Günümüzde ne istediklerini bilen, bilgiye internet ve bilgi teknolojileri sayesinde ilk elden kolayca ulaşan çocuklar, yetişkinliğe daha erken adım atmak istiyorlar. Bu yaş grubundaki çocuklar duygusal gelişimlerini, medya ve internetin de yönlendirmesiyle her geçen gün daha hızlı bir şekilde tamamlıyorlar. Yaşını olduğundan büyük söyleme, giyim şekliyle yaşını büyük göstermeye çalışma gibi davranış biçimleri de sergileme eğiliminde olan bu çocuklar, aile olmadan tatile çıkmak isteyerek, ‘ben büyüdüm’ demeye çalışıyorlar. Değişim Psikoloji ve Danışmanlık Merkezi’nden Psikolog Ayşe Yanık Knudsen, konuyla ilgili görüşlerini paylaşıyor.

Yaz aylarıyla birlikte farklı yaş gruplarına mensup pek çok kişi tatil ihtiyacını karşılamaya çalışıyor. Günümüzde, ortaöğretim çağındaki çocukların da ihtiyaç olarak dile getirdikleri aile olmadan tatile çıkma eğilimi, kendi benliklerine olan güvenlerini ve büyüdüklerini kabul ettirme arzusunun bir yansıması olarak öne çıkıyor. Bu gibi durumlarda, anne ve babalar karşı bir görüş içerisine girerek, sert tepkiler verebiliyor. Çocukların aile olmadan tatile çıkmaları konusunda verilecek sert tepkilerin tatil konusunda caydırıcı değil kamçılayıcı bir tavır olur.


Ortaöğretim çağında, ergenlik olarak tanımladığımız dönemi yaşayan çocuklar, yaşlarını olduğundan büyük göstermeye çalışırlar ve artık bir yetişkin olduklarını ispatlamaya yönelik davranışlar içine girerler. Makyaja merak, kişisel bakıma daha çok özen göstermenin yanı sıra, ikili ilişkilerde duygusal süreçlerin de eşlik ettiği bu dönem, ailelerin çocuklarıyla olan iletişimi güçlendirmeleriyle sorunsuz atlatılabilmektedir. ‘Ben büyüdüm’ demeye çalışan çocuklar, aileleriyle iletişimde sorunlar yaşadıklarında; yanlış arkadaşlar edinme, aileden uzaklaşma, kendini ispatlamak için yanlış davranış ve tutumlara meyil gösterme gibi sonuçlarla karşılaşabilirler. Bu anlamda, anne ve babalara önemli görevler düşmektedir.


Çocuğunuza, her şeyin bir zamanı olduğunu uygun bir dille anlatın

Aile içi iletişim, çocukların ileriki yaşlarda kuracakları aileleri ve ikili ilişkileri açısından büyük önem taşıyor. Bu nedenle, çocukların uygunsuz davranış ve düşüncelerine yapıcı tavır ve sabırla yaklaşılması gerekiyor. Ancak, bunun için çocukların her istediklerine evet demek gerekmediğini söyleyen Psikolog Ayşe Yanık Knudsen, sözlerini şu şekilde ifade ediyor: “Çocuklarınızla güçlü bir iletişiminizin olması, ona isteklerinizi ve yapması gerekenleri doğru bir şekilde aktarabilmeniz açısından önem taşır. Çocuklarınız, onaylamadığınız ve güvenliğinden şüphe ettiğiniz isteklerde bulunduğunda, bunu ona uygun ve sakin bir dille anlatın. Kızgın veya aşırı tepkili olduğunuzu hisseden çocuklar, sizinle iletişime geçmeye çekinecek ve ortak bir doğruda buluşmanız güçleşecektir. Bu nedenle, çocuklarınızla olan iletişiminizi her zaman canlı tutmaya çalışmalısınız.”


Ergenlik dönemindeki çocuklar büyüdüklerini farklı davranışlarla belli ediyor. Anne babaların çocuklarına, büyümekte olduklarını, ancak tam anlamıyla yetişkin bir birey kadar özgür olmadıklarını uygun bir dille anlatmaları gerekiyor. Bunun yolu da, aile içinde güçlü bir iletişimden geçiyor.

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.