Tekrardan olacağını biliyorum
Yeşim Hanım merhaba; ben 23 yaşındayım, 2 yıllık evliyim. 2 yıllık nişanlılık ve 2 yıl kadar da bir sevgilik dönemimiz oldu. Eşimle ilişkimizin en başından beri kıskançlık, kısıtlama, güvensizlik; evlendiğimizden beri de şiddet var. Şiddetten kastım yumruk tokat tekme değil, anlık olarak elimi uyarı maiyetinde itmek, sert bir şekilde bastırmak, bir şey atmak gibi şeyler… Ama bu şiddet konusu gün geçtikçe kavga şekli değiştikçe büyümeye başlıyor. Kabul etmiyor ama en son kafama çok sert bir şekilde yumruk, dizime tekme ve bildiğiniz hırpaladı. Şimdiye kadarki 10 kavgamızdan 9’u kıskançlık. “O erkek sana baktı”, “Sen o mekana bensiz gittin”, “Erkek varmış o masada, arkanda, yanında, yörende” vs vs. Yani hiçbir kavgamız anlaşamamaktan geçmiyor, hep çok güzel anlaşırız. Onun ailesi beni üzerse benden önce hakkımı savunur keza ben de aynı şekilde. Gözümüzün içine bakarız ne istiyoruz, ne arzu ederiz diye. Yani çok seviyor beni biliyorum ben de aynı şekilde çok seviyorum. 9 aylık bir bebeğimiz varken, kucağımdayken oldu bu kavgamız. En sonki kavgamız da dediğim gibi şimdiye kadar gösterdiği şiddetin en üst dozunu gösterdi. Ardından 10 dakika geçmeden sakinleşti. Özür diledi, haksız olduğunu anladı, benim bir suçumun olmadığını anladı her zamanki gibi ama ben rezil olmuştum etraftaki herkese, kendime en başta. “Her defasında şiddet gösterirsen bitiririm bu ilişkiyi çocuğumu bile görmez gözüm” gibi laflar söylememe rağmen her defasında yine şiddet geçiyor aramızda. Gerek ağır gerek hafif farkı yok benim için. Ben de altta kalan biri değilim o bana vurunca ben de iterim vururum ama o başlatır her zaman. 5 gün olacak kavgamıza çok pişman, gözlerimin içine bakıyor ılımlı konuşuyor kırmamaya çalışıyor ama benim ilk defa içim doğrulmuyor. "Tekrardan olacağını biliyorum" diyip duruyor içimden bir ses. Yani iyiyim şu an mesela ama birazdan duruluyorum aklıma kavgamız geliyor ve uzaklaşmak istiyorum yanından. Mesela gün içinde sabah onu öptüğüm sarıldığım ya da güzel konuştuğum için pişman oluyorum. Bu ilk kez oluyor. Ben ne yapacağımı bilmiyorum. Eşimi çok seviyorum onu biliyorum ama ne yapmam gerek, nasıl bir yol almam ya da yol almam gerek mi onu bile bilmiyorum... Bana lütfen yardım edin.
Yeşim Tijen’in cevabı:
"Kırk cümle kuruyorsun, ağzını açmadan vazgeçiyorsun.
İncinme değil bu, insana olan inancını yitirme."
Merhaba sevgili okurum; sanırım sizde eşinize, evliliğinize olan inancınızı size atmış olduğu yumrukla yitirdiniz. Zaten ilişkiler en büyük sevgiler bile kaybedilen tükenilen umutlarla bitmiyor mu? Aslında kimse kimseden vazgeçmek istemiyor bazen sizde olduğu gibi şiddetten ötürü bazen başka başka yanlışlarla kişi kendini karşısındakinde tüketiyor. İnsan önce hoşgörülü olmayı seçiyor olsa da hoşgörü de bir yere kadar oluyor. Sınır diye bir çizgi var o sınır aşıldı mı denge bozuluyor. Sizin ilişkinizin de artık dengesi değişti yavrum. Öncesinde ufak itip kakmalarını hoş görmeye çalışmışsınız; sevginizin, evliliğinizin, bebeğinizin hatırına anlamaya çalıştınız ama kişi kendini tüketince hatır falan kalmıyor. Siz şimdi hatırın kalmadığı o müphem noktadasınız. Ben sizin eşinizin öncesindeki davranışlarını gördükçe eşinizin şiddete meyilli olma durumunu hissetmeye başlamış olduğunuzu düşünüyorum. İnsan hisseder çünkü… Muhtemelen kabullenmek istememişsinizdir şimdi kabullendiniz. Durumunuz deprem yaşamış, büyük sarsıntıdan çıkmış biri gibi… Hani deprem olur gümbür gümbür yerden vura vura sallar ya binayı sarsıntı bittikten o şoku yaşadıktan sonra bir bakarsınız koskocaman bir çatlak oluşmuş “Eyvah!” dersiniz “Artık burada nasıl yaşayacağım?”… Sizde olan da bu… Depremi bütün kuvvetiyle yaşadınız sonrasında duvarda oluşmuş olan o büyük çatlağı gördünüz, korku içindesiniz. Gözünüz duvarda oluşmuş olan çatlakta, zihninizse yaşadığınız sarsıntıda ya yine olursa ya yine olursa endişe kaygı içindesiniz. Tekrar olma ihtimali yüksek siz de farkındasınız. Eşinizin öfke kontrolü yok gözüküyor. Şu an iyiyim sonra duruluyorum demişsiniz bunlar olacak hem kalben hem bedenen ruhen her şekilde sarsıldınız. Gururunuz, kalbiniz her yeriniz kırılmıştır. Şimdi eşiniz ne kadar üzülse, af dilese o yumruğu o toplum içinde düştüğünüz durumu telafi edemez. Sevgi çok şeyi af edebiliyor ama bu kadar büyük yanlışlar af edilmemeli. Sizi hayatında istiyorsa yardım almasını şart koşmalısınız yoksa evliliğiniz sizin açınızdan her an onun kendine olan güvensizliğinden kaynaklı şiddete gebe gözüküyor. Bu evliliğe onun istediği kalıba gireyim o da rahat ben de rahat diyerek devam ederseniz siz diye bir şey kalmaz. Evliliklerde tabii ki birbirine uymaya çalışılmalı, biraz o uyacak biraz siz ona uyacaksınız ama sizi kendiniz olmaktan çıkaracak bir evlilikte mutluluğu bulmak imkânsızdır. Değerli biri demiş ki “Birini sevmem ne işe yarayacak? Anlamıyor musun? Kalbim kalmadı.” Bu yaşamış olduklarınıza rağmen sizin sevgi dolu kocaman bir kalbiniz, güzel de bebeğiniz var işte bu güzel kalp ve bebek için dimdik ayağa kalkmalısınız yavrum. EVLİLİKLERDE HOŞ GÖRÜYE EVET AMA ŞİDDETE HAYIR DİYEREK YOLUNUZA DEVAM ETMELİSİNİZ.
Sevgiler sevgili okurlarıma…
Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.
İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com
YORUMLAR