Hayatımı yine alt üst etti!
Merhaba Yeşim Hanım,
Sevgilimle sosyal medyadan üniversite 3. sınıfta tanıştık, kendisi din kültürü öğretmeni. Benden biraz büyüktü. İlişkimiz boyunca sürekli tartışırdık, ayrılıp barışırdık. Bir gün beni aparta götürdü. Apartta birlikte olmuştuk ama beni kandırdı, yok olmadık, etmedik demeye başladı. Ben de inandım. Şikayet etmeyi düşündüm ama ondan hoşlanmıştım, ilk defa birine karşı bu kadar çok güzel duygular hissediyordum. Sevgililik süremiz bir ay sürüyordu en fazla, sürekli benimle cinsel olarak birlikte olmak istiyordu. Ben olmak istemeyince de ayrılıyorduk. Tam bitti diyorduk sonra çıkıp geliyordu yeniden. Ben de onu kaybetmekten korktuğum için her dediğine sürekli evet diyordum. İki senemiz böyle geçti. Ben okuldan mezun olacaktım, evlenelim demesini bekliyordum ama beni ne ailesiyle tanıştırmıştı ne de yakın çevresinden kimseyi bilmiyordum. Ama biz sevgiliyken ailesi sürekli buna evlen diye baskı yaptığını biliyordum ve kız bulmaya çalışıyordu. Bir gün yine böyle birlikte otururken bir kız bulmuşlar. Bana da ben seninle değil onunla evleneceğim demeye başladı. Bunu o kadar çok söyledi ki o gün onu sildiğimi düşündüm, silmiştim de ayrıldık. Altı ay kadar konuşmadık ve her seferinde ayrılıp barıştığımızda ben buna mesaj atardım. 6 ay sonra tekrar yine ben mesaj attım ve yine barıştık ama yine beni ailesiyle tanıştırmadı. Ayrıldık sonra ben atandım. Şu an bir kurumda ve onun bulunduğu ilde memurum. Memur olduğumu duyunca tekrar mesaj attı ama bu sefer değişen bir durum vardı. Ben hayatıma başka birini almıştım. O bana en son evleneceğini söylediği için hayatıma aldığım kişiyle de evlilik aşamasına kadar geldik. Aileler tanıştı. Ailesi, kendisi o kadar iyilerdi ki bana karşı en ufak yanlışı bile yoktu. Gözü benden başkasını görmüyordu. Onun ailesi geldi gitti derken babam onay vermedi. Tabii bu arada tekrar bana mesaj attı onunla ayrıl ben seninle yeniden sevgili olmak, evlenmek istiyorum dedi. Babam onay vermedi ya benim de aklım ondaydı, hayır dedim ayrıldım evlenmek istediğim kişiden ama evlenme aşamasına geldiğim kişiden de gerçekten hoşlanmaya başlamıştım. İlk defa biri benim fikirlerime önem veriyordu çünkü beni değerli hissettiriyordu, ailemde görmediğim ilgiyi onun ailesinde görüyordum ama eski sevgilim geldi yine her şeyi berbat etti. Benim hayatımı yine alt üst etti. Bir süre eski sevgilimle tekrar sevgili olduk tekrar denemeye karar vermiştik ama sürekli benden para istiyordu. Her yere borcu vardı benim evde yaşamaya başlamıştı. Eve bir şey getirmiyordu ama sürekli ailesiyle kavga ediyordu, bana bağırıp çağırıyordu. Önceden içmeyen kişi içki içmeye başlamıştı. Ben bununla birlikte olmak istemiyorum diye kavga etmiştik ve bu sefer yine benden ayrıldı. Sadece cinsel anlamda birlikte olmak istemiyorum diye. Şimdi aynı şehirdeyiz ama sanki onun varlığını bildikçe boğuluyorum. Her şey üzerime geliyor. Cinsel anlamda birlikte olduğumuzu atlatamıyorum. İşim var, her şeyim var, ailemle iyiyim ama huzurum yok sanki. Geçenlerde yine geldi bu sefer ben onu kızdırdım diye tokat attı bana. Ama hala daha ona karşı zaafım var ve o da bunu bilip kullanıyor. Bana hayatımda başka biri var deyip onunla fotoğrafını gösteriyor. Sanki bilerek, isteyerek beni üzmek hoşuna gidiyor. Ne yapacağımı bilemiyorum artık. Hayatıma birini almak istiyorum, evlenmek istiyorum ama onunla birlikte oldum, bakireliğim gitti diye kimseyle evlenemiyorum, konuşamıyorum. Bana kızlık zarını diktiriririz bile dedi. En çok beni yaralayan bu oldu ama neden bilmiyorum. Ondan nefret ediyorum ama hala içimde gelse kabul eder miyim diye düşünceden kendimi alamıyorum. Bu durumda ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Son olarak şunu da eklemek istiyorum şu an bana iki kişi ilgi gösteriyor. Benimle evlenmek istediklerini ima ediyorlar ama ben kimseyi kabul edemiyorum, içimde hiçbir şey hissedemiyorum. Ne sevgi ne nefret zamanla da hissedemeyecek gibiyim.
Yeşim Tijen'in yazısı...
Merhaba sevgili okurlarım, bugün insan önce kendini sevmeli diye yazıma başlamak istiyorum. Önce kendini sevmeli ki değerini hissedebilsin. Kendini sevmeli ki hak etmediği bir davranışla karşılaştığında geri çekilebilsin, ben bu davaranışa layık değilim diyebilsin. Kendini sevmeyen, değerinin farkında olmayan kişiler dengini bulamaz. Evet güzel kızım maalesef siz bile kendinizi sevmemişsiniz, kendinize acımamışsınız. Elin oğlu, hem de sosyal medyadan bulduğunuz elin oğlu size acır mıydı? Acımazdı tabii. Yaşadıkları her şeyi kar sayan zihniyete sahip bir kısım erkeklerin türediği bu çağda ahlak, karakter fakiri bir gençle tanışmışsınız. Siz, sen merkezli; sevgilim dediğiniz zat, ben merkezli bir birliktelik yaşarken, yaşadığınız bu duygu için sevdim diyebilmişsiniz. İnsan kendini fark etmeyince kimleri sevebiliyor... Bu yaşadıklarınız sevgi, aşk sözcüklerini basitleştirip çirkinleştiriyor. Göz göre göre kendimi kullandırdım diyebilirsiniz. Yaşadığınız bir sevgi değil çünkü içinde güzel hiçbir şey yok. Karşılıklı değer yok, mutluluk yok. Sizi kandırmış durmuş siz yine de umutlanmaktan vazgeçmemişsiniz. Hiç mi hayatın içinde olup bitenlerden haberiniz yok? Hiç mi roman okumadınız? Hiç mi dizi seyretmediniz, haberleri izlemediniz? Ya da bir arkadaşınızla bu yaşadıklarınızı paylaşsaydınız, güvenebileceğiniz akıllı bir arkadaşınız olsa idi sizi uyarabilirdi. En azından aklınızda soru işaretleri oluştururdu, düşünmek zorunda kalırdınız. Bu kadar mı yalnızsınız? Bu yaşadıklarınızı kendinize nasıl yakıştırdınız? Sizi her hareketi, sözüyle aşağılayan, basit bir kızmışsınız gibi davranan, sürekli cinsellik için sizi zorlayan bu adamın neden bu kadar kölesi oldunuz? Hayatınızda bu kadar eksik olan neydi de bu adamla tamamladığınızı sanarak vazgeçemediniz? Sizi hep eksilten birini siz kendinizle ödüllendirmişsiniz. İnsan tabiki hata yapabilir ama hatalarını fark ettiğinde, anladığında vazgeçebilmesini bilmelidir de. Bu kadar seviyesiz, saygısız bir birliktelikten nasıl bir gelecek beklediniz? Bunun açıklaması saf bir genç kız olmanız olmalı. Gözünüzü açın yavrum. Bu hayatta sizin gibi iyi niyetli insanların mutlu yaşam hakları yok; sadece kullanılırsınız, terk edilirsiniz öyleyse ne yapacaksınız bu zamanı anlamak, kendinizi aşmak için kendinizi geliştirmelisiniz. İnsan eğitim hayatıyla meslek sahibi olur, kendini kişisel olarak geliştirirse hem iş hayatında hem özel hayatında başarılı olur. Sadece eğitim hayatı kimseye yetmez; okumak, öğrenmek, kendine güven kazanmak, gözleri de açmak gerekir.
Ne güzel bir mesleğiniz var memurluk yapıyorsunuz. Bir kadın için her zaman ideal meslektir. Ailenizle de aranız güzelmiş. Peki hiç niye demediniz bu güzel hayatımda bu çirkin adamın ne işi var diye? Bir an önce sizi kendi iç dünyanızda ve dış dünyada etrafınıza karşı daha fazla batırmasına izin vermeden, gerekirse ailenizle konuşarak ya da polise başvurarak bu adamın hayatınızdaki varlığına kısmen değil, tamamen son vermelisiniz. Neden hep eğiksiniz yavrum? İnsan kendini tamamladıkça dikleşir, korkuları kaybolur, kendine güven kazanır. Siz bir dik durabilseniz, kendinizi görebilseniz bir daha eğilmeyeceksiniz. Sevdim dediğiniz adamın karakterini de görüp bir daha hayatınıza girmesine asla izin vermeyeceksiniz, bundan eminim. Size sizin hayatınızla ilgili sunduğu çözüm bile iğrenç. Bu adamdan hala vazgeçip vazgeçmeme endişesi içinde olmanız insanı endişelendiriyor. Eğer bu adamdan kurtulmazsanız size bugüne kadar verdiği zararlardan daha büyüğüyle karşılaşma ihtimaliniz olduğunu görün yavrum. Sizi hem cinsel olarak hem maddi olarak kullanıyor. Yetmiyor bir de vuruyor. Kendiniz için böyle bir hayat mı hayal etmiştiniz? O öldürülen, kezzap atılan kadınlar işte bu zihniyetteki adamlar yüzünden canlarından ya da yüzlerinden olmadı mı? Bir an önce aklınızı başınıza topluyorsunuz. Bu çirkin beraberliğe hemen kati bir şekilde son vermelisiniz. Aileniz kızım memur oldu diye sevinip gururlanırken yaşadıklarınızı bilseler yüreklerine iner. Yazık değil mi hem size hem ailenize? Sizinle ilgilenen iki kişiye gelince, evlilik ima ettiklerini söylemişsiniz. Kimsenin imalarına inanmayın. Gerçekler sadece sözlerde olmaz ancak sözler davranışlarla tamamlanırsa gerçek olur. Güzel söz duydunuz diye kimseye güvenmeyin. Sizin ilginizi, sevginizi hak etmeliler. Kendinizle ilgili bu yaşadıklarınızı sakın kimseye anlatmayın. Ne zaman karşınızdaki kişiden emin olursunuz o zaman anlatırsınız, o da emin olunca. Kullanmaya kalkarlar. Artık kimseyi sevmeyeceğim gibi olumsuz düşüncelere sakın kapılmayın bu sizinki sevmek değil ki siz çile çekmişsiniz. Hem sevecek hem sevileceksiniz, kıymetli bir kadın olacaksınız. Gelecekten yana asla ümidiniz kesmeyin.
Güzel kızım size kendinizi toparlamanız için bir psikologtan yardım almanızı öneririm. Düzgün hayatıyla etrafınızda örnek olan bir arkadaşınız varsa onunla daha çok vakit geçirmeye çalışın. Üzüm üzüme baka baka kararır. Bir bakacaksınız siz kendinizi kendinizden kurtardıkça eski sizden eser olmayacak. Bazen insanın kendini başkasından değil, kendi kendinden kurtarması gerekmektedir. O da aklını, kendini geliştirmekle olur. Umarım benim sözlerimi dinlersiniz yavrum.
Sevgiler sevgili okurlarıma...
YORUMLAR