Limonata halleri…
Botoks, kök hücre filan nafile… Yenilenmek için çocukların çok olduğu yerlerde yaşayacaksınız. Onları seyrederek bütün hücrelerinizi yenileyeceksiniz. Beyinlerinin hızına, enerjilerinin sonsuzluğuna ama en önemlisi kalplerinin ışıltısına hayran kalacaksınız.
Yazları anneler çok yorulur. Gidilen tatillerde de yazlıklarda da yorulurlAar. Benim de günlerim Büyükada’da ciddi bir tempoda geçiyor ama inanın çocuklarla dolu yorgunluğun keyfine diyecek yok!
Bu haftanın konusu oğlum Mekin ve sevgili arkadaşı Eran. Her an yeni bir projeleri ve mutluluk çıkaracak yeni bir konuları var. Mesela onlar için sahip oldukları 16 tane limon müthiş bir olay, adeta neşe kaynağı…
Eran ve Mekin iki hafta önce evde 16 limonun varlığından haberdar olunca, ev limonatası yapıp satmaya karar verdiler. Evde ne hoş bir telaş anlatamam. Bir taraftan da hesap kitap var, fizibilite çalışmaları, sunum ve promosyon fikirleri… Her şeyden önce sıkı bir birliktelik ve ortaklık duygusu… Onlara baktıkça geleceğe dair umut doluyor içim.
Yaptıkları limonataların satışına sitenin girişine koydukları masada başladılar. Gelen geçen bakıyor tabii… Doğal olarak biz anneler hemen birbirimize ikrama başladık. Eran’ın annesi bana, ben ona limonata aldık. Bugüne kadar içtiğim en güzel limonataydı. Çocuklar da yaptıkları limonatayı neşeyle içtiler.
Bu olayın arkasından annem elinde bir gazete kupürüyle geldi. Çetin Altan’ın ‘Limonata ve rafadan yumurta’ yazısını kesmiş benim için. Bu da sanırım hayatımda okuduğum en güzel köşe yazısıydı. Çetin Altan yazısında; evde yapılan bir limonatanın aslında bir yaşam sevgisi ve bir yaşam zevki olduğunu olağanüstü etkileyici, bence her kalbe ve beyne dokunacak şekilde bahsediyordu.
‘Yaşam sevgisi bir kültürdür’ diye devam ediyordu.
İşte bu aralar ben; ailemden aldığım bu kültürü çocuklarıma geçirmeyi başarabildiğimi gözlemlediğim için adeta yenileniyorum. İçim sevinçle doluyor ve artık buzdolabımı açıp limonata yapabilecek limonlarım olduğunu gördüğümde, nane yaprakları ve kırılmış buzla servis etmek istiyorum. Bu hissi duyunca “Hayat gerçekten çok güzel” diyorum.
Çocuklar da hayatın güzelliğinin farkındalar. Tatildeler ama pek çok büyükten daha üretkenler. Araya bir de resim sergisi sıkıştırdılar. Şimdi de Büyükada Olimpiyatları’nın peşindeler. Bu akşam açılışımız var. Benim işim çok anlayacağınız. Açılış ikramsız olur mu? Hele limonatasız? Asla!
Limonata tarifini görmek için tıklayın...
YORUMLAR