Sevgilimin eski eşi ve ailesi...

Ben 25 yaşındayım, erkek arkadaşım 32 yaşında. 3 yıldır tanışıyoruz, aynı işte çalışıyoruz fakat hiçbir yakınlığımız yoktu. Resmi olarak 2 ay önce boşandı fakat evleri ayıralı 7 ay olmuş. Biz de 6 aydır birlikteyiz. Eski eşi ve sevgilimin ailesi, boşanma sebebi olarak ilişkimizi öğrenince beni suçladı “Sen olmasaydın geri barışırlardı, demek o yüzden boşandı“ diye düşünüyorlar. Aslında davayı açalı aylar olmuş ve erkek arkadaşım “Bu ilişki çok oldu biteli, çocuklar için tekrar tekrar denedik” diye kendinden emin. Erkek arkadaşımın biri beş, biri dört yaşında 2 çocuğu var. Çocukların velayeti annede, ayrı şehirde yaşıyor.


Benim ailem de ben daha önce evlenmediğim ve çocuğum olmadığı için erkek arkadaşımı insan olarak çok sevseler de onaylamıyorlar. Maddi durumumuzu toparlayınca biz evlenmek istiyoruz. Ama annem dahil, etrafımdaki birkaç kişi ilerde çocuklardan dolayı görüşecekleri için sorun yaşayacağımızı, eski eşinin sırf bana olan düşmanlığından dolayı velayeti babaya vermek isteyeceğini ve daha kendi çocuğumu doğurmadan annelik vasfı alacağımı düşünüyorlar, beni vazgeçirmeye çalışıyorlar ama bizim ilişkimiz de çok iyi ve çok mutluyuz. En ufak kavgamız olmuyor, çok iyi anlıyoruz birbirimizi, geçimimiz çok iyi ama işte hiç evlenmediğim için korkularım var, çok da kıskanç biriyim. Çocuklar için sürekli görüntülü konuşma yapıyorlar mecbur, o sırada da bana sürekli hakaretler yağdırıyor eski eşi ve kendi ailesi. Çok rahatsız oluyorum, ilk başlarda önemsemiyordum ama evlilik kararı alınca gerçekler ve olabilecekler beni çok korkutmaya başladı. İlerde yüz yüze de gelecekler mecburen, çocukların özel durumlarında. O zaman nasıl bir psikolojiyle yaklaşacağım? Kendime güvenemiyorum. Boşanalı çocuklarını görmemiş, göstermiyorlardı. Önümüzdeki hafta gidip çocuklarını alıp gelecek birkaç haftalığına. Gittiğinde mecbur görüşüp konuşacaklar ve benim şimdiden uykularım kaçıyor, aklımdan çıkmıyor, çok kıskanıyorum.


Hiçbir şey yok gibi ilişkime sahip çıkıp devam mı etmeliyim, yoksa aptal aşık gibi mi davranıyorum; aileme kulak verip ayrılma yoluna mı gitmeliyim? Erkek arkadaşımın ailesi tarafından da kesinlikle istenmeyip hakaretlere maruz kalıyorum, eski gelinlerine ve torunlarına sahip çıkıyorlar. Oğluyla ve benimle görüşmüyorlar. Her zaman istenmeyen gelin olacağım. Kendi ailem de onaylamıyoruz diyor. Bu baskılar beni çok korkutuyor. Yorumunuzu bekliyorum, şimdiden teşekkür ederim.



Yeşim Tijen’in cevabı:





Geçen gün Instagram’dan beni takip eden okurlarım hatırlayacaklardır, arkadaşımın oğlunun düğünü için Mersin’e gittim. Düğün Adana’daydı, çok güzel bir düğün oldu. Dans ettik, eğlendik, onlar erdi muradına, bizler mutlu olduk. Sonrasında bir gün daha kaldım. Adana’nın muhteşem kebabını afiyetle yedim, nefisti. İçli köfteler, çiğ köfteler, oraya özgü yöresel yemekler biz misafirler için özenle hazırlanmıştı. Hangi birini anlatayım? Arkadaşımın muhteşem ev sahipliği, sohbetler, sıcaklık hepsi ayrı güzeldi ve biz iki arkadaş birbirimizi özlemiştik. O benim ruhumun ilacıydı, ben onun. Bu günleri içimize keyifle çektik. Düğünden sonraki gün için program dışardaydı, arkadaşımın evi deniz kenarında bir sitedeydi. Çok sevdiğim denizle bu vesileyle bakıştık durduk, “yanlış anlar” vs. diye düşünmedim, özgürce denizi seyrettim. Akşam üstü sitenin bahçesindeki bir mekanda hazırlıklar yapıldı. Tülgen, eniştem, arkadaşları ve yakınları müthiş organize çalışıyorlardı. Mangallarda etler pişirildi, yenildi, içildi. Kediler, köpekler unutulmadı, nasiplendirildi, sonra deniz kenarına geçtik. Orada ateşler yakıldı, müzikler açıldı, oyunlar oynandı, şarkılar söylendi, sohbetler yapıldı. Güzel bir geceyi hep birlikte yaşadık. Oradaki günlerde sanki benim İstanbul’da bir hayatım yoktu, hiçbir şey düşünmedim. Üç günde İstanbul’u kafamdan sildim, ta ki uçaktaki yerime oturana kadar. Sadece orada ve anda oldum. Sanırım mutluluğum arkadaşımın yanında olmak kadar biraz da bu anın içinde kalabilmeyi başarmamdaydı.


“Sohbetler edildi” dedim ya, size bahsedeceğim konu burada başladı işte. O gece arkadaşımın bildiğim ama daha önce hiç karşılaşmamış olduğum erkek kardeşi ve eşiyle tanıştım, bayağı bir sohbet ettik. Arkadaşımın kardeşinin ilk eşi çok yıllar önce rahatsızlanarak vefat etmişti, iki erkek çocuğuyla kalmıştı. Hal böyle olunca arkadaşım Tülgen’in vesile olmasıyla şimdiki eşiyle evlenmişti. Buraya kadarını önceden biliyordum, bilmediğim sonrasıydı. Duyduklarım beni şaşırttı, pek alışık olmadığımız türdendi. O zaman yaşı çok genç olan bu genç kadın, geçen yıllarda eşinin ilk evliliğinden olan iki çocuğuna annelik yapmış, kendilerinin de bir çocukları olmuş, üçünü birbirinden ayırmadan büyütmüşler. Ne güzel, değil mi? Sonrada ilk evliliğinden olan çocuklar evlenmiş, torunları olmuş. O ikinci eş, onların çocuklarına da bakıyormuş. Çocuklar ona babaanne diyorlarmış. Güzel bir hikaye, değil mi? Bunları hayretle ve hayranlıkla dinledim. Ne müthiş bir kadındı! Yaşı evlendiğinde çok genç ama yaptıkları çok büyük şeylerdi. Tabii bu evlilikte dengeyi kurmayı bilen eş de güçlü bir karakterdi.


Bunu kaç kadın ya da erkek bu kadar güzel yönetmeyi başarabilirdi? Bunlar başarılamaz diye bir şey yok; sevmek, saymak, sahiplenmek, değer vermek, fedakarlığı bir yük olarak görmemek gerekiyor. Böylesine güzel insanların olduğunu bilmek insanı mutlu ediyor. Mutlulukları dilerim, ömür boyu sürsün.


Sizin mevzunuza gelirsek; sevgilinizin eşi yaşıyor, kocasını istiyor ve ailesi de hala gelinlerine sahip, arkasında. Bunlar sevgilinizin ailesi adına güzel hareketler, geline arka çıkmak, onu ortada bırakmamak... Onları anlıyor ve haklı buluyorum. Olması gereken de yakışan da bu. Gelin, gelin olmayı başarmış demek ki. Ailenin arka çıktığı bu beraberlikte siz kara çalı gibi kalacağınızın farkındasınız, endişeleniyorsunuz. Size kötü sözler söylemeleri sizin adınıza üzücü olsa da ne yapmalarını bekliyordunuz? Sizi bağırlarına basamazlar, bir yuva dağılmış. Bir yanda ayrılmış oğulları, bir yanda gelinleri ve torunları. Acı bir manzara, bir anne-babanın yüreğinin kaldırması inanın çok zor. O yüzden de sizi hiçbir zaman bağırlarına basamazlar. Size çok büyük bir ihtimalle sevgiyle hiçbir zaman yaklaşamayacaklar. Siz aslında bir gelin olarak başka bir evlilik yapsanız yere göğe koyulmayacakken bu evlilikle hiçbir zaman kabul görmeyeceksiniz, gerçek değerinizi bulamayacaksınız. Eski eşe gelince; sevdiği adamdan, çocuklarının babasından kolayca vazgeçmesini mi bekliyordunuz? “Bitti” demekle bitmez evlilikler, kazanmak için mücadeleye değen biri varsa mücadele edilebilir. Ortada bir sevgi ve çocuklar var. Tabii ki eşi de size rahat vermeyecektir. Siz de biliyorsunuz, yine de cesaret ediyorsunuz. Onların gözünde suçlusunuz, kendi gözünüzde değilsiniz, “zaten bitmişti” diyorsunuz.


Evlilikler boşanmaya kadar gidebilir. Evler ayrılır, ayrı yaşanıyor olsa da boşanacaklar diye bir şey yoktur, kopmak kolay değildir. Siz varlığınızla erkek arkadaşınıza bu konuda destek olmuş, vazgeçmesini kolaylaştırmış olabilirsiniz. Yoksa erkekler bu kararı kolay uygulayamazlar. Mahkeme günü “ayrılacağım” diye gidip, boşanmayıp güle oynaya geri dönen çiftler olduğunu biliyoruz. Buradan bakınca siz bu konuda kendi payınızı görebilirsiniz. Evet, bugün sevgilinizle çok iyi anlaşabilirsiniz ama bu durum bugün için böyle. Henüz sadece adlarını duyduğunuz ama varlığını hissetmediğiniz çocukları var. Yarın onunla evlenince varlık olarak hissedecek ve görünen o ki bu durumdan rahatsız olacaksınız. Eşiniz tam mutlu olacak mı? Suçluluk duyabilir, çocuklarını gördükçe eksikliklerini hissedip pişmanlıklar yaşayıp “Yapabilirdim, evliliğimi yürütebilirdim” diyebilir.


Diğer bir endişeniz, çocukların velayetinin sevgilinize verilmesiydi. Bence bu boş bir endişe, hiçbir anne çocuklarından vazgeçmez ama onları çok güzel kullanır. Eski kocasından vazgeçmemiş, hala seven bir kadının size rahatlık vermesini bekleyemezsiniz. Her şekilde rahatsız etme ihtimali olacaktır. Aynı şekilde sevgilinizin ailesinin de sizi rahatsız etme ihtimali olacaktır. Bunları kaldırabilecek misiniz?


Benim size tavsiyem ailenin sahip çıktığı bir gelin varken ve o kadın hala eşini seviyorken bu evliliğe cesaret etmemeniz. Onlar siz olmazsanız geri birleşebilirler. Çocuklar küçük babalarından uzakta büyümesinler, buna bile bile sebep olmayın. Aynı zamanda sizde henüz çok gençsiniz, kendinizi sakin hayatınızdan bir anda bu kadar sorun ve stresin altına sokmayın. Evliliğe karar verirseniz hem eski eş hem çocuklar hem kendi aileniz hem de eşinizin ailesi ile zor bir süreç sizi bekliyor olacak. Tabii, yine de karar sizin.


Sevgiler, sevgili okurlarım...

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Merhaba. Ben bundan 9 ay önce çok sevdiğim, 5 senemi verdiğim kişinin terk etti. Ailem istemiyordu, bende hep ben sensiz yaparım diyordum. Sevdiğim kişi hep ben yapamam. Ben seni duysam evleniyor ben ölürüm derdi. Biz 24 temmuz 2018 de onun babası yüzünden beni terk etti. Sonra teyzemi akrabalarımı
    CEVAPLA
  • Misafir asla mutsuzluk üzerine mutluluk inşaa edemessiniz .ağlayanın kocası gülene hayır etmez.
    CEVAPLA
  • Misafir Süper bir yorum ve sonuna kadar doğru
    CEVAPLA
  • Misafir Kızım sen her şey gürül itiraf ediyorsun hala da sevdiğini diyorsun sana yazık olurdengeli hareket et sana yyazık olur
    CEVAPLA
  • Misafir Hocam harikasınız.
    CEVAPLA
  • Misafir Parti kur oy verelim Yeşim Hanım,süpersiniz
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.