Pinokyo'nun burnu

İnsanın ülkesiyle gurur duyması güzel şey. Dünyanın en demokrat ülkesinde demokrasimize zarar vermek isteyen insanlardan bir çırpıda temizleyiverdik memleketimizi. Bir olduk, birlik olduk. Özellikle Taksim'in göbeğinde zikir çeken dindar abilerimizin ateist arkadaşlara "neye inanırsak inanalım hepimiz insanız" diye uzattıkları eller gözlerimden yaş gelmesine sebep oldu. Biz ne ara bu kadar medeni bir ülke oluverdik? Kulaklıkla çok fazla müzik dinliyorum, bir de kitaplardan başımı kaldıramıyorum, sanırım ondan kaçırmışım.


Camilerden demokrasi şarkıları dinleye dinleye savundu herkes ülkesini. Memleket aşkı farklı şeydir mîrim, başka sevdalara benzemez. Taşını toprağını, havasını denizini çok sevmek güzel de üzerinde insan olmadı mı neye yarar? Ben bu ülkeyi daha çok sevmeyi, bütün haksızlıklar karşısında tek yumruk olan, adil, dürüst ve dirayetli insanımız sayesinde öğrendim. Şu Avrupa bizden biraz olsun medeniyet ihraç edebilse, teröre destek veren, halkın arasına karışmaya korkup elli arabalık koruma konvoylarıyla dolaşan, doğayı perperişan edip beton yığınına çeviren siyasetçilerinden kurtulurdu. Ama olmuyor işte. Mayalarında yok. Allah bizi onlar gibi yozlaşmış toplum olmaktan korusun.


En son Alevi ailelerin kapılarına, belli olsunlar diye çiçek bırakılırken bendeki metanet kendini koyverdi. Zamanında çok yanlışlar olmuş olabilir ama biz artık bu ülkede yan yana kardeş gibi yaşıyoruz, sizler bu toplumun en güzel renklerinden birisiniz demez mi ekranda çiçeği bırakan kişi? Ülkelerinin zavallı haline ağlaması gereken toplumlar bile umursamazken ben neden bunca gözyaşı döküyorum ki yurdumun bu ilerlemiş haline? İlahi ben!


Cezaevleri bile öyle boş boş duruyor memlekette. Bir milletvekilinin cezaevleri okul olsun önergesine tüm meclis adeta tek bir partiymişçesine destek verdi. Gazetede en son HDP ve MHP milletvekillerinin yumruklaşırlarmış gibi çıkan fotoğraflarını görünce gözlerime inanamamıştım. Meğer mizansenmiş. Çok şakacı ve eğlenceli bir meclisimiz var.


Bu dünyaya çocuk getirmek ne kadar korkutucu der dururdum. Dünyanın en medeni ülkesinde yaşıyorsun, allahtan belanı mı istiyorsun demezler mi insana? Elin Amerikalısı eteğinde beş tane bebesiyle öyle bir ülkede yaşamaya korkmuyor da, sen Türkiye gibi elini atsan zenginlik, gözünü çevirsen refah bir memlekette nasıl büyür, geleceğini sağlayabilir miyim diye mızıldanıyorsun. Bulup da bunamak benimkisi.


Bu satırları okuyup da imrenecek yabancı dostları daha fazla üzmemek için yazıyı burada kesiyorum.


Eğer bugün burnum uzamazsa Pinokyo konusunda da kandırıldık demektir.



YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.