Eşimin güvenini nasıl geri kazabilirim?

Merhaba Yeşim Hanım,

Ben 2 aylık evliyim. Eşimle yaşadığımız bir tartışma sonunda evi terk edip baba evine geldim. Eşim de bu gidişime istinaden evi boşaltmış, eşyaları satmış ve iki hafta sonunda boşanma davası açmış. Ben yaptığımdan şeyden dolayı pişman oldum ama araya aileler girdiği için geri dönemedim. Eşim de "Nasıl gittiysen öyle gelmeliydin" düşüncesinde. Şimdi eşim benden ailesini ikna etmemi, onların güvenini kazanmamı bekliyor. O da seviyor üzülüyor ama ailesini ezmek istemiyor. Kısaca şunu diyor: ”Ailemi ikna et, ben hazırım.”


Eşimden özür dilemeye gittim ama kabul etmedi. Babamla beraber ailesine özür dilemeye gittik, yine olmadı. Tek başıma babası ile görüştüm, yine olmadı. Babası, "Pişman değil, gözleri ve ağzı başka konuşuyor" diyor. Ben pişmanlığımı başka nasıl dile getirebilirim? Nasıl güvenini geri kazabilirim?


Yeşim Tijen'in cevabı:

Sizi acemiler. Pire için güzelim evliliği ne hale getirmişsiniz? Biriniz Yedi Cüceler'deki Somurtkan olmalısınız. Eşinizden duyduklarınız karşısında kızıp somurtup evi terk etmişsiniz. Diğeriniz, bu terk ediş karşısında kendisine hakim olamayan Öfkeli olmalı, diye düşünüyorum. Şimdi sizi bir araya ben mi getireceğim? Tabii ki hayır. Siz kendiniz çaba göstereceksiniz. Nasıl bu hale getirdiyseniz öyle düzelteceksiniz. Aileler durumu gereğinden fazla abartmış, hoşgörülerini kaybetmiş, yakışmamış. El ele verip direnin gençler...


Çoğu insan kendini bulana kadar olduğundan başka biridir. Düşünceleri başkalarının düşünceleridir, kendi düşüncelerine ulaşacak kadar düşünmemiştir. Yaşamları ise biraz taklittir. İnsan kendine ulaşıp bulana kadar kendi hayatında bir nevi oyuncudur. Siz neyin etkisinde kaldınız da iki aylık gelin, evi terk edecek cesarette bulundunuz? Dizilerin mi etkisindesiniz? Gerçek yaşamla alakası olmayan yalan ve ahlak yoksunu, aile değerlerini hiçe sayıp yok eden o diziler mi sizi şaşırttı? Ailenizde ya da yakın çevrenizde terk eden kadınlara çok mu tanık oldunuz? Hangisi, bilemiyorum. Bir an önce kendi gerçeğinize dönmelisiniz. Hayatı değerlere sahip çıkarak, hakkını vererek hayatınızı yaşamalısınız. Şunu bilmelisiniz; yaptığınız her davranışla kendinizi tanımlarsınız. Siz evliliğine, eşine hiçbir emek vermeden terk edip gidecek biri misiniz? Eşiniz de ilginç… Bu ne öfke, bu ne celal… Keskin sirke kabına zarar verir misali, zararı sizden çok o vermiş… Ne yazık ki ikiniz de birbirinizi taşıyamamışsınız.


Babanızla eşinizin ailesine gitmişsiniz, kendiniz de öncesinde gitmişsiniz. Kendinizi anlatmışsınız, daha ne istiyorlar? Haklı tarafları olsa da sürdürülen bu olumsuzluk abartılı. Bir aile evladına bu kadar karışmamalı. Erkek de bu kadarına izin vermemeli. Diğer taraftan siz evlenip yeni yuvanıza giderken anneniz size evlilik hakkında hiç mi nasihat vermedi? Yıllarca evlilik yaşamış biri olarak "Kızım, vara yoğa evini, yuvanı sakın terk etme" demedi mi? Bunun gibi söylenebilecek bir sürü şey varken size hiç mi evlilikle ilgili tecrübelerini aktarmadı? Büyük eksiklik… İki aylık evlilikte, çok önemli bir neden yok ise eşiniz kötü konuştu diye ev terk edilmez, edilmemeli. Edilirse böyle ummadığınız gelişmelerle karşılaşabilirsiniz. Siz belki "eşim gelsin, benden özür dilesin" diye beklediniz, biraz naz yapmak istediniz ama bu evden gidiş üstelikte iki ayda insanları şaşırtmış ve kızdırmıştır. Hazmedememişlerdir, "Oğlumuza bunu nasıl yapar?" diye kızmışlardır. Size olan güveni, inancı davranışınız yok etmiştir, "Artık bu kıza güvenilmez" düşüncesindedirler. "Bu gelin yine gider, bari çoluk çocuk olmadan toptan gitsin" diye düşünüyorlardır. Haksızlar mı? Biraz haklılar sevgili okurum. Neden derseniz, pire için karı koca yorgan yakmışsınız. Siz kibriti getirmişsiniz, eşiniz de ateşlemiş. Evlilikte daha ne çok pirelerle, develerle karşılaşacaksınız. Bu evliliği, eşinizi, ailesini bu şekilde mi taşıyacaksınız? Kızdığınızda evi terk ederek… Onlar sizi ömür boyu diyerek gelinleri olarak gördüklerinden şimdi bu ortalıkta uçan kara sinek midelerini bulandırmıştır. Sineğin iki ya da üç haftalık ömrü olmasına karşın insanların midesini bulandırdığından hiç acımazlar. O sineğe yaşama hakkı vermez, duvara yapıştırıp hayatlarından atmayı tercih ederler. Yaşadığınız şey bu işte. Akılları karıştırmışsınız, güven kaybetmişsiniz. Siz onlara gittiğinizde "Gözü başka, ağzı başka konuşuyor" demişler. Neden böyle demişlerdir? Güvensizliğin ışığında bakmış ve sizi yorumlamışlardır. Kendinizi ifade edemeyip samimiyetinizi yeterince hissettirememişsiniz ama tedirginliğinizden olmalı. Bundan sonrasında barışsanız da hep böyle eşeleneceksiniz. Akıllarında bir "Acaba?" kalacak maalesef. Güven, kelimelerle kazanılmaz, güveni zamana bırakacaksınız. Ya eşiniz, neden ortalığı velveleye vermiş? Evliliğinizde her kavgada bunlar yaşanacaksa vay halinize… Her yaşanan aileye aksettirilmez. Eşiniz öfkesini kontrol etmeyi, ani kararlar vermemeyi, düşünmeyi öğrenmeli. Evet, bunlar öğrenilebilir. Evliliklerde bazen kavgalar olur; bazen öyle olur ki birbirinizi bile yiyebilirsiniz ama sakinleşip yaşadıklarınıza uzaktan bir baktığınızda o eş sizin yaşamınıza güzellikler katıyorsa, gelecek için ümit vaat ediyorsa, özünde iyi bir insansa bu artıların eksilerini yok ettiğini göreceksiniz. Ya "Seviyorum ben bu adamı" diyeceksiniz… Sizin de dediğiniz gibi şimdi birbirinizden uzakta taş ayıklıyorsunuz.


Her akıllı insan kendini frenlemesini bilir. Bunun sonunda ne olabilir, diye düşünür. Bu, öngörülü olmak demektir. O yüzden size, iyice düşünmeden ne dilinize ne bedeninize izin verin, diyeceğim. Gitmek çok kolay, sonrası, işte zor olan sonrası… Bekar olmak ne kadın ne erkek için kolay değil. İnanın evliliğin sorumluluğundan daha büyük sorumluluğu var bekar yaşamanın. Ne yapmalısınız? Buna gelirsek, yapacaklarınızı yeterince yapmışsınız. Ailesine defalarca gitmişsiniz daha gitmemenizi önereceğim. Sakin, sessiz bekleyişe geçin. Eşiniz arıyorsa onunla konuşun çünkü sıra onda. Sizi daha fazla ailesinin karşısında eğmemesi lazım. Ailesinin düşüncelerini kendisi değiştirecek. "Ben karımı seviyorum" diyerek kararlı olduğunu ailesine hissettirecek. Bir erkek biraz sesini çıkarmalı. Ailesi sizle ilgili endişeye kapıldı diye evliliğinizin bitmesine göz yummamalı. Bu noktaya gelişinizde kendi payı olduğunun bilinciyle hareket etmek zorunda. Hadi bakalım gençler! Sizin kimsenin onayına ihtiyacınız yok aslında. Tabii madden eşinizin ailesine bağımlı değilseniz yeniden ev tutup yeniden döşeyebilirsiniz. Aile de kabul etmek zorunda kalır. Tabii önce aileyi iknayı deneyin, derim.


Sevgiler benim sevgili okurlarım…

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Eski sevgilim ben msj atmaynca o atyr özledim diyor aklıma glysn diyor ama seni sevmiyrm diyor napmam gerekir
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.