Boynuzun kulağı geçmesini hiç sevmez bazıları

Olur bazen öyle.


Tam “Nihayet her şey yoluna girdi, özel hayatım da, iş hayatım da” derken bir bomba düşer.


Bana da olmuştu.


Kazık beklemediğin yerden gelir.

Beklemediğin şekilde.


“E hani iyiydik, hani beni çok seviyorlardı, hani yere göğe koymuyorlardı?” diye düşünür durursun.


Ne oldu da bu oldu şimdi?


Niye herkes sessiz?


Ya da şaşkını oynuyor?


Niye iyi günümde yanımda olanlar şimdi yoklar?


Şöyle anlatayım:


Helal süt emmiş sayısı azdır bu dünyada.


Bir ikisi yanındaysa ne mutlu sana.


İnsanlar kötülükle beslenir.

İnsanlar başkalarının mutsuzluğu ile beslenir.


Mutsuzsa bir tekme atmak için zaman kollarlar.

İnsanlar başarıyı sever ama kendilerine ait olursa, boynuzun kulağı geçmesini hiç sevmezler.


Tehdit gördüler mi hemen önlem almaya kalkarlar.


Böyledirler.


Bugüne özel bir durum değil yani.


Geçmişte de böyleydiler.


Şaşırmak yersiz.


Üzülmek de yersiz.


Bazen bu durumlardan uzaklaşmak daha şerefli bir duruştur.


Zaman bunu teyit edecektir.


Şimdi kolları sıvama, bir kez daha yeniden başlama zamanı.


Zaman, ele güne kim olduğunu gösterme zamanı.

Unutma, onun bunun desteğiyle değil de kendi yeteneği ve çabası ile bir yere gelenler için dip yoktur.


Ya da varmış gibi gözükür ama oradan çıkmak hızlı olur.


Ona buna yalakalık yaparak bir şey olanlar hayat boyu bunu yapmak zorundadırlar.

Bir kere yapmaya görsünler ya da unutsunlar, dipteki ebedi yerleri hazırdır.

O gün geldiğinde, onların bugün yaptıklarını hatırlayıp gülümsemek zevkli olacaktır.


Madem öyle, şimdiden gülümsemeye başlamakta bir sakınca yok.


Gülümsemek güzellikleri de yanında getirecektir.


Hadi.

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.