Hamileyim ve eşim beni aldatıyor
Merhabalar
Eşim beni evliliğimizin ilk 3 ayından itibaren ve hamile olduğumu bildiği halde 3 çocuklu bir kadınla aldatıyor. Severek evlendik aslında ama şimdi beni tamamen terketti ve dostuyla tatile gitti. Evliliğimiz bu sonbaharda tam 1 yılını dolduracak. Hamileliğimin de 7. ayına gireceğim. Benden boşanmak istediğini söyledi. Asıl ben böyle onursuz bir adamdan boşanmak istiyorum. Bir de kafayı yemek üzereyim... Ne arıyor ne soruyor, karnımdaki bebeği bir gün olsun düşünmüyor. Aldattığı kadın 35, eşim ise 28 yaşında. Deli gibi aşık olmuşlar birbirlerine ve eşim beni terketmeyi daha cazip buldu. O kadınla birlikte çekindiği resimleri yakaladım, kavga ettik, dayak yedim, beni aldattığı kadın bana imam nikahı kıydı diye kapıma geldi. Ne yapacağım ben? Hemen boşanmak istiyorum. 2 aydır da annemde kalıyorum, psikolojim bozuldu. Üzüntüden işe bile gidemiyorum. 25 milyar borç yaptı üstüme, araba almıştık, çalışmadığı için bütün kredileri bana çektirmişti. Hem manevi hem de maddi çöküntü içindeyim anlayacağınız. Yakında da bebeğim doğacak, param da yok, bu adam mahvetti beni. Lütfen yardımcı olun.
Yeşim Tijen'in cevabı:
''Her yara kitap ayracı gibi durur hayatımızda. Ve bizler nerede kalmıştık der, devam ederiz.'' Evet , bir zaman sonra siz de acılarınızı bir kenara bırakıp hayatınıza devam edeceksiniz. Belki biraz yaralı bereli ama güçlü olarak. Çünkü anne adayısınız. Vicdan ne büyük bir erdemdir, her insanda olması gereken. Olmayanlar için de ne büyük bir eksiklik, insanı insan olmaktan çıkaran. Çok erken başlamış aldatmalara. Yeni evli bir adamın daha doğru dürüst yaşamadığı bir evliliği ve sizin hayallerinizi, umutlarınızı bu kadar insafsızca harcaması tahammülü zor bir durum. Bahanesi aşık olması mı? Kendi çocuğunun sorumluluğunu üstlenmeyen bir adam, başkasına ait 3 çocuğu ne kadar süre taşıyabilir düşündünüz mü? İnanın gün gelecek onu da ortada bırakacaktır.
Sizin durumunuz üzerine avukat ile yaptığım görüşmeden öğrendiklerimi aynen yazıyorum: Eşinize maddi-manevi tazminat davası açabiliyorsunuz. Çektiğiniz krediler her halukarda ödenmek zorunda. Ama krediyi onun için çektiğinizi ispatlayabilirseniz bu parayı da eşinizden talep edebiliyorsunuz. Beraber olduğu kadına da manevi tazminat davası açabiliyorsunuz. Yazdıklarımı belki de acı bir gülümseyişle okuyorsunuz ama geçecek sevgili okurum. Yeter ki siz bu mevzuya nokta koymayı isteyin. Ben kadınların hep güçlü olduğuna inanırım, kendinize acımayı bırakın. Öncelikle yaşadıklarınızın bedelini açacağınız davalarla ödetin. Sonra, sonra ne mi olacak? Güzel bir bebeğiniz olacak. O, size hayat verecek. Amaç olacak. Bir de bakmışsınız ki hayata yeniden sarılmışsınız. Bebeği bu ruh haliyle mi karşılayacaksınız? Böyle stresli, mutsuz bir anneyi hak ediyor mu o bebek? O bebek, babasınınn size yaşattıklarından habersiz masum bir bebek. Ve unutmayın ki, sizin de bebeğiniz...
Yaşadıklarınızı yaşamadınız sayamayız. Ama irdelemeyi, nedenleri, niçinleri bir an önce bırakmalısınız. Bir psikologdan randevu alarak başlayın. Bu mevzuyu başkalarıyla evirip çevirmeyi bırakıp sağlıklı düşünmenize yardımcı olacak bir psikoloğa gidin. Yazdığım yazıyı okumanızla beraber bütün bu konudaki konuşmalara nokta koyun. Hayatın acı yönüyle çok erken karşılaşmışsınız, ama hayat acıdan ibaret değil. İlla ki güzel sürprizler de var. Şimdilik kendinizi bebeğinize konsantre edin. Doğumdan bir müddet sonra işinize dönüp hayata bebeğinizi düşünerek sarılın. Bir kadın için yalnız yaşam kolay değildir ama muhteşemdir. Yalnızlığın bir gücü vardır, o güç insana ayrı bir mutluluk verir. Bazen vazgeçilemez bile. Ama siz çok gençsiniz. Zamanı gelince edindiğiniz tecrübelerle vicdanlı, sorumluluk sahibi bir adamla yolunuza neden devam etmeyesiniz? Hoş gelsin bebek, size umutlar, mutluluklar getirsin. Rızkıyla, bereketiyle gelsin. Ve dilerim size güç versin. Hadi silin gözyaşlarınızı ve kalkın ayağa. Kadın olmak zordur. Hem anne hem kadın olmak daha da zordur. Ama biz Türk kadınları muhteşem anneleriz, siz de öyle olacaksınız. Sevgiler...
Beyaz Ayrılık
Bembeyaz bir kağıt, bir çağrı bu bana,
Ama beyaz, beyaz aydınlık değil mi?
Hep severdim beyazı.
Özgürlük istiyorsun, buruşturdum elimde olmadan,
Ve ben, benden uzaklaştım.
Bazen farkında olmadan gidersin,
Başka bir aleme geçersin,
Ben de öyle çöktüm anılarımın başına,
Mezarın başına çöker gibi.
Ve seni hapsettiğim,
Bir daha çıkma diye sıkı sıkı kilitlediğim,
Sandukamı aldım elime.
Usulca açtım kapağını,
Oradasın işte, beni bekliyorsun.
Dokunmak istedim ellerine ve yüzüne,
Bakmak istedim gözlerine.
Artık hatırlamıyorum ki yüzünü, bir silüet kalmış senden.
Sonra ihanetin geldi aklıma,
Buz kestim aylar sonra yeniden.
Terkedilişim, berhava ettiğin aşkımız,
Anılarla dolu sandığı kapadım.
Artık ağlamıyordum onu fark ettim.
Toprağın üzerinde gezdirdim sanki ellerimi,
Ama ruhuna fatiha okumadım.
Anladım ki hazırdım çağrına,
Kağıdı ellerimle düzelttim,
Artık eskisi gibi beyaz değildi,
Benim hislerim gibi yıpranmış.
Gülümsedim güçlü kadınlar gibi,
İstediğin özgürlük olsun...
Yeşim Tijen
***
Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun. Yeşim'le Hayat Bilgisi her zaman sizin yanınızda...
İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com
Twitter: @yesimtijen
YORUMLAR