"Ben henüz baba olmak istemiyorum" dedi
Merhaba Yeşim Hanım, yaklaşık 1,5 yıllık evliyim. Eşimle severek ve isteyerek evlendik. Gayet de güzel anlaşıyoruz sadece biraz kendi ailesine düşkün biri ve bazen de inatçı olabiliyor. İki hafta önce hamile olduğumu öğrendim henüz çok yeni 1,5 aylık. Aslında şu an düşünmüyor olsak da karnımda bebeğimizin olduğunu bilmek beni çok mutlu etti ve bu mutluluğumu eşimle de paylaştım hemen akşamına. Eşim ise benim aksime hiç mutlu olmadı. Şu an zamanı değil, ben henüz baba olmak istemiyorum dedi. Tabiri caizse şok oldum. Son 1 hafta-10 gündür sürekli bunun kavgası halindeyiz. Bebeğimin mutluluğunu yaşayamadım bile, aileme söyleyemedim. 28 yaşındayım ve ilk bebeğim, onu istiyorum. Eşimin bu sözleri beni delirtiyor ve “Hayatında başka biri mi var?” ya da “Beni sevmiyor mu?” diye düşünüyorum. Sanırım bebeğimi doğuracağım, sonu boşanmaya gidecek olsa da bunu yapmayı düşünüyorum. Daha çok küçük ona kıyamam. Eşimle ne kadar konuşsam da laftan anlamıyor, birkaç sene daha geçsin diyor, maddi olarak daha rahat oluruz diyor, işler yoğun diyor. Sürekli öne sürecek bir bahanesi var yani anlayacağınız. Bir anne ve bir yol gösterici olduğunuz için size sığınıyorum. Lütfen bana da bir yol gösterin. Ne yapmalıyım?
Yeşim Tijen’in cevabı:
Merhaba sevgili okurlar, size de merhaba sevgili okurum; “Kahvenden bir yudum almamışsın, korktun mu beni kırk yıl sevmekten?” Şair Cemal Süreya…
Siz de eşiniz dünyaya gelecek bebeğe sevinemedi diye nasıl da hüsnü kuruntulara girmişsiniz. Kadınlar söylenen sözün davranışın altında bir şeyler aramayı severler. Sözcüklerin altını eşeleyip dururlar. Hamileliğinizin eşinizi mutlu etmemesi de sizi hemen “Başka birini mi seviyor, beni sevmiyor mu?” diye düşünmelere sevk etmiş. Bir erkeğin “Baba olmayı şu anda istemiyorum” diyebilme hakkı yok değil mi? Yok tabii... Ama aslında var yavrum. Eşiniz muhakkak bir bebeğiniz olmasını istiyordur ama zamanlama olarak belki sizlerin biraz daha hazır olduğunuz bir zamanda olmasını uygun görüyordur. Bebekler eskiden söylendiği gibi artık rızkıyla değil bayağı bir masraflarıyla geliyorlar. O yüzden de günümüz şartlarında planlama yapmak şart. O nedenle de gelecek bebeğe “Yaşasın! Bebeğimiz olacak” diye sevinmek her zaman kolay olmuyor. Bebekler ağır masraflarıyla da geldiğinden insanı düşünceler alabilir. Mutluluklara korkunun endişenin gölgesi düşebilir. Haksız da değiller sevgili kızım; eğer siz çalışmıyorsanız eşinizin üzerine bir sorumluluk daha yükleneceğinden bu sevincinizi sizinle beraber yaşayamamıştır. Yoksa hangi koca eşinin hamileliğine sevinmez? İkinizden bir parçayı istemez? Hayata pembe pembe bakmanız ne güzel ama böyle hayatınızı değiştirecek konularda pembe pembe bakamazsınız. Hayatın gerçeklerinden bakarsanız “Beni sevmiyor mu? Hayatında başkası mı var?” diye düşünmezsiniz. Zaten kendi de madden birkaç sene sonra daha rahat oluruz o zaman yaparız demiş. Daha ne desin? Eşiniz işin aslını söylemiş. Eşiniz için ailesine düşkün, inatçı demişsiniz. Ailesine düşkün olması onun ne kadar hakikatli bir adam olduğunu aynı zamanda iyi bir baba olacağını size anlatmıyor mu? Ailesini seven kendi ailesini daha çok sevecektir. İnatçılığına gelirsem… Siz bu bebeği istiyorsanız bebek konusunda inadı karnınız belli olup onun kalp sesini duyuncaya kadar sürer sonra o da bu bebeğin sevincine, umuduna sizinle beraber ortak olacak zevkini de fazlasıyla yaşayacaktır. Eşiniz sizin gibi karnında taşımadığından hemen bebek mevzusunda beklediğiniz şefkatle yaklaşmayabilir ama sonra bebeğinizin gelişine duacı olacaktır. Son olarak bir kadın olarak sizin duygularınızı anlıyorum diğer yandan hayatın gerçeklerini gören biri olarak eşinizin çekincelerini de anladığımı ifade etmeliyim. Bir anne alarak bebeğinizi doğurma hakkına tabii ki sahipsiniz; bu hak bence tamamen kadınındır. Mutlu bir anne olmanız dileğiyle…
Sevgiler sevgili okurlarıma…
Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.
İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres:yesimilehayatbilgisi@gmail.com
YORUMLAR