Zor kadının işi zor!

“The way we were” filmini hatırlar mısınız?

Barbara Streisand ve Robert Redford paylaşırlar başrolü ve o büyük aşkı.

Hubbell Katie’ye deli gibi âşıktır.

Âşıktır âşık olmasına da bir türlü yapamaz onunla.

Çünkü Katie akıllıdır,

Katie iddialıdır,

Fazlaca bilgilidir,

Yani Katie zor bir kadındır.

Hubbell ayrılmak istediğini söyler.

Katie, “Ayrılmayalım, değişirim, istediğin gibi olurum” der.

“Değişme” der Hubbell, “Sen bu’sun, böyle iyisin.”

Katie delirir, “Ama o zaman sen benim olmazsın, neden benim olamıyorsun?”

“Çünkü çok zorluyorsun” der Hubbell.

“Zorluyorum çünkü bizim daha iyi olmamızı, senin daha iyi olmanı istiyorum.”

“Devam edersek ikimiz de kaybederiz” der Hubbell.

“İkimiz de kazanamaz mıyız peki ?”

Galiba ve maalesef kazanamazlar.

Konuşma ya da hayat bu noktaya gelmişse devam da edemezler.

Zor kadınlar çoğunlukla zorlanır böyle.

O kadar çok örnek gördüm ki...

Çünkü zor kadınların geçmişinde,

Yaşam mücadelesi,

Bol deneme yanılma,

Ayakta kalmaya çalışma,

Sonunda da her türlü belanın üstesinden gelerek kazanılmış bir hayat vardır.

Böyle geçmişe sahip kadınlar, erkeğin

Egosuna göre hareket etmeyi,

Her yaptığını alkışlamayı,

Abuklukları hoş görmeyi,

“Sen benden iyisin” mesajı vermeyi,

Bir adım geride durmayı bilmez.

Bilse de yapamaz.

Erkek dediğin de ne yapar; koşa koşa gider daha ‘kolay’ını bulur.

Orada daha rahat eder.

O kadın fazla sormaz,

Sorgulmaz,

Önüne konanı kabul eder.

Onun görevi,

Sık sık hayranlığını dile getirmek,

Erkeğini mutlu etmek,

Yeri geldiğinde de ortadan kaybolmaktan ibarettir.

Eğer erkek zaman içinde ego sorununu çözerse (çözebilirse) o ‘daha kolay’ kadından fenalık geçirir ve kaybettiği zor kadının ya da benzerinin peşine düşer.

“Zor kadın” diye terk edilen kadın ise bir sonraki ilişkisinde ‘kolay’ olmaya çalışır.

Alttan almaya,

Susmaya,

Daha itaatkâr olmaya,

Erkeğin egosunu şişirmeye çalışır.

Ancak geçmişi değiştirmek mümkün olamayacağı için, bu zor kadın halinden kurtulmak da pek kolay olmaz.

Yaptıkları yapay durur.

İnandırıcı olmaz.

Bir süre denedikten sonra durur,

Çabalamaktan vazgeçer.

Şanslıysa bu süreçte karşısına onu kaldırabilecek, taşıyabilecek bir erkek çıkar.

Değilse yoluna yalnız devam eder.