalıyız?
Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ali Evren Tufan, koronavirüsün ‘kendilerine ve sevdiklerine zarar gelebileceği’ korkusuyla çocuklarda ciddi psikolojik sorunlara yol açabileceğini belirterek; çocuklara en doğru anlatım yollarını adım adım anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Önce siz sakin olun ve güven verici yaklaşın
Çocuklarınıza yardımcı olabilmeniz kendi beden ve ruh sağlığınızla çok yakından ilişkili. Onlar, sizi, sandığınızdan çok daha yakından gözlüyor ve anlam çıkarmaya çalışıyor. Dolayısıyla sizin haberlere ve görüntülere verdiğiniz tepkiler onları doğrudan etkileyeceğinden, soğukkanlı davranmanız ve verdiğiniz tepkilerde kontrollü olmanız onları rahatlatacaktır.
Felaket senaryolarından bahsetmeyin
Çocuğunuza koronavirüsle ilgili sosyal medya ve bu konuda her ‘konuşanın’ söylediklerinin doğru olmayabileceğini belirtin. Güvenilir bilgi kaynaklarını belirleyin ve onunla sadece emin olduğunuz bilgileri paylaşın. Çocuğunuzun yanında dramatik haberlerden ve felaket senaryolarından bahsetmeyin. Kendinizi koronavirüsle ve salgınla ilgili her gelişmeyi sürekli takip etmek zorunda hissetmeyin. Bu hem sizin, hem de çocuğunuzun kaygısını artıracaktır.
Genelden özele doğru anlatın
Sadece koronavirüs değil, virüslerin genel zararları ve genel salgınları da içine katarak çocuklarınızla konuşun. Hastalıkla ilgili neler bildiklerini sorun ve onların öğrenmek istediklerine cevap verin. Çok küçük çocuklarda ayrıntılı bilgi vermek onları rahatlatmak yerine yeni korkuların ortaya çıkmasını kolaylaştırabilir. Bu nedenle ayrıntıya girmek yerine uygun hijyen önlemleri hakkında bilgi vermek yeterli olabilir.
Rahat hissettiği ortamda konuşun
Konuşmayı güvenli bir ortamda, çocuğunuzun rahatça kendisini ifade edebileceği, kitap okuma, resim yapma ve benzeri etkinlikler sırasında gerçekleştirebilirsiniz. Endişelerini küçümsemeyin veya görmezden gelmeyin. Bu duyguları yaşamanın olağan olduğunu ve ne zaman isterlerse bu konu hakkında konuşabileceğinizi belirtin.
Yaş ve gelişim düzeyine uygun, dürüst cevaplar verin
Çocuklarınıza yaşları ve gelişim düzeylerine uygun bir dil kullanarak bilgi verin; tepkilerini ve kaygı düzeylerini değerlendirin. Cevaplayamadığınız sorularda tahmin yürütmeyin ve yalan söylemeyin. Bunun yerine beraber bilgi edineceğinizi söyleyin. İnternetteki her bilginin doğru olmayabileceğini ve uzmanlara güvenmenin en iyi yöntem olduğunu belirtin.
Korunmanın mümkün olduğunu anlatın
Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ali Evren Tufan, Koronavirüsün çocuklar, ergenler ve genç yetişkinlerde hafif seyredebildiğini; çabuk yayılabilse de herkes hijyen kurallarına dikkat ettiğinde korunmanın mümkün olduğunu, büyükanne ve büyükbabasına da zarar gelmeyeceğini, güvende olacaklarını belirtebilirsiniz.
Bu önlemlerin koruduğunu öğretin
Hijyen ve sağlığı koruma yöntemleri ile ilgili bilgi verin. Günde en az bir kaç kez, en az 20 saniye süresince ellerini yıkamasını öğretin. Ellerini yıkarken şarkı söylemek bu aktiviteyi eğlenceli hale getirebilir. Öksürük ve hapşırıkları dirsekle kapatmak, öksürük ve hapşırığı olan insanlara fazla yaklaşmamak, sağlıklı beslenmek, düzenli uyumak, hareketsiz kalmamaya çalışmak, başkasının çatal, su bardağı, havlu gibi eşyalarını kullanmamak; bunun da hem kendisini hem çevresindekileri güvende tutmak için yeterli olacağını anlatabilirsiniz.
Öfke ve ayrımcılığı önleyin
Salgınlar ve krizler sırasında diğer ülkeleri ve bu ülkelerden gelen kişileri suçlama eğilimi olabilir. Çocuklarda bu akran zorbalığını da tetikleyebilir. Çocuğunuza koronavirüsün çocuklar ve erişkinlerin dış görünüşü, ten rengi veya konuştukları dille ilişkisi olmadığını açıkça belirtin.
Sosyal bağların ve yardımlaşmanın önemini vurgulayın
Yaşadığımız salgını kontrol etme ve tedavi geliştirmekte görev alan gençler ve yetişkinlerle ilgili haberleri ve görüntüleri çocuğunuzla paylaşın. Bu görüntüler ve haberler yaşayabileceği çaresizlik ve kaygıyı azaltmada işe yarayacaktır.
Konuşma sonunda tepkisini gözlemleyin
Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ali Evren Tufan “Çocuğunuzla olan konuşmalarınız onun kaygı düzeyini artırmamalıdır. Ona bilgi verdikten sonra ve konuşmayı sonlandırırken çocuğunuzun kaygılı olup olmadığını değerlendirin ve kaygılıysa onu rahatlatacak bir kaç sözle konuşmayı sonlandırın. Gerek kendi kaygı ve endişenizi, gerekse çocuğunuzun kaygı ve endişesini kontrol edemiyorsanız uzman yardımı almakta fayda var” diyor.
İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi’nden Uzm. Klinik Psikolog Emel Güler, koronavirüs salgınının çocuklar üzerindeki etkilerini açıkladı ve ailelere tavsiyelerde bulundu!
Sadece ülkemiz için değil, tüm dünyada etkili olan koronavirüs (COVİD-19) salgını ve bu salgının insanlar üzerindeki etkilerinin neler olabileceği, tüm yönleriyle araştırılıyor. Sağlığımız üzerindeki olumsuz etkilerinin riskler içermesi ve virüsün çok hızlı yayılması nedeniyle, alınabilecek önlemlerin de olabildiğince hızlı ve koruyucu olması amaçlanıyor. Hayatımıza bu şekilde hızlı ve öngörülemez bir şekilde giren koronavirüs salgını için, başta tıbbi ve koruyucu önlemler olmak üzere her türlü risk için hazırlanmış bilgilendirme spotları, başta görsel ve yazılı basın, sosyal medya olmak üzere tüm iletişim kanallarından aktarılıyor.Kısa bir süre içinde bu derece yoğun bilgi akışına maruz kalmak, hayatımızın bir anda kısıtlanması, öngörülemezlik ve ölüm haberleri gibi olağan dışı gelişmeler karşısındaki tehlike algısı bizi, kaygı ve paniğe sürükleyebilir.
“Koronavirüs alacağımız tedbirlerden daha güçlü değildir”
Hayatımızda olağan dışı olaylar oluyorsa, olağan dışı tepkiler vermek bir dereceye kadar normal tanımlanabilir. Beklenmedik durum karşısında, hiç kaygı yaşanmıyorsa ya da diğer uçta aşırı tepkiler gösteriliyorsa; her ikisi de içinde bulunulan durumun üstesinden gelmeye engel olacaktır. Koronavirüs salgını ile ilgili algılanan tehlike karşısında, bir miktar endişe beraberinde önlem almayı sağlayacağından bu kaygı gerekli ve işlevseldir. Ancak, tehlikenin gerçekte olduğundan daha fazla algılanması ve baş edebilme gücünün ise gerçekte olduğundan az olduğu inancı, kişiyi kaygı ve paniğe sürükler. Kamu spotlarında yer aldığı şekliyle “Koronavirüs alacağımız tedbirlerden daha güçlü değildir”
Çocuklar yetişkin tepkilerini örnek alıyor!
Peki ya çocuklar nasıl etkileniyor? Çocuklar anlamlandıramadıkları durumlar karşısında nasıl tepki vereceklerini yetişkinleri gözlemleyerek karar veriyor, yetişkin tepkilerini model alıyorlar. Bu nedenle anne babalar öncelikle, kendi tepkilerini gözden geçirmelidir. Anne babalar aşırı kaygılıysa, kaygı ile baş etmekte zorluk yaşıyorsa, alınması gereken koruyucu tedbirleri abartılı bir şekilde uyguluyorsa, çocukların sakin ve güvende hissetmelerine yardımcı olamazlar. İletişim kanalları aracılığıyla, doğruluğu kanıtlanmadan paylaşılan her türlü bilgi panik ve kaygının artmasına neden olur. Anne babalar, çocuklarının gelişimlerine uygun olmayan, gereğinden fazla haber ve bildirime maruz kalmalarına engel olmalıdır. Bununla birlikte yaşanılan gelişmelerden tamamen uzaklaşıp, hiçbir şey olmamış gibi davranmak da sakıncalıdır.
Yaşam “an”lardan oluşuyor
Etkileri belki de, çok uzun yıllar devam edecek olan Koronavirüs salgını; tüm bireylerde olduğu gibi çocukların da hayatlarının bir dönemine damgasını vuruyor. Yaşam, içinde bulunduğumuz “an”lardan oluşuyor. Çocukların, sağlıklı bir şekilde “an”a tanıklık etmelerine olanak sağlanmalıdır.
Çocuklar koronavirüs salgını hakkında bilgilendirilmelidir!
“Koronavirüs, bize nasıl zarar verebilir”, “Hangi yollarla ve ne şekilde bulaşır”, “Hangi tedbirler alınmalıdır” gibi merak edilen ve kaygıya neden olan tüm olası durumlar, çocukların gelişim seviyelerine uygun biçimde konuşulmalı ve soruları cevaplandırılmaya çalışılmalıdır. Çocuğa gerekli önlemler alındığında güvende olduğu ve durumun kontrol edilebilir olduğu mesajı verilmelidir.
Çocuğunuza bu şekilde bilgilendirmeler yapabilirsiniz!
- Çocuğun soru sormasına izin verilmeli, soruları geçiştirilmemeli, dikkate alınmalıdır.
- Çocuğun içinde bulunduğu durum hakkında ne düşündüğü ve nasıl hissettiği hakkında konuşmak önemlidir.
- Korku, kaygı ve endişe yaşıyorsa duyguları hakkında konuşmak, ifade edebilmesine olanak sağlamak gerekir.
- Bilgilendirme için koronavirüs resmi çizilip görselleştirilebilir, şekli veya virüsün neye benzediği hakkında konuşulabilir.
- Görselleştirme için kukla veya oyuncaklar da kullanılabilir. Bu şekilde somutlaştırıldığında üzerinde konuşmak daha kolay ve eğlenceli olacaktır.
- Çocuklar için hazırlanmış video ve görseller araştırılarak uygun içerikli ve bilgilendirici olanlardan faydalanılabilir.
- Gazete veya dergilerden resimler kesip koronavirüs albümü hazırlayarak, özellikleri, ne şekilde bulaştığı, korunma yöntemleri gibi merak ettiği tüm bilgiler eğlenceli bir şekilde çocuğa aktarılabilir.
YORUMLAR