TEOG'um TEOG’sun TEOG’uz!
Okul demek TEOG demekti.
Sınıfta öğretmen: “Bu soruya dikkat edin çocuklar! Çok çok önemli. Geçen yıl da benzer bir soru vardı, bu yıl TEOG’da çıkabilir.”
Ev demek TEOG demekti
“Sinema, tiyatro, arkadaş gezmelerinin zamanı değil. Hadi evladım! Sana güveniyorum şu testi de çöz, sonra uyu.”
“Aman çocuğum çok çalış, alabileceğin en yüksek puanı al, en iyi Anadolu Lisesi’ni kazan. Bak yemedik içmedik, seni okula gönderdik, özel ders aldırdık, etüt merkezine gönderdik…”
Çocuklar itiraz edemedi.
Öğretmenlerinin, annelerinin, eğitim sistemin kendilerinden istediği gibi TEOG’la yattılar, TEOG’la büyüdüler, TEOG’la kalktılar.
5. sınıftan itibaren okullardaki sayısız TEOG deneme sınavlarına girdiler.
Okuldaki etkinliklere katılamadılar, gece gündüz, hafta sonu hatta yaz tatilinde bile ders çalıştılar
Gökyüzüne bakmayı unuttular, sinemaya, tiyatroya gitmek yerine hafta sonları etüt merkezlerine gittiler, hatta özel dersler aldılar.
Kendilerinden istenildiği gibi TEOG projesinin bir parçası olmayı hak kazanmışlardı. Çünkü çok çalışmışlardı.
Büyük gün gelmişti nihayet!
Ve büyük gün gelip çatmıştı, TEOG’a sayılı günler vardı.
Son bir kez daha yüklenmeleri isteniyordu kendilerinden.
TEOG sınav öncesi çıkma ihtimali yüksek sorular bir kez daha gözden geçirildi.
TEOG öncesi diyetler, detokslar
Ve uzmanların açıklamalarına da kulak kesmeleri gerekiyordu. TEOG öncesi diyetler, detokslar, sınav öncesi yenilecek zihin açan yemekler özenle seçildi.
TEOG sınav öncesi edilecek dualar, ziyaret edilecek türbeler vs…
Psikolojisi bozulan çocuklar son bir kez ziyaret ettiler terapistlerini.
TEOG öncesi giyilecek kıyafetler…
Ve büyük gün gelmişti.
Son bir kez daha sıvazlandı çocuklarının sırtını. “Hadi evladım, güzel evladım, dikkatli oku, acele etme, cevapları kaydırma…” dikkat et. “,”Aman çocuklar okulda konuştuğumuz gibi. Soruları dikkatli okuyun. Acele etmeyin.”
Kronoloji böyle devam eder gider...
Okurken nefesiniz tıkanmıştır. Haklısınız taş olsa çatlar bu kadar strese.
TEOG efsanesi bitmemişti hayatlarında, sırada okuldaki sınavlar, üniversite sınavları vardı.
Ruh sağlıkları bozulmuştu birçok çocuğun.
Peki ne yaşıyorlardı bu çocuklar, yüreklerinde nasıl fırtınalar esiyordu?
Kızımın psikolojisi bozuldu TEOG yüzünden!
Aşağıdaki diyaloglar TEOG’a hazırlanan öğrenci, ebeveyn ve uzmanlara ait olduğu iddia edilen forumlardan:
“…kızım geçen sene TEOG’a girdi, bütün aile parçalandık. Çok hırslıdır, öyle bir çalıştı ki artık elleri kalem tutmaktan yıprandı. Sonuç olarak TEOG’a girdi, ikisinden de tam puan çıkardı şu an …. adlı lisede. Bu okulu kazanırken ailecek bittik. İçim parçalanıyor. Ne diyeyim, yarış atı gibi çocuklarımız… Kızım bu okulu kazansa ne fark eder, kazanmasa ne fark eder… Benim çocuğumun psikolojisi bozuldu bu TEOG yüzünden… Allah çocuklarımıza kolaylık versin. Sizin çocuğunuz da istediği okulu kazanır inşallah…”
“…artık öyle psikolojim bozuldu ki; çalışırken ağlamaklı oluyorum masaya yumruk vurup duruyorum. 1 ay içerisinde 4 sinir krizi geçirdim 2. TEOG’dan sonra daha ders çalışmayacağım yeter artık…”
“…okulda gereksiz bir ortalama rekabeti var. Ve bu sene girecek olduğum TEOG var. Matematik dersi yüzünden psikolojim bozuldu diyebilirim. Artık çıkamıyorum bu işin içinden. Ne yapmalıyım, artık çok çaresizim.”
Ebeveynler çocuklardan daha fanatik
“Çekmece ve mutfak dolaplarına, her yere küçük küçük notlar koyan bir anne var. “Kızım 26 gün kaldı sabır.” … Çocuk sınava girecek ama anne ondan daha fanatik. Kontrolsüz yaklaşımla belki de en büyük darbeyi çocuklarına onlar indiriyorlar. Bu çok tatsız ama “Ölsem de kurtulsam” ifadelerini zaman zaman öğrencilerimden duyuyorum. Biz sınava hazırlık sürecinde psikiyatristlerle çok yakın çalışırız. Çünkü bu süreçte çocuk depresyona girebiliyor.”
Bu araştırmaya dikkat!
Çok düşündürücü, endişe verici diyaloglar değil mi? Hatırlayacaksınız; önceki yazımda bir soru sormuştum: “Sınavlarda başarılı olmak için çırpınan 10 yaşındaki çocuklar mutlu mudur? Bu çocukların ruh sağlığı nasıldır, araştırılıyor mu?”
Bu soruya TEGV’ın (Türkiye Eğitim Gönülleri Vakfı) Çocukların Gözünden Yaşam Raporu adlı 2016 tarihli bir araştırmanın sonuçları üzerinden yanıt arayalım. Araştırma 2014 yılı içinde iki ayrı basamakta gerçekleştirilerek toplam 1991 öğrenciden elde edilen veriye ait. Çok değerli tespitler var. Bu tespitlerden biri şöyle: “7. sınıfta okuyan çocukların derslere ilgisinin, derslerden keyif alma durumunun ve okul sevgisinin daha küçük sınıflardaki çocuklara göre düşük olduğu görülüyor. 7. sınıfa devam eden çocuklar arasında okulu bırakma düşüncesi olanların oranının da daha yüksek olduğu görülüyor.”
7. sınıf öğrencileri neden mutsuz?
Kısacası araştırma diyor ki: 7. sınıf öğrencileri mutlu değil. Peki, öğrenci 7. sınıfa geldiği zaman neden mutsuz oluyor bir anda? Bu çalışmada bu sorunun yanıtı ‘TEOG’ üzerinden açıklanmıyor. Ancak bu sonuçla ilgili değerlendirmem çok net. Mutsuzlar. Çünkü 7. sınıfa kadar bu çocuklara sınav stresi, ödevler, rekabet odaklı eğitim anlayışı nedeniyle çok fazla yükleniliyor. 7. sınıfa geldiklerinde ise öngörüldüğü gibi okuldan kopuyorlar.
Üstüne bir yıl sonra, 8. sınıfta girmesi istenen TEOG sınavı eklenince kaygıları daha da artıyor. Kısacası; rekabet, kazanma ve başarı odaklı eğitim anlayışı, çok fazla verilen ödevler, sosyal etkinliklere katılım konusunda desteklenmemeleri öğrenciyi mutsuz ediyor. Cevabı bu kadar net.
İşte o nedenle diyorum ki, yazık bu çocuklara, yazık sistemin gereğini yapmak zorunda kalan öğretmenlere, ebeveynlere. Bir ses lütfen… Bu çocukların sessiz çığlıklarına kulak verecek kimse yok mu?
YORUMLAR