Susmak gerekir bazen…
O küçük çocuk sana gözlerini dikip hiç durmadan saçmalarken,
Hatta tepinip ağlarken,
Gitgide daha da anlaşılmaz bir hal alırken...
Ona bağırmak, nasihat vermek ya da eleştirmek yerine susmak, gözlerini gözlerine dikerek anlamaya çalışmak gerekir bazen. Belki de anlattığından çok başka bir şey demek istiyordur.
Toplantılarda herkes aynı ağızdan delirmişcesine konuşurken,
Kim yıldız olacak yarışması yaşanırken,
Gösteri dayanılmaz hale gelirken...
En doğru tek cümleyi kurabilmek için uzunca bir süre susmak gerekir bazen; susmak ve sıranı beklemek.
Arkadaşın göz yaşları içinde sana yaşadığı aşk acısını anlatırken
Ben demiştim,
O herkese bunu yaptı, biliyorsun,
Aman yarın unutursun, değmez zaten,
İlk terk edilen de sen değilsin ayrıca...
Demeden sadece susmak gerekir bazen. Orada olmak yeterlidir çoğu zaman.
O açıklama üstüne açıklama getirirken,
Yalan üstüne yalan,
Aptal yerine koymaya çalışırken defalarca kez
Yalanını, aptallığını başka da nesi varsa onu ortaya koymadan, zekanla onu ezmeden susmak gerekir bazen. Ne diyorsan bakışlarınla anlatmak hepsinden etkilidir.
Anlamsızca suçlanırken,
İftiraya uğrarken,
Hatalar senin üzerinden telafi edilmeye çalışılırken
Gözyaşlarına engel olarak, “ama ben...” diye açıklama yapmadan, kendini savunmadan sadece susmak
Ve hatta gitmek gerekir bazen.
YORUMLAR