Bebeğinizin ilerideki sağlığını belirlemeye o rahminize düştüğü anda başladığınızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz… Bundan çok daha önce; o daha portakalda vitaminken sizin yaşadığınız hayat çocuğunuzun dünyaya gelip, serpilip büyümesiyle ilgili sağlık kriterlerini belirliyor. Müstakbel çocuğunuzu alerjilerden, egzama, astım, depresyon, bağırsak problemleri, bağışıklık sistemi hastalıkları, diyabet, kalp hastalıkları ve hatta otizm gibi rahatsızlıklardan korumanın sizin elinizde olduğunu söylüyor uzmanlar… İşte o uzmanlardan biri de benim çok sevdiğim, en güvenilir doğal yaşam kaynaklarından biri olarak kitaplarını sürekli elimin altında bulundurduğum Aviva Jill Romm. Aviva bir doktor, herbalist (bitki uzmanı), bir ebe ve aynı zamanda dört çocuk annesi bir kadın. Henüz Türkçe’ye çevrilmemesinden hicap duyduğum şahane kitapların yazarı…
Bir gün bir çocuğum olsun istiyorum diye düşünüyorsanız (bu uzak gelecekte olsa dahi) Aviva’nın önerilerini sizinle paylaşmak isterim.
Cinsel olarak aktifseniz, vitaminlerinizi düzenli olarak kullanın: Folik asit, çok önemli bir omurga rahatsızlığı olan spinal bfida ve benzeri nörol tüp kusurları için önemli bir koruyucu. İşte bu yüzden yakın zamana dair bebek planınız olmasa bile aktif bir cinsel hayatınız varsa folik asit kullanabilirsiniz. Folik asit, düşük yapma, erken doğum, yüksek kan basıncı ve preklampsi ihtimallerini de azaltır; hatta bebeğinizi otizme karşı koruyabilir. Maksimum korunma için aktif formundan 400 mcg - 1 mg kadar tavsiye ediliyor. Hazır başlamışken balık yağı da kullanmanız ve biraz D3 vitamini (günlük 1000-2000 ünite) deposu yapmanızda fayda var. İkisi de ideal bir hamilelik için hazırlanmanıza yardımcı olacaklar. Bebeğin sinir sisteminin hamileliğin ilk üç ayında oluştuğunu ve sizin hamile olduğunuzu anlamanızın ortalama 5-6 hafta süreceğini hatırlatırsam neden hamile değilken bile folik asit kullanmanızın önerildiğini anlayabilirsiniz…
Ton balığından ve yüksek miktarlarda cıva içeren tüm diğer balıklardan uzak durun: Yapılan araştırmalarda yeni doğan bebeklerin, göbek kordonlarında, rahatlıkla tespit edilebilen yaklaşık 300 adet farklı kimyasal bulundu. Balık besin değeri yüksek bir protein kaynağı; ancak kimi balık çeşitleri cıva doludur. Annenin vücudundaki cıva ve diğer ağır metaller, gebelik boyunca bebeğe iletilir ve birçok sağlık problemlerine yol açar. Cıva, zehirlidir; nörolojik ve hormonal sistemleri etkiler. Vücutlarında cıva barındırma olasılığı yüksek olan balıklar uzun süre yaşayan ve kirli denizlerimizde uzun süre dolaşan yani büyük balıklardır. Daha küçük balıkları tercih edebilirsiniz.
Organik beslenmeye çalışın: Araştırmalar, böcek ilacına maruz kalan çocukların IQ seviyelerinde düşüş yaşandığını gösteriyor. Çocuklarımızın ruh sağlıkları ve sinir sisteminin düzenli işleyişi yediklerimizle doğrudan ilgili... Tamamen organik yaşama geçmek pratik olmayabilir, hatta belki de gerekli bile değildir; ancak en azından yüksek seviyede böcek ilacı içeren gıdalardan uzak durarak tükettiğimiz gıdanın mevsime uygunluğuna ve yerel olmasına dikkat ederek başlayabiliriz.
İdeal kilonuza ulaşın: Bu gereklilik, yalnızca görünüşünüzle ilgili değil! Aşırı kilolar doğum öncesi ve doğum anında komplikasyonlara ve sezaryen riskinin artmasına sebep olabilir. Bebeğin, gelecekte alerji, astım, obezite, diyabet ve kalp hastalıklarına kadar birçok problemi yaşama olasılıkları artar. Kendiniz için, az işlenmiş yiyecekler, akıllıca yeme alışkanlıkları ve yoga ya da farklı egzersiz formlarına dayanan doğru bir program oluşturun. Şu an sevdiğiniz bedene sahip olmak, ileride olabilecek en sağlıklı bebeğe sahip olmanıza yardımcıdır.
Rahatlayın: Stres, hormonlarınızla oynar ve üreme problemlerine sebep olur. Stres kan şekerine ve ensülin seviyesine müdahale eder, gebelik problemlerine yol açar. Ve hamilelikte stres, depresyona, endişeye ve çocuklarda obeziteye kaynaklık eder. Sağlık problemlerinin yaklaşık %80’inin stres sebebiyle ortaya çıktığını bilmenizde yarar var.
Kozmetik ürünlerinden kurtulun
Birçok kadın, sabah işe gitmeden önce, yaklaşık 10 adet kozmetik ürünü kullanıyor ve bu ürünlerin çoğu toksin içeren düzinelerce bileşenden oluşuyor. Deri, en büyük organımız. Cıva gibi kimyasalları tüm hayatımız boyunca biriktirmeye devam ederiz ve böylece bebeğimiz kullandığımız kozmetiklerden bedenimizde biriken kimyasalları da alır bizden.
Yazı: Damla Çeliktaban
YORUMLAR