İlişkimiz son bulmak üzere...

“2.5 yıl süren ilişkimde sona geldiğimizi görüyorum. İlk yıl tam bir sevgi şımarığı yaptım onu, alaka, hediyeler, alttan almalar, laf yemeler… Ne yaparsa yapsın sakin cevaplarım, zor anlarında hep yanımda olmalarım ile geçti ilk zamanlar… İkinci yıl sabrım taşınca, kendisi gibi sert ve umursamaz olunca, onun kaybetme korkusunu gördüm, üstüme düşmeler arttı, iki yıl boyunca hasta annesi ve madden zayıf haliyle bana ihtiyacı olduğu için hayatında tutmaya çalıştığını anladım, annesi ona tam bir engel teşkil ediyordu, tam da annesi vefat ettikten sonra değişmeye başladı. Eski bakışları, sözleri, içinin yanması, dokunma duygusu, sözler, planlar ve aşkın getirisi mantıksız haller yok olmaya başladı. Kendini samimi eleştirileri de olsa bile, “barışları yeni savaşlar için yapıyorum” diye itiraf etmiş olsa bile, fevri, agresif hali ve tahammülsüz tavırları gittikçe arttı.


5 ay öncesine kadar karakter özelliği konusunda kavgalar yaşarken bir anda aldatılma, kıskançlık paranoyası başlattı bende, işe gitmeye başladı bu arada, telefonu sessizde olmaya başladı, bir konuyu konuşamaz olduk, olabilecek ayrılıklarda yine de geri dönüşleri yapıyordu ancak çok farklıydı. Devamlı istekleri ve maddi beklentileri de vardı. İlişki iyiyken bunlar batmıyordu bana ancak ilgisi azaldığı halde istekler aynı devam edince üstüne kullanılma duygusu da eklendi, çok sevdiğini ve kıyamadığını söylediği halde ayrılmak istediğini söylüyor. Hala birlikteyiz ancak yanımda emaneten duran biri gibi, heyecanı hiç yok, gidiyorum desem umurunda bile olmaz gibi. Ya da gerçekten gitsem aklı başına mı gelir bilmiyorum, hayatının her noktasına dahil olan her anlamda yardımı olan benden vazgeçmeye çalışması esasen mantıksız bir şey çünkü böyle sevip yanında olan birinden ayrılmayı istemek akıl karı değil. Birkaç kez ağladım, sensizlik kötü, ayrılık istemiyorum dedim… Evet, dik duramadım… Bu arada maddi manevi istekler sanki hiç bir sorunumuz yok gibi devam ediyor ama ruhu yok bana, rest çekmeye de korkuyorum. Bu konuda ilginizi rica eder saygılar sunarım…”


Yeşim Tijen’in cevabı:

Giden yılın son günlerinde yağmur ve rüzgara rağmen dışarı çıkmak zorundaydım. Şemsiyemi aldım, dışarıya çıktım, yolda yürümeye çalışıyorum. Şemsiyem üzerime üzerime geliyor, onu zapt etmeye çalışıyorum; bir elimde poşet, omzumda çantam, sırtımda kalın bir kaban ve tabii ki şemsiyem bütün bunların bir arada olduğunda hareket kabiliyetiniz azalıyor. Benim de öyle oldu, yağmur ve rüzgar bana yürürken inanın illallah ettirdi. Bir yandan sulara girmemeye çalışıyorum, diğer bir yandan şemsiyem ters dönüyor, düzeltmeye çalışıyorum. Geometrik şekli bozulmuş bir halde inatla başımın üstünde tutmaya çalışıyorum. Tam bir komedi anlayacağınız…


Maksadım ne bu savaşımda? Aman saçlarım bozulmasın. Bu şekilde bayağı bir süre mücadele ettim. Sonra baktım artık şemsiyenin metal bağlantıları kırık bir halde, kendi kendime dedim ki ‘neden bu eziyeti çekiyorsun Tijen, yağmurdan mı korkuyorsun, alt tarafı bir yağmur, at şu şemsiyeyi ıslan gitsin, ne olur yani ıslansan…’ Yamulmuş şemsiyeyi aşağıya indirdim, ilk gördüğüm çöp konteynerine attım. Benimle kalmasının anlamı yoktu. Yaptırmaya kalksam yine aynı yerinden kopacaktı, bir de para ödeyecektim! Yerine yenisini alırdım. Yağmur damlaları yüzüme düşmeye başladı, şimdi yolda yağmur bana isabet ettiği için rahat, ben de zorlanmadığım için rahattım, sorun kalkmıştı. Ve ben bir süre sonra sırılsıklam oldum.


Bazen mücadeleyi bırakmak gerekir sevgili okurum. Göze almak gerekir. Tabii ki sizin durumunuzda mücadeleyi bıraktığınızda acı olacak ama bazen yaşanılanlara noktayı koyabilmek için acı çekmeyi de göze almak gerekiyor. Bunca zamandır yaşadığınız ilişkide bir değişme olmamışsa karşınızdakinin size karşı potansiyeli bu kadardır. Dikkat ettiyseniz size karşı dedim. Neden böyle ifade ettim? Çünkü aradığı kişi siz değilsiniz. Hala içinde bir arayış halinde, gerçekten seven bir kadın sevdiği erkeği kaybetme korkusu içinde olur, tıpkı sizin onu kaybetmekten korktuğunuz gibi… İlişkisine şefkatle sarılır, o erkeğin hayatını cennete çevirir, tıpkı sizin yaptığınız gibi. Hatta bazen bu sevgisini öylesine abartır ki sürekli ensesinde olup cehenneme de çevirebilir hayatı… Bu da sevgiden olduğu fark edilebildiğinden hoşgörüyle karşılanır.


Sevmek abartmaktır sevgili okurum, abartarak seveceksiniz birini, sevdiğinizde her şeyiniz o olacak. Sevgiden benim anladığım budur. Siz de bu sevgiyi sevgilinize fazlasıyla yaşatmışsınız. Aksi bir durum varsa, ortada yanlış olan bir durum vardır. Bir kadın sürekli ayrılığı niye gündeme getirir, agresif olur, sizin gibi her dediğini yapan ve şımartan biri varken karşısında, niye? Şımarıklıktan, kıymet bilmemezlikten ve sizin kadar sevgi duymadığından. Siz de bütün bunları hisseder ve eksik hissedersiniz. Sevgi enerji olduğundan tüm benliğiyle eksik olanı algılar.


İnsanın içini yüreğini dolduran gördükleriymiş sevgili okurum. Sizin yüreğiniz neyle dolmuş; endişe ve korkuyla. Bir kadın ya da erkek yanınızda telefonunu sessize alıyorsa, sizin duymamanızı istediği konuşmalara tanık olmamanız içindir. Güven vermeyen profil bana göre. Soru işaretleri olmamalı aklınızda. Sizi haklı buluyorum, sevdiğini söyleyip hem ilgisiz davranıyor, hem ayrılmalara kalkıyorsa ve bu sürekli hale gelmişse, bu ilişkiye sözde ilişki diyebiliriz. Derinlere inmemiş, lafta kalan bir ilişki… İcraat yok, ayrılıklarda dönüş var, çünkü sizden maddi desteği var. Maddiyattan vazgeçmek sevgiden vazgeçmekten daha zor günümüzde inanın. Erkek olarak siz, size yakışanı yapmışsınız. Her erkek sizin gibi önüne imkanları sermeyeceğinden size maddesel dönüşler yapıyordur. Tamamen maddi desteğinizi kesin, kendi ayaklarının üzerinde durmaya çalışırken bakalım neler yapacak. Bunu yaptığınızda ilişkiniz bugünden de kötüye gidecektir. Deneyebilirsiniz ama en doğrusu birden bitirmek. Hiç sündürmeden, olacakları öteleyip zaman kaybetmeden; çünkü geçen zaman kayıp sizin adınıza… Niye kaybedeceksiniz? O zaman değerlidir, boşa geçirmemeli ve size sevgi vermeyen biri de baş tacı edilmemeli…


Ne kadar sevmiş olursanız olun, mantıkla hareket etmek zorundasınız. Kendinizden ödünler vererek bu ilişkide bir yere varmak gibi bir düşünceye kapılmak yanılgı olur. Evlenseniz mutlu mu olacaksınız? Sevdiğiniz kadın bu kadar, daha fazlası olsa şimdiye kadar hepsini daha da çok sevilmek için ortaya dökerdi. Kadınlar erkeğin kendilerine köle olmasına bayılırlar. Emaneten yanımda duruyor gibi demişsiniz, bunu hissetmeniz hoş olmasa da gerçekleri görmeniz açısından iyi bir şey. Bile bile daha nereye kadar götüreceksiniz? Onun sizi bırakacağı günü mü bekleyeceksiniz? Yaşamınızın idaresini korkulara teslim etmemelisiniz. Korku içinde olan bir zihin gerçeklere ulaşamaz ve ruhsal olarak güçsüz düşer. Yaşadığınız ilişkide mutlu değilseniz kalbinizin dayatmalarına aklınızla karşı çıkabilirsiniz. Yaşamak istediğiniz sevgi bu kadar mı, bunu sorun kendinize. Bu kadarı size yetmediğine göre niye hala bu ilişkide kalasınız? Daha güzeli, daha iyisini yaşama şansı varken bu ilişkide takılı kalmak ne kadar doğru aklınız sizi dürtüp duruyorken?


Yaşam bizim oluşturduğumuz bir şey. Kader var ama her şey kader değil. Siz bu ilişkiyi bile bile devam ettiriyorken buna kader diyebilir misiniz? Diyemezsiniz, çünkü bu sizin seçiminiz, tercihiniz. Bu tercihi doğru yapacağınıza inanıyorum. Cesaret aklınızda, onu orada bulacaksınız. Kolay değil biliyorum, acıyı göze alacaksınız. Zaten bu durumu yaşarken de acı çekmiyor musunuz? Hadi cesaret sevgili okurum. Anneniz sizi büyütürken ne diyordu hatırlatayım size, benim aslan oğlum, güçlü oğlum, hatırladınız mı bu sözleri? Erkekler güçlüdürler. Sevgiler…


***


Çözemediğiniz sorunlarınızı rumuzunuzla yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.


Yeşim'le Hayat Bilgisi her zaman sizin yanınızda...


İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com


@yesimtijen



YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.