Tatlıların dayanılmaz cazibesi…

Bu ara hem eşim için hem de oğlum için en doğru beslenme sistemini oturtma peşindeyim. Oğlum yüzücü olduğu için hem karbonhidrat hem de protein bakımından zengin beslenmeli. Eşimin de gıda duyarlılığı testinde gluten, yumurta, süt ve mayaya reaksiyonu çıktı.

Bense ayın başından bugüne kadar neredeyse 50 kişi ağırladım evde. Yeni yıla girerken böyle evimizin dolup taşması öyle hoşuma gidiyor ki. Hele çocukların arkadaşlarını ağırlamak bambaşka bir keyif….

Söz konusu ağırlamak olunca tatlılar da ön planda oluyor. Bu şartlarda özellikle şekersiz bir beslenme düzeni oturtmak o kadar zor ki. Ama gönülden inandığım bir şey var; keyifle yenen her yemek şifa sayılır.

Oğlumun beslenme düzenini danışmak için gittiğimiz diyetisyen Aysen Arıcan evimizde margarinden uzak durmamız gerektiğini, tercihimizin tereyağı ve zeytinyağı olması gerektiğini anlattı bize. Bu benim gerçekten uzun zamandır merak ettiğim bir konu. Margarinin hiç mi yararı yok? Bu kadar mı korkulacak bir şey? Aysen hanım öyle mantıklı bir açıklama getirdi ki bunu sizlerle de paylaşmam gerektiğini düşündüm.

Çoğumuz günümüzün büyük bir oranını dışarıda geçiriyoruz ve hazır yemekler yiyoruz.

Margarin daha ucuz bir yağ olduğu için dışarıda yediğimiz yemeklerin çoğunda muhtemelen bu yağ kullanılıyor. Haliyle evimizin dışında yediğimiz yemeklerin çoğunda zaten margarinden almamız gereken omega 6’yı alıyoruz. Yani tavsiye edildiği gibi evimizde yaptığımız yemeklerde tereyağı ve zeytinyağını kullanarak bu yağların da faydalarından yararlanmamız gerekiyor.

Yani margarin hiç tüketilmeyecek diye birşey yok. Ama tereyağına ve zeytinyağına göre daha az tüketilecek. Bu bana gerçekten çok uydu. Bu arada bazen gerçekten de tereyağı tariflerde baskın bir tat yaratıyor zaten çoğu zaman bu nedenle de tercih edilebiliyor.

Böyle durumlarda yağ ölçüsünü yarı tereyağı yarı margarin olarak da uygulayabiliriz.

Tatlılarla ilgili tedirginlik için de aynı şeyi düşünüyorum. Özellikle çocukların ihtiyaçları hiç mi yok? Tabii ki sağlıklı ve normal kilodaki çocuklardan bahsediyorum.

Ara ara ev yapımı keklerin, pastaların keyfini çıkartamazlar mı?

Bu tip tariflerde şeker yerine pekmez kullanılması öneriliyor. Tabii olur, denenebilir.

Ama her gün pekmezli bir tatlı yeneceğine, arada sırada mutfağımız sıcacık fırınından çıkmış leziz bir kek ya da bir tart yenebilir bence. Bir de tatlılar görüntüleriyle insanı o kadar çok mutlu ediyorlar ki hayatımızdan tamamen nasıl çıkartırız bilemiyorum.

Mutluluk, keyif ömre ömür katmıyor mu? Bence katıyor…

Ama şekerin azı karar! Bu da kesin.

Tüm bunları konuştuktan sonra; dünya Noel hazırlıklarına devam ederken, benden de bu hafta Noel’e ve yeni yıl davetlerine çok yakışacağını düşündüğüm bir çikolatalı tart tarifi sizlere…

Hem çocuklara, hem büyüklere...

Çikolatalı turta tarifi için lütfen tıklayınız...