Amerika’da dinlediğim bir anekdotu sizlerle paylaşmak istiyorum. Kasabanın bir tek doktoru varmış. Muayenehanesi ise kasaba meydanındaki barın üzerindeymiş. Muayenehanenin herkes tarafından rahatlıkla bulunabilmesi için doktor, barın, üst köşesine bir tabela koymuş: "Doktor Williams Yukarda" diye.


Doktor tek başına yaşayan ve paraya fazla önem vermeyen, sevgi dolu bir insanmış. Bu nedenle muayeneye gelen hastaların parası olanından alır, olmayanından almazmış. Aşağıdaki barın berduşları da hastalandıklarında doktora çıkar, para vermeden muayene olurlarmış. Hatta bir kısım ilaçlarını da elinde bulunan eşantiyonlardan vererek doktor karşılarmış.


Bir gün doktorun öldüğü duyulmuş. Hiç kimsesi olmadığı için cenazesini kaldıracak kimse de bulunmamış. Barın müdavimleri "Onun bize iyiliği çoktu, el birliği yapalım, cenazeyi biz kaldıralım" demişler. Hepsi kilisedeki son göreve katıldıktan sonra hep birlikte mezarlığa götürüp elleriyle de gömmüşler. İçlerinden birisi "Arkadaşlar, bizim kasaba rüzgarlıdır, mezar kaybolmasın, bir mezar taşı kestirip üzerine de ismini yazalım" demiş. Fakat ceplerindeki tüm parayı birleştirdikleri halde bir mezar taşı alabilecek miktara ulaşamamışlar. O akşam barda toplanıp kafaları çekerken en önemli konuşma konuları doktorun mezar taşını nasıl yaptıracakları olmuş. İçlerinden biri, "Arkadaşlar, doktor artık öldü. Barın üst köşesindeki tabelanın bir işlevi kalmadı. Yarın onu sökelim ve doktorun mezarı üzerine dikelim" demiş.


Sabah el birliği ile tabelayı söküp doktorun mezarı üzerine dikmişler: "Doktor Williams Yukarda". Yaşamı iyiliklerle geçen bir doktorun mezarına herhalde bundan daha çok yakışan bir mezar taşı olamazdı. İyi insanlar öldüklerinde hep yukarılarda olurlar. Çünkü onlar yaşamları boyunca hep hizmet etmiş, hep yukarda olmuş ve mutlu yaşamışlardır. Dünyada hiç şaşmayan bir gerçek vardır. Bir gün mutlaka herkesin bu dünyadan gideceği… Belki yüz yıl sonra şu anda bu gezegende yaşayan milyarlarca insandan hiçbiri bu gezegende olmayacaktır. Hiçbiri de şu anda hırsla sarıldığı hiçbir şeyi yanına alıp götüremeyecektir. Geçenlerde bir arkadaşım anlatıyordu. Gazetede adı ve soyadı kendisiyle aynı olan bir cenaze ilanını görmüş ve ürkmüş. Bir an için her ikimiz de kendi ölüm ilanımızı düşündük.


İlanlarımız çıkıncaya kadar kalan yaşamımızda değişiklik yapmaya, daha farklı yaşamaya karar verdik. Hiçbir karşılık beklemeden insanlara daha çok hizmet etmeye, daha çok sevmeye, daha çok vermeye ve paylaşmaya çalışacağız. Mezarımızın üzerine yazılamayacak olsa bile, biz de yukarılarda olmak üzere bir yola çıkmak istiyoruz. Bu yol herkese açık, dilerseniz siz de katılabilirsiniz.


Yazı: Öğretim Görevlisi ve Yazar İnal Aydınoğlu

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.