Bugün yabancı bir kızı takip eden, yarın...

Merhabalar Yeşim Hanım.

Birçok yazınızı okudum, olaylara bakış açınızı çok beğeniyorum. Bazen bizlerin göremediği farklı pencerelerden bakabilmeyi çok iyi başarıyorsunuz. O yüzden ben de kafamı kurcalayan, biraz zaman geçse de pek de içinden çıkamadığım bir konu hakkında danışmak istedim size. Ben 23 yaşında bir kızım ve internet üzerinden benden 2 yaş küçük olup 21 yaşında bir erkekle tanıştım. Normalde kendimden yaşça küçük bir erkekle konuşmak prensibim değil ancak yaşına göre olgun ve düşünceli konuşma yapısı olduğundan kabul ettim ve elbette ki kendisi de aynı şekilde önemli olanın kafa yapılarının uyumu olduğunu söyleyip, onun açısından da bir sorun olmayacağını belirtti. İkimiz de üniversite okuyoruz ve farklı şehirlerdeyiz. Okulların tatil oluşundan vs. sadece zaman geçirmek amacıyla girdiğim arkadaşlık sitesinde düzgün biri olduğunu ve ortak yönlerimizin olduğunu düşünüp biraz ilerletmeye başladık ve oradaki hesaplarımızı kapatıp instagram üzerinden konuşmaya başladık. Malumunuz henüz güvenemediğimden telefon numaramı vermeye sıcak bakmadım. Ortak yönümüz ise ilk başta en çok önem verdiğim onun da hayvan sever olmasıydı. Çünkü ben asla o güzel ve son derece değerli canlarsız bir hayat düşünemiyorum. Sizin de hayvan sevginizi canı gönülden kutluyorum :) Evimde de ailemin izin verdiği kadarıyla 1 köpek kızım, 1 kedi oğlum ve 2 su kaplumbağalarım mevcut :) Kendisinin baktığı bir evcil hayvanı yokmuş ailesi izin vermediğinden ancak kendi evine geçtiğinde onun da hayalinin köpeklerle birlikte evde mini bir hayvanat bahçesi kurmak olduğunu söylemişti. Ayrıca kişilik olarak da tam istediğim gibi sakin, anlayışlı, düşünceli ve alttan alan bir yapıya sahipti. Sinirli bir insanla kesinlikle bir anlaşma düşünemem çünkü. Bu davranışları da bana değer verdiğini hissettiriyordu ne kadar emin olamasam da.


Konuşmaya başlayalı 9 gün olmuştu ki biz bu süre zarfında samimileşmeye başlamıştık bile. Bana çok değer verdiğini ve sevdiğini söylüyordu, her ne kadar çok inandırıcı gelmese de. Yine de onun bu ilgisi hoşuma gidiyordu. Ben kendimi biliyorum, bir süredir boşluktaydım ve belli ki o da boşluktaydı ya da abartılı sözcükler kullanmayı kendine alışkanlık haline getirmişti bilemiyorum. Ancak bir gün ben aşk konulu yabancı bir dizi izleyeceğimi söylediğimde ''sen dizi izlerken ben de uyurum belki'' dedi, ki zaten yeni eve gelip konuşmaya başlamıştık ben bu yüzden hiçbir şey yazmadım. 2 saat geçtikten sonra "yazmamışsın, ben de seni bekliyordum dedi" bekleyen, o kadar değer verip sevdiğini söyleyen 2 saat sonra yazmazdı sanıyorum. Bu sırada instagram hesabına baktığımda benden sonra bir kızı takip ettiğini gördüm, daha önce takip etmişti muhtemelen. Kız yabancı biriydi o geri takip etmemişti ancak fark etmezdi. O kadar değer verip de o derece sevdiğini söyleyen (ki bu kadar kısa zamanda zaten imkansız bu kadarı ama) asla başkasını takip etmezdi. Ben ona fazlasıyla ilgi gösteriyordum ve ona gerçekten değer verdim, hatta hoşlandım. Ben onunlayken asla halktan bir erkeği takip etmedim, takip ettiğim birkaç erkek hesabı var o da sadece ünlülere ait. Ama bugün yabancı bir kızı takip eden, yarın Türkleri takip eder, onlarla konuşmaya çalışır, ki yapmadığı ne malum diye düşündüm. O yüzden sabaha karşı ona; umursamadan iyi geceler bile dilemeden uyuduğunu ve bir de üstüne gözünün dışarda olup kızları takip ettiğini ifade eden bir mesaj gönderdim. Bana söylediklerini kim bilir kimlere söylüyorsundur, yalan söylüyor, kıymet bilmiyorsun dedim. Ona o an çok kızgın ve kırgındım. Söylediklerinle davranışların uyuşmuyor, o duyguları kalbinde hisseden insanın bir ağırlığı, sınırları olur, bana bir daha sakın ulaşayım deme diyerek noktaladım ve instagram üzerinden engelledim. Ona kalsa çok seviyor, kendinden bile fazla değer veriyordu güya. Abartma huyu çok fazla, o yüzden tam anlamıyla inanamadım zaten hiç söylediklerine. Bu son mesajımdan sonra ertesi günün sabahında ikinci instagram hesabından (yaptığı işiyle ilgili hesabından) mesaj attı. Özürler diledi, gözünün dışarda olmadığını, kalbinde sadece benim olduğumu, gözünün başkasını görmediğini, kaybetmek istemediğini söyledi, defalarca yalvardı ama artık samimi gelmiyordu, ki en başından beri o kadar samimiyet hissedemedim, malum sadece 9 gün konuşmuştuk, her ne kadar sık sık iletişim halinde oluyor olsak da. Mesaj göndermesi, o günün gecesine doğru daha seyrekleşerek devam etti. Mesaj isteğini kabul etmediğimden gelen mesajlarını okuyup okumadığımı anlayamadığı için bazı mesajları hikaye kısmından paylaşıyordu. Ertesi gün benim doğum günümdü ve gece saat 2 olduğunda hikaye bölümünde beni etiketleyerek kutladı doğum günümü. Gün içinde kutlamaya bile bırakmadan. Ancak ertesi gün hiçbir şey yazmadı. Gönderdiği takip isteğini de geri almıştı. Anlaşılan hemen vazgeçmişti. Ondan sonraki gün de öğlen 13:40 sularına kadar bekledim ve yine hiçbir mesaj gelmeyince o hesabını da engelledim. Çünkü gerçekten değer verip, seven insan (söylediği kadar değer verip, sevmediğini biliyorum) bir günde asla pes etmezdi, hatta asıl doğum günümde yoğunlaşması gerekirdi diye düşünüyorum. Ki o ertesi gün de hiçbir şey yazmadı bana başka bir yol bırakmadığını düşündürdü. İkinci gün de uğraşsaydı kendini affettirebilirdi. Zaten ortadaki sebep, verdiğini söylediği değere, sevgiye inanmamamdı ve o da bir günde pes ederek beni resmen haklı çıkardı. Bugün tam 8 gün oldu biteli, yani konuştuğumuz toplam gün sayısından sadece 1 gün eksik ve engeli açmayı başlarda ara ara düşünsem de tam olarak hak ettiğini düşünmüyorum. Bilmiyorum doğru mu yapıyorum? Ama gerçekten sevip değer veren bir günde vazgeçer mi? Sadece bir gün mü kazanmak için çabalar? Ümidi bu denli çabuk mu tükenir?


Acaba bana karşı sergilediği bu tutum sadece beni elde etmek için kandırıcı sözler miydi diye de düşünmeden edemiyorum. Çünkü inandırıcı ve güven verici erkek tipine benzemiyor gibi, ne kadar ilgili, sakin yapılı biri de olsa. Oldukça uzun bir yazı oldu lakin lütfen yardımcı olabilirseniz çok sevinirim. Sizce göstermiş olduğum tutum doğru mu? Bundan sonrasında nasıl devam etmeliyim? Bir yol gösterirseniz çok sevinirim. Sevgi ve saygılarımla...


Yeşim Tijen'in cevabı:

Merhaba sevgili okurlar, öyle sanıyorum sosyal medyadan sevgili/arkadaş edinmek, bu arkadaşlıklardan güzel bir beraberlik beklemek için insanın fazla iyi niyetli, hayal gücünün gereğinden fazla çalışıyor olması gerekiyor. Dokuz gündür konuştuğunuz biri size seni seviyorum sana değer veriyorum diyorsa “Yok artık! Ne ara sevdin?” diyebilmelisiniz. Bu şıpsevdilikle amacı nedir, beklentisi nedir, bu sevgi ne ara oluştu bunu düşünmeli, sorgulamalı, saf bir genç kız olmamalısınız. Günümüz genç kız ve kadınlarının, vicdanın esamesinin okunmadığı bu zamanda hayatın bir çok alanından kötülük fışkırırken saf olmaya hakkı yok. Gençlik işte, cesaretlisiniz. Sonra da sevilmek için girmiş olduğunuz bu mecrada bazılarınız boyunuzun ölçüsünü alıyorsunuz. Buna sizin gibi sosyal medyada duygusal arayış içinde olanlar izin veriyor maalesef. Düşünün yavrum; kendisini, çevresini, yaşamını az çok bildiğiniz insan bile yanlışlar yapabiliyorken bu ne idiğü belirsiz kişiler ne yapmaz? Hiç mi başıma bir şey gelirse diye düşünmüyorsunuz? Şimdiki zaman tehlikeli zaman. Hep başkalarının başına geldiğini duyduğunuz o kötü durumları yaşayan biri olmak istemezsiniz, değil mi? Ama bu tarz iletişim kanallarıyla her şeyi yaşamaya açık oluyorsunuz. Bakın gence ne çabuk sizi sevmiş, tabii sever bu işler böyle yol alıyor. Birini elde etmeyi kafasına koyan biri onun kalbini bağıra çağıra yakalayamaz onlar sonradan ortaya çıkacaktır. Kuş kafese girene kadar sakin, ilgili, sıcak bir karakter lazım, sonrası Allah’a emanet. Birbirinizi tanımaya çalışırken sohbetlerinizde sizi en sevdiğiniz canlardan, hayvan sevginizden yakalamaya çalışmış, yakalamış da. Sözle herkes hayvan sever; icraata dökülmeyen, hayvanları lafla sevenler. Gözünüzle görmediğiniz, yaşamın içine aksettirilmeyen hiçbir sevginin varlığına inanmamalısınız. İnsana da hayvanlara da. Çünkü sevgi hissedilir, biri sizi seviyorsa onun bu sevgisini yalnız sözlerinde görmezsiniz, sürekli arayıp sormaları, sizinle ilgili konulara verdiği önemle sevilmenin zevkini yüreğinizde mutlaka hissedersiniz.


Sevmek sevilmek bir ihtiyaç yavrum, sizi anlıyorum. Bu güzel duyguları yaşamalısınız ama her şey bir genç kıza yakıştığı gibi gelişmeli. Sosyal medyada arayıp bulduğunuzla yaşayacaklarınız genelinde bu gençle olduğu gibi hayal kırıklığı veya daha kötüsü şeklinde gelişecektir. Bu öngörüm yüzünden eski kafalı olduğumu düşünebilirsiniz, bir parça öyleyim ama eskiler ne demişse ne yapmışsa hep doğru yapmış, doğru yol almışlar, kendilerini değerli kılmışlar. Yaşam, cesaret kadar tedbirli olmayı da gerektiriyor. Bu konuştuğunuz gencin kullandığı isim/resim bile gerçek mi bilmiyorsunuz. Böyle ilişkilerle ancak yıpranırsınız, yara alırsınız, bunu kendinize yaşatmamalısınız. Ne kadar erken aklınızla hareket etmeyi, yaşamanızı sürdürmeyi öğrenirseniz o kadar çok yaşamda düzgün yol alırsınız. O yüzden size diyeceğim ki gencinden yaşlısına insanların vicdanlarından, ahlaki değerlerinden uzaklaştığı bu devirde sosyal medyadan kimin nesi olduğunu bilmediğiniz biriyle sevgi bağı oluşturmayı doğru bulmuyorum, hatta çok sakıncalı tehlikeyle karşılaşmaya müsait bir durum olarak görüyorum. Siz gencecik bir kızsınız, mutlaka sizi görüp tanıyarak sevecek biriyle güzel bir beraberlik yaşayacaksınız. Beklemeyi bilmenizi öneririm. Ne arayın ne sorun, hayatınıza hiç tanımamış gibi devam etmenizi öneriyorum. Tabii yine de karar sizin. Hiçbir gencimizin sevgi arayışında dolaştığı sosyal medyada kılına zarar gelsin istemiyorum.


Sevgiler sevgili okurlarıma…

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Sen haklısın sosyal medyada kız peşine düşen erkeğe güven olmaz
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.